Bozdağ'dan dünyaya Suriye çağrısı

Abone ol

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Doğu Guta'daki saldırıda kimyasal silah kullanıldığının ortaya çıktığını; ancak uzmanlar tarafından konunun incelenmesi gerektiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Bakanlar kurulu gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Suriye'deki kimyasal saldırıyla ilgili uluslararası toplumun birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu söyleyen Bozdağ, Suriye'nin artık hesap yapılacak bir konu olmaktan çıktığını kaydetti.

Bekir Bozdağ, dün bir araya gelen Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada Suriye'deki terör hedeflerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 4 bin 44 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi. Operasyonda teröristlerin yerleştirdiği 102 mayın, 739 el yapımı patlayıcının imha edildiğini belirten Bozdağ, operasyonun başarılı biçimde devam ettiğini kaydetti.

SURİYE'DEKİ KİMYASAL SALDIRI

Doğu Guta'da yüzlerce sivilin öldürüldüğü saldırıyla ilgili de konuşan Bozdağ, kimyasal saldırıyla ilgili uluslararası toplumun birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu söyledi. Bozdağ şöyle konuştu:

"Kimyasal silah kullanımı sonucu ölenler insan olduğu gibi diğer silahların kullanımı sonucu ölenler de insandır. Sadece kimyasal silah kullanıldığında değil, jetlerle bombalandığında, diğer silahlarla siviller öldürüldüğünde de uluslararası toplumun aynı tepkiyi vermesi gerekir. Zira ölen yine insandır. Öldürülen silaha göre, öldüren maddeye göre tavır takınmak doğru bir yaklaşım değildir. Ölen insana göre tavır takınmak esasında doğru bir yaklaşımdır.

"SÖZ SÖYLEMENİN ÖTESİNDE İŞLER YAPILMASI GEREKİR"

Baktığımız zaman bu açıklamalar birbirini teyit eden açıklamalar değil. Biri başka söylüyor, öteki başka söylüyor ama bir de ortada fotoğraflar var. Ortada görüntüler var. Ortada haberler var. Bu fotoğrafları, görüntüleri izlediğimizde, incelediğimizde bu görüntülerin normal silahlarla oluşmadığına dair uzmanların kanaatleri var. Öyleyse burada bu konunun net bir şekilde, geciktirilmeden soruşturulmasında ve aydınlatılmasında fayda vardır. Tarafların iddialarına bırakılmayacak kadar önemli bir konudur bu.

"KİMYASAL SİLAH KULLANILDIĞI GÖZÜKÜYOR"

Bize ulaşan bilgiler hem istihbarat örgütümüz üzerinden hem de elde edilen haberler, görüntüler ve fotoğraflar üzerinden baktığımızda burada kimyasal silah kullanıldığı çok net bir şekilde gözüküyor ancak bunun uzmanlar tarafından da elbette incelenmesi ve soruşturulması son derece önemlidir.

"ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN HAREKET EDİLMELİ"

Uluslararası toplumun Suriye konusunda artık rekabeti bir tarafa bırakıp, kendi çıkarlarını bir tarafa bırakıp, insanın yararını, oradaki sivillerin, masumların hukukunu koruyan, uluslararası hukuka, uluslararası sözleşmelere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarına uygun hareket etmesinden geçmektedir. Eğer bu hareket yapılmazsa uluslararası hukukun da uluslararası sözleşmenin de Birleşmiş Milletlerin de uluslararası örgütlerin de bir hiç olduğu ortaya çıkar.

"TÜRKİYE AFRİN'DE İŞGALCİ DEĞİLDİR"

Türk Silahlı Kuvvetleri, Afrin'de işgalci değildir, kalıcı değildir. Biz orayı teröristlerden ve terör örgütlerinden arındırmak, bölge halkının terör örgütlerinin baskısı ve zulmünden kurtulmasını sağlamak, hem sınır güvenliğimizi hem ülkemizin güvenliğini hem de bölgenin güvenliğini sağlamak için oraya gittik. Şu anda da Afrin bölgesi teröristlerden arındırılmış durumdadır ancak teröristlerin tuzakları, mayınları, el yapımı patlayıcıları ve diğer şeylerin tespiti ve imhası devam etmektedir. Biz hedefimize, bölgedeki huzur, sükun, barış, istikrar ve güven ortamını sağlayınca ancak ulaşacağız. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde de bölgeyi teröristlerden temizlediğimizde nasıl bölgeyi, bölgenin gerçek sahipleri olan insanlara teslim ettiysek şimdi Zeytin Dalı Harekatı kapsamında da Afrin bölgesini, Afrinlilere emanet edeceğiz.

"SURİYE'DE ESAS OLAN SİYASİ ÇÖZÜMDÜR"

Suriye'de meşru muhalefet var, başka gruplar var, pek çok ihtilaf var, çözüm bekleyen sorunlar var. Suriye'de yaşananların silah zoruyla çözülemeyeceğini de Türkiye olarak biz hep söyledik. Burada esas çözüm siyasi çözümdür. Siyasi çözüm ortaya çıktıktan sonra zaten buradaki durumun ne olacağı bu siyasi çözüme göre netleşecektir ama biz Türkiye olarak şunu söylüyoruz: Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yoktur. İşgalci değiliz, kalıcı değiliz. Siyasi çözüm ortaya çıktıktan sonra da buralar o siyasi çözüme göre şekillenecektir."

Günün Önemli Haberleri