Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na sert eleştiri
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’de yaptığı açıklamalara sert tepki göstererek, “CHP solcu...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’de yaptığı açıklamalara sert tepki
göstererek, “CHP solcu bir parti değildir. Çok net söylüyorum,
sadece MHP’nin solunda olan bir partidir, sağcı bir partidir.
Sağdaki yeri de MHP’nin solunda olan bir partidir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Atatürk Kültür Merkezi’nde
düzenlenen Aksaray İli Tanıtım Günleri’ne katıldı. Ziyaret öncesi
gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozdağ, CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu’nun Brüksel temasları sırasında Başbakan Erdoğan’a
yönelik eleştirileri ve Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı
Hannes Swoboda’nın buna tepki göstermesine ilişkin değerlendirmede
bulunarak, olayın Türkiye ve CHP adına üzücü olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerinden kopuk bir
siyaset ürettiğini savunan Bozdağ, “Bir başka husus tabi
Swoboda’nın da bir demokrasi dersi verdiğini görüyorum. Bir siyaset
usul ve adabına uygun ders verdiğini, işin doğrusunu görüyorum ve
Avrupa’da yalan ve iftira üzerine kurgulu bir siyasetin
yapılamayacağını Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı takındığı tavırla açık
açık ortaya koymuştur. CHP’ye dair değerlendirmeleri de hakeza bunu
göstermektedir” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU, SURİYE’DE YAŞANANLARA GÖZÜNÜ VE KULAKLARINI
KAPATTI”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun iftira ve yalan üzerine bir
siyaset kurguladığını söyleyen Bozdağ, “Kılıçdaroğlu Suriye’de
yaşanan gerçeklere hem gözünü hem de kulaklarını kapatmış bir
durumda. Türkiye’de yaşanan değişim ve dönüşümü Türkiye’nin
Başbakanına dünyanın, Avrupa’nın ve Türk milletinin yüzde 50’den
fazla destek vermek suretiyle verdiği değeri de görmeyen bir
yaklaşım içinde olduğu için Sayın Swoboda da gerçekleri bir kez
daha hatırlatmış. İftiraların, yalanların Avrupa’da para
etmeyeceğini, yalan ve iftira üzerine politika yapılamayacağını
ifade etmiş” dedi.
“TÜRKİYE’DE YALAN VE İFTİRA ÜZERİNE SİYASET YAPILAMAZ”
Swoboda’nın Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu logosu altında da
böyle bir konuşmanın yapılamayacağını net bir şekilde ifade
ettiğini dile getiren Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu şunu da bilmeli;
Türkiye’de yalan ve iftira üzerine siyaset yapılamaz. Çünkü
milletimiz bu tür siyaset yapanlara hiçbir zaman iktidar yetkisini
bugüne kadar vermemiştir, bundan sonrada vermeyecektir. Esasında
Avrupaların kabul ettiği siyaset tarzı anlayışıyla da Türk
milletinin kabul ettiği anlayış da birdir. Bunun farkında olmayan
CHP’dir” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE ADINA BÖYLE BİR ANAMUHALEFET GENEL BAŞKANINA SAHİP
OLDUĞUMUZ İÇİN ÜZÜLDÜM”
CHP’nin bir kez daha orada Türkiye’yi üzen, Türkiye’deki siyaset
anlayışının seviyesinin çok aşağılarda olduğunu gösteren ve doğru
olmayan bir temsil ortaya koyduğunu belirten Bozdağ, “CHP adına ve
CHP’ye oy veren seçmenler adına üzüldüğüm gibi Türkiye adına da
böylesi bir anamuhalefet genel başkanına sahip olduğum için
üzüldüm” diye konuştu.
“CHP SÜREKLİ VATANDAŞI SUÇLUYOR”
Bir gazetecinin, “Kılıçdaroğlu’nun bir başka ifadesi daha olmuştu.
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları için yurt dışında solculara,
Türkiye’de ise sağcılara oy veriliyor gibi bir ifade kullandı.
