Brando borç batağı içinde ölmüş
Abone olHollywood'un pırıltılı dünyasını sevmediğini her defasında haykıran dev aktör Marlon Brando'nun, borç batağı içinde hayata veda ettiği ortaya çıktı.
''Benim hayatımdaki en büyük sefalet ünlü ve servet sahibi
olmaktır. Eğer Hollywood'daysam bunun sebebi parayı geri çevirecek
ahlaki cesaretimin olmaması''... Hollywood'un pırıltılı dünyasını
sevmediğini bu sözlerle ifade eden dev aktör Marlon Brando'nun,
borç batağı içinde hayata veda ettiği ortaya çıktı. Internetteki
''imdb'' sitesinin haberine göre, Marlon Brando efsanesini kısa bir
süre önce yayınlanan ''Brando in Twilight'' adlı kitabında anlatan
Patricia Ruiz, 80 yaşında yaşamını yitiren aktörle ilgili pek çok
gerçeği burada kaleme aldı. Kitaba göre, tek odalı bir bungalovda
devlet yardımıyla geçinen Brando, ''Rıhtımlar Üzerinde-On the
Waterfront'' filmiyle kazandığı Oscar ödülünü haczedilmemesi için
saklıyordu. OĞLUM İÇİN... Kiraladığı adada sakin bir yaşam
sürdürürken oğlunun işlediği cinayetle hayatı kararan Brando,
milyonlarca doları Christian Brando'yu hapisten kurtarmak için
harcadı. Marlon Brando'nun evlatlığı Cheyenne'in erkek arkadaşı Dag
Drollet'yi 1990 yılında öldüren Christian Brando, babasının tüm
çabalarına karşın cinayetten hapse mahkum oldu. Brando, 7 milyon
dolar borca girdi. Brando, son günlerinde de eski hizmetçisi
Christina Ruiz'in tehditleriyle bunaldı. Brando'nun 10 yaşındaki
otistik çocuğu Timothy'ye bakması için aralarında anlaşma olduğunu
savunan Ruiz, ünlü aktöre telefonlar açarak her ay kendisine 10 bin
dolar ödemesine ilişkin anlaşma yaptıklarını, anlaşmaya uymaması
halinde 100 milyon dolar tazminat istemiyle mahkemeye başvuracağını
belirtiyordu. Ancak, Brando'nun beş parası yoktu. Borç batağı
içindeki aktör, ailesi ve arkadaşlarına geçen yıl ölüme hazır
olduğunu söylese de asla vazgeçmedi. Yaşadığı sağlık sorunlarına
rağmen ''Big Bug Man'' adlı çizgi filmde para kazanmak uğruna
seslendirme yapmaya karar verdi. Ancak, sinema efsanesinin ömrü bu
projeyi gerçekleştirmeye yetmedi. Marlon Brando, birkaç ay önce,
öldükten sonra yakılarak küllerinin adasının çevresine
serpilmesini, cenazesinde ise yakın arkadaşı aktör Jack
Nicholson'ın kendisini anlatmasını vasiyet etmişti.