Bozdağ'dan yeni anayasa tarifi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ geleneksel “Türkiye Toplantıları”nın 23’üncüsüne konuk oldu.
“Değiştirilmesi teklif edilemez maddelerle ilgili bir
problemimiz yok. Hedefimiz; insan haklarına saygılı, temel hak ve
hürriyetleri hedef alan bir anayasa yapmak. 2013 yılının Şubat
ayına yetişebilir.”
“Anayasada maddeleri tek tek değiştirerek sonuç alamayız. Ruhunu tamamen değiştirmemiz lazım.”
Türkiye gazetesinin geleneksel hâle getirdiği “Türkiye Toplantıları”nın bu ayki konuğu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ oldu.
Moderatörlüğünü Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın yaptığı
toplantıya; iş, siyaset ve sanat dünyasından önemli simalar
katıldı. Bekir Bozdağ, Fransa parlamentosunun kabul ettiği “Ermeni
iddialarının reddini suç sayan” tasarıdan yeni anayasaya,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başkanlık sistemine kadar farklı
konularda önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE FIRSATI YAKALADI
Türkiye’nin ilk defa demokratik şartlarda bir anayasa yapma fırsatı
yakaladığını ifade eden Bozdağ, daha önce yapılmış 1921, 1924, 1961
ve 1982 anayasalarının savaş veya darbe ürünü olduğunu söyledi.
Bozdağ, “Toplumun doğrudan ihtiyaçlarını ortaya koyduğu, herkesin
özgürce tartıştığı, her kesimin kendi fikirlerini dile getirdiği,
olağan ortamda yapılmış bir anayasayı Türkiye maalesef hayata
geçirme imkânı bulamadı.
Anayasalar olağan şartlarda hazırlanmadığı zaman olağanüstü
maddelere sahip olabiliyor. 1982 anayasası yürürlüğe girdiği günden
hemen sonra insanlar yeni anayasayı konuşmaya başladılar. Birçok
siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşu yeni anayasa taslağı
hazırladı. Herkes Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu
açıkladı. Şimdi Türkiye, bu fırsatı yakaladı” şeklinde konuştu.
SİL BAŞTAN YAPMALIYIZ
Mevcut anayasanın yoruma açık, subjektif, temel hak ve özgürlükleri
kısıtlayan bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Bozdağ, şöyle devam
etti: “Maddeleri tek tek değiştirerek sonuç alamayız. Anayasanın
ruhunu tamamen değiştirmemiz lazım. Bunun için de sil baştan yeni
bir anayasa yapmak zorundayız. Bugüne kadar mevcut anayasada 117
defa değişiklikler yapıldı. Ancak bir sonuç alınamadı. Evet,
Anayasa’da temel hak ve hürriyetler var. Ama bunların
kullanılmasıyla ilgili sıkıntı var. Yani bu hakları sınırlamak
isterseniz, anayasa size bunun yolunu gösteriyor. Hâlbuki hepimiz
biliyoruz ki anayasaların ortaya çıkış sebebi, temel hak ve
hürriyetleri güçlü kılmaktır.”
MİLLETE GÜVENMİYOR
Anayasaya göre egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasına
rağmen, egemenlik hakkının kullanılması konusunda çeşitli
kurumların parlamentoya ortak olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Darbe
ürünü olan 1982 anayasası her açıdan problemli, millete güvenmiyor.
82 anayasası millete ve milletin seçtiklerine güvenmiyor.
Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Meclis Başkanına, Meclis’e, Bakanlar
Kuruluna ve yargıya güvenmiyor...
Mesela Cumhurbaşkanının yetkileri çok fazla. Neden? Çünkü anayasayı
yapanlar, hep Kenan Evren gibilerin Cumhurbaşkanı olmasını
hesaplamışlar. Arada bir Turgut Özal, Abdullah Gül gibi isimlerin
Köşk’e çıkacaklarını hesap edememişler. O sebeple bizim milletine
güvenen, milletin olan ve millete ait mücadeleyi yansıtan bir
toplum sözleşmesine ihtiyacımız var” diye konuştu.