Neler söyleyeceksiniz?” sorusuna ise Bozdağ, “CHP sürekli bunu
yapıyor. Çiftçilerle konuştuğu zaman AK Parti’ye niye oy verdiniz
diye çiftçileri suçluyor. Esnafla konuştuğu zaman niye oy verdiniz
diye onları suçluyor, sanayiciyi suçluyor, işte Avrupa’daki
vatandaşlarımızla da konuştuğu zaman AK Parti’ye niye oy verdiniz
diye vatandaşımızı suçluyor. Esasında siyasi partiler vatandaştan
biz niye bu oyları alamıyoruz diye kendini suçlamaları lazım. Yani
CHP çiftçiden, esnaftan, sanayiciden, yurtdışındaki vatandaşlardan
niye oy alamıyorum diye kendisine dönüp kendisini suçlayıp,
eksikliklerini görüp, onlara göre siyasi politikalar oluşturması
gerekken, bu anlayış halka tepeden bakan anlayış olduğu için
vatandaş bir şeyi anlamaz, hesap kitap bilmez, bidon kafalı,
göbeğini kaşıyan adam gibi gören sakat ve hastalıklı bir anlayışa
sahip olduğu için her seçim sonucunda kendi politikalarını suçlamak
yerine sadece vatandaşı suçluyor” şeklinde konuştu.
“CHP SOL BİR PARTİ DEĞİLDİR, SADECE MHP’NİN SOLUNDA OLAN BİR
PARTİDİR”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili sert göndermede bulunan
Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Brüksel’de bunu bir kez daha gördük. Siz burada sol partilere oy
veriyorsunuz Türkiye’de sağ partiler oy veriyorsunuz diyorlar.
Halbuki CHP’nin sol bir parti olduğunu söylemek milletin hakkıyla
alay etmektir. CHP, MHP’nin solunda bir partidir. Ancak kesinlikle
solda olan bir parti değildir. Çünkü, sol siyaseti savunanlar ırkçı
argümanlarla demokrasiden uzak yaklaşımlarla bir takım marjinal
gruplarla birlikte siyaset üretmez. Toplumun geneline yönelik
üretir. Avrupa’nın siyaseti, Avrupa’daki sol anlayışlar neler
yapıyor onlara bakabilir. Şimdi CHP diyor ki biz soluz, o zaman
sosyalist grubu başkanı diyor ki sen AP sosyalist grubu logosunun
altında böyle bir konuşmayı yapamazsın. Türkiye’nin Başbakanını eli
kanlı diktatörle kıyaslayamazsın, ben sana buna izin vermem diyor.
Avrupa’nın solcuları bunu söylüyor ama Türkiye’nin solcusu olduğun
söyleyen Kılıçdaroğlu, eli kanlı bir diktatöre sahip çıkarak
Türkiye’nin Başbakanı Esad’la eş değer gören hastalıklı bir
anlayışı söylemeye devam ediyor. Yani kim solcu, yani Avrupa
Parlamentosu Sosyalist grubu kendi logosu altında konuşturmam ben
böyle dediği CHP mi solcu. ‘Esad, eli kanlı diktatördür’ diyen AB
sosyalist grubu mu solcu, yoksa Türkiye Esad’a karşı şunu yapıyor
bunu yapıyor diyen Türkiye hükümetini eleştiren CHP mi solcu. CHP
solcu bir parti değil. Çok net söylüyorum, sadece MHP’nin solunda
olan bir partidir. Sağcı bir partidir. Sağdaki yeri de MHP’nin
solunda olan bir partidir. Türkiye’de sosyal adaleti de, sosyal
demokrasiyi de uygulamalarıyla hayata geçiren AK Parti’dir.”
“İHMALİN OLUP OLMADIĞI İNCELEMELERDEN SONRA BELLİ OLACAKTIR”
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşanan saldırılarla ilgili olarak ise
Bozdağ, “Reyhanlı’da meydana gelen hadiseyle ilgili devletin bütün
kurumları ayaktadır. Hadisenin öncesinde de bu hadiseye ilişkin
istihbarat bilgileri alınmış, gerekli değerlendirmeler yapılmış,
gerekli çalışmalar yapılmıştır. Bunda herhangi bir şüphe yoktur.
Buna rağmen olayla ilgili diye bir takım eksiklikler olabilir mi
diye vatandaşımızın aklında, herkesin aklında sorular olabilir. Bu
soruları araştırmak ve gerçeği ortaya koymak elbette öncelikle
yargının görevidir. Olayla ilgili adli yargı, bir soruşturma
başlatılmış durumda ve devam ediyor. Ayrıca Sayın Başkanımız da
Başbakanlık Teftiş Kurulu’na konunun incelenmesine ilişkin bir
talimat verdi. Onlarında incelemesi devam ediyor. Bu incelemelerden
sonra var mı bir şey ondan sonra görebileceğiz. Şuan eldeki
bulgulara göre böyle bir ihmali söylemek gözükmüyor. Ama
incelemelerden sonra daha net konuşma imkanımız olacaktır” diye
konuştu.
(İHA)