Bremer Irak'ı hortumlamış
Abone olABD'nin bir dönem Irak Valisi Paul Bremer bir kayboldu pir kayboldu. Demokrasi ve özgürlüklere vurgu yapan Bremer'in yolsuzluklara imza attığı ileri sürüldü.
Yeni Şafak yazarı Taha Kıvanç Irak'ta bir dönem valilik yapan
Paul Bremer'i yazdı. diyen Kıvanç kaybolan paraları köşesinden
işledi.
Yazı: Taha Kıvanç
Haber:
-Baylar-bayanlar, hazır olun, şenlik başlamak üzere...
Gerçekler hacıyatmaz gibidir; siz elinizle itersiniz, ancak o yine
başını yerden kurtarır... Belki geçmişte bazı gerçekleri saklamak
mümkün olabiliyordu; bugünün teknolojik gereçlerle kuşatılmış
dünyasında, ne yaparsanız yapın, gerçekleri çok uzun süreli olarak
gözlerden saklayamıyorsunuz...
Bunu Paul Bremer de yaşayarak öğreniyor...
Paul L. Bremer, ABD’nin Irak’taki en üst düzey sivil yöneticisiydi.
Diplomat kökenliydi. İşgal sonrası Irak’ını yeniden yapılandırması
için gönderilmişti. Görevde kaldığı sekiz ay içerisinde ülkeyi
demir ellerle yönettiği biliniyor. ‘Stratejik müttefik’ bir başka
ülkeden yardımcısının, “Yaptığı hiçbir şeyi bize bile danışmıyor”
diye yakındığını kendi kulaklarımla duyduğum biri o. Yönetimin
Irak’a devredilmesinden iki gün önce ABD’ye geri döndü. O gün
bugündür pek ortalıkta görünmüyor Bremer...
Bu durum olağanüstü dikkat çekici.
Herhalde kendisi de haberdardır, Irak’ta işgal kuvvetlerinin en üst
düzey sivil yöneticisi olarak görev yaptığı dönem şimdilerde sıkı
bir denetim altında... Her icraatı ve özellikle harcamaları didik
didik edilip soruşturma konusu yapılıyor. Arkasında kimin/kimlerin
olduğu bilinmese, Bremer’in âkıbeti, bizdeki batık banka
patronlarınınkine dönebilir. İnanın, dönebilir...
ABD işgal ordusuyla birlikte gönderdiği yöneticiye geniş harcama
yetkisi vermiş, bunu sağlayacak fonlar tahsis etmişti. 600 milyon
dolarlık bir örtülü ödeneği vardı Bremer’in ve bu paranın üçte biri
ofis olarak kullandığı Saddam’a ait saraylardan birinde, bir odada,
muhafaza ediliyordu. Bir kaynak, “Odanın anahtarı bir askerdeydi, o
da öğle yemeğine giderken masanın üzerinde bırakıyordu” diyor...
600 milyon dolarlık o fon, örtülü ödenek olduğu için, herhangi bir
kayıt tutulmadan kullanıldı...
“Şenlik başlıyor” demem, o paranın sarf edildiği yerlerin, her ne
kadar kayıt tutulmamış olsa da, günışığına çıkma ihtimali bulunduğu
için... Bakalım, Irak’taki ABD yetkilisi, görev döneminde, o
paralardan kimleri yararlandırmış...
Yanlış anlamayın, ABD’nin Irak’ta harcadığı paranın yekünu değil o
miktar; Bremer’in elinde çok geniş parasal imkânlar bulunuyordu.
BM’nin ‘Petrol Karşılığı Gıda Programı’ çerçevesinde harcamaya
hazır 6 milyar doları teslim almıştı Bremer. 10 milyar dolarlık
petrol ihracı da onun zamanında yapıldı. “Irak’ın yeniden inşası”
amacıyla kullanılması düşünülen bu para, New York’taki Federal
Reserve Bank’ta açılan bir hesaba aktarıldı.
Yalnız bu kadar değil. Aynı amaçla, ABD Kongresi de 18.4 milyar
dolar tahsis etti Bremer’in emrine. Sekiz ay içerisinde, Kongre
tahsisatından küçük bir miktar (300 milyon dolar) sarf edildi
Bremer tarafından, Irak’ın kendi parasından oluşan fonlardan ise 20
milyar dolar...
Belgeler üzerinde yapılan araştırmalar, harcanan paralardan en az 8
milyar 800 milyon doların izine rastlanmadığını gösteriyor. Havaya
uçmuş, buharlaşmış, ya da bizdeki yaygın deyimle hortumlanmış o
kadar para. İyi mi?
Bir olay var ki, insanın anlatırken bile içi acıyor. 12 Nisan 2004
tarihinde olmuş bu olay. Bremer’in başkanlık ettiği Geçici
Yönetim’in Kuzey Irak’taki Erbil kentinde bulunan temsilcisi, tam
1,5 milyar doları bir kuryeye teslim etmiş. 1,5 milyar dolar,
100’lük cedit banknotlar halinde, üç Blackhawk helikopterine
yüklenmiş... Geçici Yönetim bu kadar parayı kuryeyi iyi
soruşturmadan teslim etmiş... Sonradan soruşturanlara göre, o
paranın âkıbeti meçhul...
Bakar mısınız siz? 1,5 milyar dolar bir kalemde. 8.8 milyar dolar
ise sekiz ayda buharlaşmış. Hepsi de, ara sıra Türkiye’ye de hot
zot etmekten geri durmayan Paul Bremer’in mâhir ellerinde veya
keskin gözlerinin himayesi altında olmuş bu buharlaşmanın... Konuyu
araştıranlar, Kongre’den çıkan tahsisatın 3.4 milyarının da sivil
güvenlikçilere ödendiğini tespit etmişler...
Dünkü Guardian gazetesinde geniş bir özeti yayımlanan Ed Harris’in
bayağı ayrıntılı araştırmasını okurken öfkemden ne yapacağımı
bilemedim. Irak halkına ait kaynakları işgal yönetiminden
Amerikalılar çarçur etmiş... Amerikan halkının dişinden tırnağından
keserek ödediği vergilerden tahsis edilen paraları da Iraklı ve
başka ülkelerden işbirlikçilerine yedirmişler... Her iki tarafın
halkı da soyulmuş, soyan ve soyduranlar da bir avuç kişi...
Kongre’ye sunulan denetleme raporlarında yüz kızartacak büyük
soygunun bütün kanıtları öylece duruyor. Irak Merkez Bankası
kasalarında bulunan milyonlarca dolar gitti gider... Geçici
Yönetim’in el koyduğu Iraklılara ait 11 ilâ 26 milyon dolar olduğu
hesap edilen varlıklar da ortada yok... “Maaş ödenen
görevlilerimiz” diye yapılan listede yüzlerce hayalet isim varmış;
bunlara yapılan ödemeler de kayıp hânesine yazılı... Bunlara bir de
yapılmayan işlerin ihale edildiği hayalet müteahhitleri
eklemeliyiz... Bir raporda, 3 milyon 380 bin doların, petrol boru
hattı tamiri ihalesinde, ‘olmayan personele ödeme’ ve ‘diğer
kanunsuz ödemeler’ olarak içedildiği görülüyormuş...
Akıl alır gibi değil, ama gerçek...
Bu kadar büyük soygun olur da bizimkilerin hissesine hiçbir şey
düşmez mi? Benim burnuma çirkin kokular şimdiden gelmeye
başladı.
Sizler şenliğe şimdiden hazır olun da...