14 AYLIK BİR SÜRE VAR
Bozdağ, “Yeni anayasada değiştirilmesi teklif edilemez denilen ilk
üç madde değişecek mi?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Değişmez veya
değiştirilmesi teklif edilemez maddelerle bir problemimiz yoktur.
Bu maddeler yeni anayasaya güçlendirilerek taşınabilir. Bu süreç
içerisinde ‘şu olmazsa bu olmaz’ noktasında değiliz.
Bizim ‘ilk üç maddeyi illa şöyle yapalım’ diye bir şartımız da yok.
İlk üç maddeyi muhafaza ederek de yeni anayasayı yapabiliriz. Yeni
anayasa, ilk üç madde korunarak da mümkün olabilir. İlk üç maddeye
takılırsak, yeni anayasa sürecini akamete uğratabiliriz. Onun için
bizim hedefimiz insan haklarına saygılı, temel hak ve hürriyetleri
hedef alan bir anayasa yapmaktır.”
Bozdağ, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun 14 aylık bir süresinin
olduğunu, yeni anayasanın 2013 yılının Şubat ayına
yetişebileceğini, ancak kesin bir tarih vermenin söz konusu
olmadığını kaydetti.
KÖŞK'TE 5+5 FORMÜLÜ
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimleri
konusunda son günlerde artan tartışmalara da açıklık getirdi.
Bozdağ, “Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldır. 5+5 formülü,
halkın seçtiği Cumhurbaşkanına uygulanacak bir sistemdir. Bu da ilk
defa 2014’te başlayacak” şeklinde konuştu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ GÜNDEMDE YOK
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ‘başkanlık sistemi’ne geçişle
ilgili yasal bir çalışmanın olmadığını kaydetti. CHP, MHP ve
BDP’nin başkanlık sistemine karşı olduğunu ifade eden Bekir Bozdağ,
şunları söyledi: “Böyle bir değişiklik olma imkânı gözükmüyor. AK
Parti’nin de böyle bir değişiklik yapmak için yasal bir hükmü yok.
Ama kendi kişisel görüşüm, ben başkanlık sistemini öteden beri
savunuyorum. Bana göre başkanlık sistemi daha demokratik bir
sistem.” Öte yandan Bozdağ, belediyelerdeki sözleşmeli personelin
kadroya geçirilmesiyle ilgili herhangi bir çalışmanın olmadığını da
söyledi.
SARKOZY’YE TEPKİ!
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fransız Senatosunun Ermeni
yasasını onaylaması durumunda, Türkiye-Fransa ilişkilerinin eskisi
gibi olmayacağını vurguladı. Önceki gün Fransa parlamentosunun
kabul ettiği “Ermeni iddialarının reddini suç sayan” tasarıya
değinen Bozdağ, “Sarkozy’nin ikbali için Fransa’nın bütün çıkarları
feda ediliyor. Yasa senatodan geçerse, bunun Fransa-Türkiye
ilişkilerini kıracağı aşikârdır. Sayın Başbakanımız Fransa’ya karşı
atılacak adımların bir değerlendirmesini yaptı. Bu birinci adımdır.
Devamı gelecektir. Bütün yaptırımların detaylarını hemen açıklamayı
siyaset açısından doğru görmüyoruz. Zamanı geldiğinde
açıklayacağız” dedi.
İLKEL BİR ANLAYIŞ
Fransa’nın bu kararla savunduğu değerleri inkâr ettiğini ifade eden
Bozdağ, şunları söyledi: “Engizisyon zihniyetinin 21. yüzyılda
yeniden hayata geçirilmek istendiğini görüyoruz. O zaman kilisenin
kabullerine aykırı fikirleri ortaya koyanlara çok büyük cezalar
veriliyordu. Şimdi de aynı şey ortaya çıkıyor. Fransa’nın siyasi
otoritesinin kabul ettiği bir düşüncenin tersini ifade etmek suç
sayılacak. İspat edilmiş bilimsel sonuçları dahi açıklamak suç
sayılacak. Bir yandan düşünce özgürlüğünü konuşuyorlar, öte yandan
kendi gibi düşünmeyenleri yasaklayan yasalar çıkarıyorlar. İlkel
bir anlayışın Fransa parlamentosu tarafından modern bir anlayışa
dönüştürülmek istendiğini görüyoruz. Umuyorum ki Fransız Senatosu
bu yasayı onaylamaz. Kabul edilirse de bizim açımızdan bir şey
olmaz. Siyasi ve ticari ilişkiler başta olmak üzere bütün ilişkiler
bundan olumsuz etkilenecektir.”
