Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na Brüksel tepkisi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel temaslarını değerlendirerek, “B...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel temaslarını
değerlendirerek, “Biz dünya kamuoyunda Esad’ın zulmünü gizlemek
için, onu meşrulaştırmak için Brüksel’in kapılarına gidip Esad’ı
aklayacak açıklamalar içerisine girmedik” dedi.
Bayrampaşa Belediyesi tarafından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı
etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Balkan Gençlik Forumu’ sona
erdi. Forumun kapanışına Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da
katıldı. Forumun kapanış konuşmasını yapan Bozdağ, Türkiye’nin
dünyanın her yerinde zulme uğrayan halkların yanında olduğunu
söyledi. Suriye’deki durumu bir yangına benzeten Bozdağ, “İçeride
çoluk çocuk var. Bu yangında onların hayatını kaybetmesi, ateşte
yanma ihtimalleri var. Oradan çocuklar kaçmışlar, kadınlar
kaçmışlar sizin kapınıza gelip durmuşlar. Vicdan sahibi iseniz
kapınızı açarsınız. ‘Banane, yangın sizin yangınınız, varın
yangından kavrulun’ diyemezsiniz. Biz Türkiye olarak bu anlamda
Suriye’de yaşananlar karşısında sessiz kalamazdık” dedi.
Hükümetin Suriye Devlet Başkanı Esad ile yakın zamana kadar iyi
ilişkiler içerisinde olmakla suçlandığını hatırlatan Bozdağ,
“Deniyor ki ‘Esad Türkiye’yi ziyaret etti. Elini sıktınız’. Doğru.
Bunları biz niye yaptık, çünkü Esad zalim değildi o zaman, halkını
öldürmüyordu. Havadan, denizden, karadan ölüm yağdırmıyordu. Ne
zaman ki halkına silahları doğrulttu, ölüm kusmaya başladı ‘dün
senin elini tutmuştuk, dün sen Türkiye’ye gelmiştin’ deyip onun
zulmüne göz yumamazdık. Elinden kan akan biri haline geldikten
sonra onun elini tutmaya, o kanları elimize bulaştırmaya devam
edemezdik. Onun için tavrımızı ortaya koyduk” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye konusundaki
tutumunu da eleştiren Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu şimdi konuşuyor.
Diyor ki ‘dün böyle böyle oldu’ evet dün oldu. Şimdi ölümler
yağdırılıyor, yüz bin civarında kendi insanını öldürdü. Bir devlet
başkanı düşünün, halkının yüzde 85’i neredeyse eline silahı almış
onun yönetimine karşı ayağa kalkmış. ‘Dün elini siz sıktınız’ deyip
bugün milletvekillerini Esad’la fotoğraf çektirmeye gönderiyorsun.
Onunla kucaklaşmaya gönderiyorsun. Ey Kılıçdaroğlu, biz Esad’ın
elinden kan akarken, kendi halkının kanı akarken onunla
kucaklaşanlardan olmadık. Biz Esad’ın elinden yüz binlerce Suriyeli
kendi kardeşinin kanı akarken, onunla yan yana fotoğraf çekilsin
diye milletvekillerimizi göndermedik. Biz dünya kamuoyunda Esad’ın
zulmünü gizlemek için, onu meşrulaştırmak için Brüksel’in
kapılarına gidip Esad’ı aklayacak açıklamalar içerisinde hiç ama
hiç girmedik, bundan sonra da girmeyiz. Bizim anlayışımız bambaşka
bir anlayış, bunu hep söyledik. Zihniyeti bize benziyor diye değil,
anlayışı bize benziyor diye değil, hakkı hukuku ayakta tutuyor mu
tutmuyor mu, zulüm yapıyor mı yapmıyor mu diye bakıyoruz biz. Zulüm
yapanın karşısında ama hakkın yanında, mazlumun yanında yer aldık,
bundan sonra da yer almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) ve güçlü bazı ülkelerin yaşanan ölümler
karşısında kayıtsız kaldığını savunan Bozdağ, şunları söyledi:
“Dün orada ellerini kıpırdatmayanlar Srebrenitsa’ya engel
olmadıkları için mesuliyetleri varsa, bugün Suriye’de 100 bin
civarında insanın ölümüne göz yuman uluslararası toplum Esad’ın
yaptığı zulümden pay sahibidir. BM insanların huzuru olsun, barış
olsun, kardeşlik olsun diye kuruldu. Ancak savaşlara mani olamadı.
Çünkü BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri var. O daimi üyelerin
rızası olmadan zulüm yapılan yerde adım atma imkanı yok. Eğer güçlü
ülkeler insanların öldüğü yerde kendi ülkelerinin çıkarlarını,
hesabını yaparsa o zaman dünya dört bir yanda zayıf olan yerlerde
kan ve gözyaşı akmaya devam eder.”