'Brunson-Atilla takas edilecek' denilmişti sıcak gelişme
Abone olABD'de rehin tutulan Halkbank Eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın Türkiye'de FETÖ'den tutuklu olan rahip Brunson'la takas edilebileceği iddiaları Atilla'nın ABD yargısına yaptığı başvuruyla boşa çıktı.
Türkiye-ABD arasında yaşanan krizde yeni bir gelişme
yaşandı.
ABD'nin havalimanında kumpas kurarak yakaladığı ve hukuksuz yargılama sonucu hapse mahkum ettiği Hakan Atilla'nın Türkiye'de FETÖ suçlamasıyla tutuklu bulunan ve ev hapsine alınan Papaz Brunson'la takas edilebileceği iddiaları gündeme gelmişti. Hatta Türk ve ABD’li yetkililer arasında bu konuda diplomatik görüşmeler yapıldığı bile basına yansımıştı. Ancak Hakan Atilla'nın yaptığı hukuki hamle ile “takas” konusu resmen rafa kalktı.
Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre Atilla'nın avukatları müvekkillerinin “haksız yere hüküm giydiği” gerekçesiyle Amerikan Yüksek Mahkemesi'ne başvurdu. ABD yasalarına göre bir tutuklu Yüksek Mahkeme'ye başvurduğu andan itibaren, kendisinin herhangi bir şekilde “takas” sistemine dahil edilmesi imkansız hale geliyor.
ZARRAB'IN İFADELERİNİN “GEÇERSİZ” SAYILMASINI
İSTEDİLER
Yüksek Mahkeme'ye yapılan başvuruda
avukatlar, Atilla'nın hüküm giymesindeki en önemli unsurun
“itirafçı” olan Reza Zarrab'ın mahkemede verdiği ifade olduğunu,
ancak Zarrab'ın ifadesine güvenilmemesi gerektiğini vurguladılar.
Zarrab'ın güvenilir bir tanık olmadığına gerekçe olarak ise,
Zarrab'ın itirafçı olmadan önce hapishanede dayısıyla yaptığı bir
telefon konuşmasını gösterdiler.
Atilla'nın avukatlarının kanıt olarak mahkemeye sundukları 15
Eylül 2016 tarihli telefon konuşmasında Zarrab dayısı Ahad
Khabbaz Tamimi görüşüyor. Konuşma sırasında Zarrab ABD hukuk
sisteminde ceza almamak ya da daha az ceza almak için hükümlünün
“yapmadığı bir şeyi bile yapmış olduğunu itiraf etmesi gerektiği”
görüşünü savunuyor.
Konuşmanın ilk bölümünde Zarrab dayısına Amerikan hapishanelerindeki şartlardan yakınıyor. Hücresinin 4 metrekare olduğunu, orada yemek yiyip, orada içip ,orada tuvalet ihtiyaçlarını gördüklerini anlatıyor. Dayısına, “Sen yemek yerken, yanında biri tuvalet ihtiyacını görüyor” diye dert yanıyor. Ardından da, suçunun bir bölümünü zaten itiraf ettiğini, hepsini etmesi halinde ise 10 hapis cezası alabileceğini söylüyor.
YÜKSEK MAHKEME BAŞVURUSUNA KANIT OLAN TELEFON
GÖRÜŞMESİ
Zarrab- Ahad dayı, o öyle değil. Eğer sen burada “ok. Ben
bu b.ku yedim” dersen bu seni rahatlatıyor. O b.ku yediğini itiraf
ettiğinde artık seninle uğraşmıyorlar
Ahad- Ha
Zarrab- Bildin mi? Ben zaten o b.ku yediğimin daha
önceki iki seferini kabul etmişim
Ahad- Bunu yapmamalıydın. Neden yaptın?
Zarrab- Baba, çarem yoktu. ne yapsaysaydım? Şimdi
gidip müebbet mi alayım?
Ahad-Baba, şimdi bu meseleye ne kadar
verecekler?
Zarrab- 10 yıl, 10, 10.
Ahad- 10 yıl ile 20 yılın ne farkı var ki?
Zarrab- 10 ile 11 yılın da çok farkı var. Allah
işini rast getirsin. Bir yıl ne anlama geliyor biliyor musun? nasıl
10 ila 20 yılın ne farkı var dersin?
Ahad- Ama, sen ama diyorum ki hiçbir suç
işlememişsin. Neden bahsediyorsun?
Zarrab-Ama burada kanun yok. Burada kanun yok.
Bak, burada yapmadığın birşeyi yaptım demen gerekiyor. Burada işler
böyle yürüyor. bu memleket böyle. Bak, yapmadığın şeyi yaptım
diyeceksin.
MAHKEMEDE AVUKATLAR SORMUŞ, ZARRAB İNKAR
ETMİŞTİ
Atilla'nın yargılandığı New York Güney Bölge
Federal Mahkemesi'nde de avukatlar bu telefon konuşmasını gündeme
getirmiş, ancak Zarrab konuşmada geçen ifadelerini reddetmişti.
Aralık 2017'de görülen davanın Hakimi Richard Berman ise,
avukatların bu telefon görüşmesine dayanarak yaptıkları “davanın
düşürülmesi” başvurusunu reddetmiş, telefon konuşmasının içeriğinin
mahkemeye delil olarak sunulamayacağına karar vermişti. Berman
kararına, avukatların mahkeme salonunda konuşmayı Zarrab'a sorma
imkanı bulmaları ve onun da bunu inkar etmesine bağlamıştı.