DÜŞMANLIĞI KÖRÜKLÜYOR
Fransa’da 500 bin Türk’ün olduğunu kaydeden Bozdağ, “Buradaki
vatandaşlarımız Almanya’daki Türkler gibi organize olurlarsa,
Fransa’nın siyasetinde çok etkili olurlar. Onun için buradaki
grupların kendi aralarındaki rekabeti bırakıp birlikte hareket
etmesi lazım” diye konuştu.Türkiye’nin bu konudaki tezlerini her
alanda savunmaya devam edeceğini belirten Bozdağ, “Sarkozy, Türkler
üzerinden yabancı karşıtlarını bir araya getirmek ve bu husumet
üzerinden de oylarını artırmanın hesaplarını yapıyor. Sarkozy’nin
Türkiye’yi pek sevdiğini de düşünmüyorum. Türkiye’ye karşı
tavırları ortada. Türkiye’nin büyümesini ve Orta Doğu açılımını
çekemiyorlar” dedi.
GENİŞ KATILIM SAĞLANDI
İhlas Holding VİP Salonu’ndaki toplantıya Prof. Dr. Nevzat
Yalçıntaş, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Salih
Çelikkale, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz
Özgün, MÜSİAD 3. Dönem Başkanı Ömer Bolat, Basın İlan Kurumu
İstanbul Bölge Müdürü Mehmet Köşker, BEDAŞ Genel Müdürü Abdullah
Atalay, İstanbul Kültür A.Ş. eski Genel Müdürü Nevzat Bayhan,
Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Özcan Tokel, Zeytinburnu
Kaymakamı Mustafa Dündar, Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir,
Fatih Cumhuriyet Savcısı Nuri Çığ, Prof. Dr. Musa Tosun, Avukat
Necati Ceylan, Yeni Akit gazetesi yazarları Abdurrahman Dilipak,
Mehmet Koçak, Star gazetesi yazarı Cemil Ertem, Medya Derneği Genel
Sekreteri Deniz Ergürel, İnternethaber.com’un Genel Yayın Yönetmeni
Hadi Özışık, Gazeteci Yazar Nevzat Çiçek, Gazeteci Yazar Ekrem
Kızıltaş, Gazeteci Yazar Mustafa Özcan, Yeniasya Gazetesi Yazarı
Faruk Çakır, Ressam İsmet Yedikardeş, İHH Başkan Yardımcısı Ümit
Sönmez, Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı (YKB) Kemal
Yamankaradeniz, Rintour Müdürü Abdurrahman Gözüoğlu, EuroDekor YKB
Cüneyt Güçlü, Fuzul Şirketler Grubu YKB Eyüp Akbal, BESAM YKB
Mehmet Nuri Kaynar, BESAM Genel Koordinatörü Mustafa Geylanioğlu,
Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Çilek, Çağlar Grup Başkanı
Münir Çağlar, Dizayn Makine YKB Necmettin Öztürk, Akboya Tekstil
Kimya AŞ YKB Ragıp Gültekin, OBİDERZ YKB Rasim Acar, Fakir Ev
Aletleri YKB Sadık Ayhan Saruhan, İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü
Salih Bekaroğlu, Marmaray Projesi Bölge Müdürü Sıraç Karayağız,
Keleş İnşaat YKB Soner Keleş, Onur Air Teknik Başkanı Şükrü Can,
Aksu Vital YKB Yunus Aksu, MÜ Öğretim Üyesi Hasan Çelikkaya, Avukat
İş adamı Remzi Yedikardeş, MHP İstanbul İl Başkanı Sebahir Tazegül
de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.