Brunson davasında ilk kez yayınlanan detaylar
Abone olİzmir'de terör örgütü üyeliği ve casusluk iddiasıyla yargılandığı davada 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası çarptırılan Rahip Brunson ile ilgili gerekçeli karar açıklandı. Kararda Brunson'ın kilise aracılığıyla terör örgütlerine destek verdiği kaydedildi.
İZMİR'de, terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve
casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada 3 yıl 1 ay 15 gün
hapis cezasına çarptırılan Amerikalı din adamı Andrew Craig Brunson
ile ilgili gerekçeli kararda, sanığın, öncülüğündeki kilisede
bölücü faaliyetleri desteklediği bilgisine yer verildi.
Davaya ilişkin kararını 12 Ekim'de veren İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 124 sayfalık gerekçeli kararın yazımını da tamamladı.
Gerekçeli kararda Brunson'ın "kazan kazan" prensibiyle hareket ederek Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) yardım aldığı ve bu örgütle iş birliği içerisinde olduğun, örgütün hiyerarşisinde bulunmadığı ancak örgüte yardım ettiği kaydedildi.
15 TEMMUZ SONRASI MESAJLARI
Brunson'ın, aralarında FETÖ'nün sözde eski Ege Bölgesi imamı ve
firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa'nın da bulunduğu çok
sayıda örgüt mensubuyla bağlantısına işaret edilen kararda, sanığın
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin hemen ardından 21 Temmuz'da
"General Dan" diye yazdığı, "Bir süreden beridir Türkleri sarsacak
bazı olayları bekliyorduk" ifadesinin yer aldığı mesajında darbe
girişimine ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunduğu hatırlatılarak
"Söz konusu mesaj içeriğinde yer alan bazı hususların sanığın 15
Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü ile ilgili düşüncelerini ve bu
bakış açısının FETÖ ile paralelliğini ortaya koyması bakımından
altının çizilmesinde mahkememizce fayda mülahaza edilmiştir."
denildi.
YPG/PKK İLİŞKİLERİ
"Dua" kod adlı gizli tanık ile açık kimlikleriyle tanık olanların, Brunson'ın görev yaptığı Diriliş Kilisesi'nde Kürt kökenli Suriye veya Türkiye vatandaşlarından oluşan ayrı bir cemaatin bulunduğu, Mesih'in Kürdi veya Kürt kilisesi olarak anılan kiliseleri kontrol ettiğine yönelik ifadelerine yer verilen kararda, sanığın, bu etnisiteye dayalı ayrımcılığı besleyerek YPG/PKK gibi örgütlere yardım sayılabilecek faaliyetler içerisinde bulunduğu değerlendirmesi yapıldı.
Buna ilişkin bazı tanıkların ifadesine de yer verilen gerekçeli kararda, Diriliş Kilisesi'nde Kürt kökenli cemaatin lideri konumuna getirilen Suriyeli Muhammed Ahmad'in ayinlerde, Türkiye'yi katil devlet olarak tanımladığı, PKK ve YPG'nin terör örgütü olmadıklarını, bunları desteklenmeleri gerektiği konusunun Brunson tarafından bilindiğinin altı çizilirken, sanığın, "Kürt halkının Türkiye'de ezilen halk olduğu, Kürt halkından ziyade PKK'nın özgürlük mücadelesi verdiğini ve buna destek verilmesi gerektiğine" dair konuşmalar yaptığına dikkat çekildi.
"KİLİSEDEKİ 'BÖLÜCÜ' FAALİYETLER"
Brunson öncülüğünde kurulan Kürt Kilisesi'nin Suriyeli
mültecilerin "dil bilmezlik" sorununu aşmak için oluşturulmuş bir
pratikten daha fazla anlam taşıdığına vurgu yapılan gerekçeli
kararda, şunlar kaydedildi:
"(Brunson'ın kontrolündeki kilise kastedilerek) YPG/PKK terör
örgütleri özgürlük savaşçıları olarak tanıtılmaktadır. Türkiye'nin
milli misak ile belirlenen sınırları içerisinde kalan topraklarının
en azından bir kısmını Kürdistan olarak kabul eden anlayışı kilise
katılanlarına empoze edilmiştir. Halkların kendi kaderlerini tayin
etme haklarının bulunduğu şeklindeki evrensel söylemlerin popülist
çekiciliği kullanılarak açık açık bu örgütlerin desteklenmesi
gerektiğinin dillendirildiği kabul edilmiştir."
Yazılan gerekçeli kararda, sanığın bunu düşünce açıklamasından öteye taşıyarak dile getirdiği bu düşüncesini hayata geçirmek için terör sorununun yoğunlaştığı bir bölgede adeta siyasi bir aktör gibi Kürt yöneticilerle temas kurduğu kaydedildi.
"DİNİ ÖĞRETİLERİ AŞAN GAYELER"
Sanığın bölgeden kilisesine sevk edilen bir etnik kitleyi misyonerlik adı altında eğitime aldığı belirtilen kararda, "Geldikleri yerde bu örgütün (YPG/PKK) zulmüne uğramış bazı Suriyeli mültecilerin dahi kilisede PKK terör örgütüne verilen destekten rahatsızlık duyarak kilisedeki toplantılara katılmaktan vazgeçtikleri anlaşılmıştır. Böyle siyasi bir mülahazanın egemen olduğu kilisede sanığın ve destek verdiği kişilerin dini öğreticiliğini aşan gayelerinin olduğu, tıpkı FETÖ ile olduğu gibi 'kazan kazan' prensibi ile PKK terör örgütü ve uzantıları ile girdiği iletişim ve etkileşim içinde bu örgütlere yardım ettiği kabul edilmiştir."
İddianamede Brunson'a isnat edilen "Siyasal ve askeri casusluk"
suçlamasına ilişkin yeterli delil bulunmadığını belirtilen kararda,
"Sonuç olarak sanık hakkında, 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işlemek' eylemi nedeniyle, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)
220/6 maddesi delaletiyle, TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca ve
'Siyasi veya askeri casusluk' eylemi nedeniyle TCK'nin 328/1.
maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise
de yukarıda ayrıntıları ve delilleri ile birlikte tartışılan
eylemleri bütünün TCK'nin 220/7 maddesinde düzenlenmiş bulunan,
'Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte terör
örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçunu oluşturacağı
kanaatine varılmıştır." ifadeleri yer aldı.Önce 5 yıl hapis
cezasına çarptırılan Brunson'ın bu cezasının TCK'nin 220/7
maddesinin son cümlesi uyarınca yarı oranında indirime gidilerek 2
yıl 6 aya çekildiği ancak Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) ilgili
maddesi gereğince bunun 3 yıl 9 aya yükseltildiği vurgulanan
kararda, sanığın, yargılama sırasında gözlenen olumlu tutum ve
davranışlarının da göz önünde bulundurularak cezanın 3 yıl 1 ay 15
güne düşürüldüğü belirtildi.
Kararda ayrıca Brunson hakkında 28 Temmuz 2018'de verilen "Konutunu
terk etmekten yasaklanması" ve "Yurt dışına çıkmaktan yasaklanması"
gibi adli kontrol tedbirlerinin hükümle kaldırıldığı da yer
aldı.
Terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıla kadar hapis cezası istenen Amerikalı din adamı Andrew Craig Brunson, 12 Ekim'de görülen karar duruşmasında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası almış, hakkındaki adli kontrol hükümleri kaldırılarak serbest bırakılmıştı.