Bozdağ'dan Kılıçdaroğlu'na İdlib yanıtı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bozdağ, İdlib harekatını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "şehitler gelirse onun
sorumluluğu, Erdoğan'dadır" diyen Kılıçdaroğlu'na
"Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir konuda
Türkiye adım atmayacak mı? Orada bir terör koridorunun oluşmasına
izin mi vereceğiz, göz mü yumacağız?" diye yanıt
verdi.
Bozdağ, Yozgat'ın Çekerek ilçesinde katıldığı toplu açılış
töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kendi kararlarını bugüne
kadar kendi aldığını, bundan sonra da almaya devam edeceğini
söyledi.
Suriye ile Türkiye arasında 910 kilometre sınır olduğunu dile
getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Suriye'nin kuzeyinde, bölgede yaşanan istikrarsızlıktan, iç
çatışmadan, güvensiz ortamdan istifade ederek, orada bir terör
koridoru oluşturma gayreti var. Biz her defasında ABD'li
yetkililere görüşmelerimizin her seferinde, PYD'nin ve YPG'nin, PKK
terör örgütünün birer uzantısı olduğunu ve burada yaklaşık 3 bin
500 tır dolusu silahın bunlara aktarıldığını, bu silahların kimlere
karşı kullanılacağını hep sorduk, sorguladık. Bu bölgede bir terör
koridoru oluşturulmasına Türkiye izin vermez. Biz buna karşıyız,
karşı olmanın gereklerini de yaptık, bundan sonra da yapacağız.
Bunu çok net söylüyorum. O bölgede milletimizin ve devletimizin
güvenliğini tehdit edecek gelişmelere ve risklere Türkiye'nin izin
vermesini hiç ama hiç kimse beklememeli. Fırat Kalkanı Harekatı ile
bu konudaki tutumumuzun laf olmadığını ve bir gerçek olduğunu
ortaya koyduk ve hem terör örgütü PKK, PYD, YPG'ye hem de DEAŞ'a
karşı en etkili bir mücadele yöntemini seçtik, gereğini yaptık.
Şimdi oradayız."
"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ ORADA TAHKİM EDİYORLAR"
Bozdağ, İdlib'te Suriye'nin değişik yerlerinden göç etmek zorunda
kalan 3 milyon civarında kişi olduğunu belirterek, "Orada Heyet
Tahrir Şam diye bir terör örgütü var. Örgüt, orada hakimiyet kurmak
istiyor ve terör koridorunu oluşturmak isteyen güçler de orayla
Afrin'i birleştirip Akdeniz'e doğru giden bir koridor açmak
istiyorlar. Terör örgütlerini orada tahkim ediyorlar. Türkiye
hükümeti, elbette devletini ve milletini tehdit eden bu gelişme
karşısında yapması gerekeni yapacaktır. Şu anda askerimiz
İdlib'dedir. Niçin; huzur, barış, güven ve istikrarı temin etmek
için. Çatışmasızlık bölgesini tahkim etmek için." ifadelerini
kullandı.
İran, Rusya ve Türkiye'nin Astana'da bir araya geldiğini ve böyle
bir karar aldığını hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede uluslararası meşruiyeti de gözeterek bu adımı attı.
Hem Türkiye'ye gelecek göç akımını durdurmak hem Heyet Tahrir Şam
ve benzeri terör örgütlerinin yuvalanmasını önlemek, oradan
uzaklaştırmak hem PYD, YPG, PKK terör örgütlerinin oradan Afrine'e
doğru gidişine ve terör koridoru oluşturmasına engel olmak hem
DEAŞ'ın Türkiye'ye ve bölgeye dönük terör saldırılarını önlenmek.
Sınırlarımızı güvenlik altına almak, orada çatışmasızlık bölgesini
fiilen oluşturmak ve bunu denetlemek ve gözetlemek için Türkiye
oradadır. İşbirliği içerisinde oradadır."
"ELBETTE ADIM ATACAĞIZ"
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Şimdi Kılıçdaroğlu çıkmış 'Oradan şehitler gelirse onun
sorumluluğu, Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek Erdoğan'dadır'
diyor. Peki yurt dışına asker gönderme tezkeresi Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde onaylandı mı? Onaylandı. CHP'nin Genel Başkanı
olarak sen ve ekibin bu tezkereye 'evet' diyeceğinizi açıkladınız
ve 'evet' dediniz mi? Dediniz. Şimdi niye başka bir laf
söylüyorsunuz. Buradan vatandaşlarımızı istismar etmek için bunu
söylüyorsunuz. Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir
konuda Türkiye adım atmayacak mı? Orada bir terör koridorunun
oluşmasına izin mi vereceğiz, göz mü yumacağız? Elbette adım
atacağız, elebette oraya ülkemizin hukukunu korumak için gideceğiz.
Gittiğimizde de eğer bir şey olduğunda onun karşısında elbette
mücadelemizi yapacağız. Bu ülke için, bu millet için ve
güvenliğimiz için bu ülkenin evlatları mücadelenin alasını
yaptıkları gibi şahadete de gaziliğe de seve seve her zaman
koştular, bundan sonra da koşacağız. Hep beraber koşacağız. Neden?
Buralarda huzur içerisinde yaşamak için her yerde huzuru temin
etmek de bizim görevimiz.
Ama şimdi başka bir şey söylüyor. O zaman elimizi kıpırdatmayacağız
demektir. 'Kuzey Suriye'de ne olursa olsun dönüp bakmayacağız,
Irak'ta ne olursa olsun dönüp bakmayacağız.' Bunların mantığı bu,
'görmeyin, duymayın, elinizi oraya atmayın, adım adım gelsinler.'
Yarın Ankara'ya gelir, böyle bir şey olabilir mi? Terör
örgütleriyle, PKK ile ve diğer terör örgütlerine destek veren
çevrelerle milletvekilleri de beraber oluyor. Ama buradan şunu çok
net söylüyoruz, kim kiminle beraber olursa olsun biz milletimizle
beraber olmaya, milletimiz ve devletimizin hukukunu bedeli ne
olursa olsun korumaya ve o bedeli ödemeyi de en büyük şeref görmeye
devam edeceğiz."