Bozdağ’dan CHP’ye Kılıçdaroğlu tavsiyesi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "CHP’ye, CHP’lilere tavsiyede bulunuyorum. Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi ve Türkiye’yi daha fazla rezil eden du...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "CHP’ye, CHP’lilere tavsiyede
bulunuyorum. Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi ve Türkiye’yi daha fazla rezil
eden durumlara sokmaması için parti meclisi bir karar almalı.
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye toprakları dışında, hatta CHP grup
toplantıları dışında siyaset yapmasını yasaklamalıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Uluslararası Dini Araştırmalar ve
Küresel Barış Sempozyumu’na katılmak üzere Konya’ya geldi. Toplantı
öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bekir Bozdağ,
CHP’ye yüklendi. Bozdağ, gazetecilerin, CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşması ve sonrasında
yaşananlarla ilgili sorusu üzerine, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun
yaşadıkları Türkiyemizde muhalefetin seviyesini gösterme bakımından
son derece önemli bir hadisedir. Hem CHP adına üzücü bir hadisedir,
hem de Türkiye’deki muhalefetin ana muhalefetin seviyesini gösterme
bakımından Türkiye açısından da üzücü bir hadise olmuştur. Tabi
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda, CHP’ye
demokratik bir muhalefetin nasıl olacağına dair bir ders vermiştir.
Tabi her seçimde milletimiz CHP’ye ders veriyor ama Türkçe verdiği
için belki Kılıçdaroğlu anlamadı ama Avrupa Parlamentosu Sosyalist
Grup Başkanı zannedersem bu sefer İngilizce bir ders verdi. Umarım
Türkçe anlamadığını İngilizce anlamış olur. Avrupa’da siyasetin
yalan üzerine bina edilemeyeceğini Kılıçdaroğlu görmüş oldu. Çünkü
Türkiye içerisinde yaptığı değerlendirmeye baktığınız zaman
tamamıyla siyasal bir eleştirici içerisinde değil hakaret iftira ve
sövme üzerine bina edilmiş bir muhalefet anlayışı görüyoruz.
Esasında Swoboda’nın itirazı burada Avrupa’da siyasetin yalan,
iftira, hakaret, sövme üzerine yapılamayacağını öyle bir siyasete
biz kendi logomuzun altında izin veremeyeceğimizi ifade eden bir
yaklaşım ortaya koydu. Umarım CHP bundan bir ders alır. Çünkü
Avrupalılar sayın Başbakanımıza nasıl bakıyor, Kılıçdaroğlu nasıl
bakıyor.
Suriye’deki hadiselerde Esad’a Avrupalılar eli kanlı bir diktatör
olarak bakıyor. CHP Genel Başkanı heyet üzerine heyet gönderiyor
Esad’a. Esad’ı meşrulaştırmak için Avrupa kapılarında dolanıyor.
Esad’ı meşrulaştırmak için bütün dünyanın ayakta alkışladığı
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Esad ile aynı düzeyde gösterecek bir
düzeysizliğin maalesef içerisine girebiliyor. Onu gördüler”
dedi.
“CHP, KILIÇDAROĞLU’NUN GRUP TOPLANTILARI DIŞINDA SİYASET YAPMASINI
YASAKLAMALIDIR”
Başbakan Yardımcısı Bozdağ şöyle devam etti: “Tabi dün iki kabul
vardı biliyorsunuz. Bir tanesi Amerika Birleşik Devletleri’nde
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının gördüğü kabul. Sayın Obama ve
ekibi başbakanımızı başbakan olmasına rağmen devlet başkanı
protokolü ile karşıladı. Ama öte yandan, CHP’nin Genel Başkanını
ise görüşmesini iptal ettiler ve görüşme konusunda verilen izinleri
ortadan kaldırıp bu üslupla bizim çatımız altında konuşamazsınız
diye adeta kovdular oradan. Tabi üzücü olan bir şey de şu, kendi
konuşmalarında da var, Swoboda’nın açıklamalarında da var. Kapıya
kadar gidiyor sayın Kılıçdaroğlu, kabul edilmeyince geri dönüyor.
Ama Türkiye’ye iner inmez ben iptal ettim diyor. Ya bari bu kadar
Avrupa’nın gözünde bizi rezil edecek bir yalanı hem de o insanla
yaşadıkların ortadayken söyleme. Ama maalesef alışkanlık haline
gelince Türkiye’ye gelince aynı yalanı bir kez daha söyledi. Eminim
ki Swoboda ve orada yaşayanlar bizdeki muhalefetin ne kadar yalan
üzerine bina edildiğini Kılıçdaroğlu’nun orada yaşadıklarıyla
Türkiye’de yaptığı açıklamaları mukayese edince daha net
görecektir. Esasında Kılıçdaroğlu’nun her yurt dışı gezisi, hem
CHP’yi rezil eden, hem Türkiye Cumhuriyeti Devletini rezil eden bu
anlamda üslup açısından sonuçlar ortaya çıkıyor. Hepimizi üzüyor.
Ben buradan CHP’ye, CHP’lilere tavsiyede bulunuyorum;
Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi ve Türkiye’yi daha fazla rezil eden
durumlara sokmaması için parti meclisi bir karar almalı.
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye toprakları dışında, hatta CHP grup
toplantıları dışında siyaset yapmasını yasaklamalıdır. Çünkü ancak
CHP grubu içindekiler Kılıçdaroğlu’nu alkışlıyorlar. Ama onun
dışındakiler alkışlamıyor. Çünkü ideolojik bir körlüğün içerisinde
olduğunuzda gerçekleri göremiyorsunuz. O yüzden CHP Genel Başkanına
parti meclisi yurt dışı seyahat yasağı koyarsa grupta yaptığı
iftira ve hakaret, yalan üzerine konuşmaları grup dışında
tekrarlamamak kararı alırlarsa o zaman belki CHP Genel Başkanı,
CHP’ye daha az zarar verir diye düşünüyorum. Umarım parti meclisi
bu seyahati değerlendirir ve ona göre bir karar verir. Biz yabancı
ülkelerden gelen muhalefet partililerin liderleriyle Türkiye’de
bakan olarak görüşmeler yapıyoruz, randevular veriyoruz.
Görüşmelerimiz sırasında kendi ülkelerinde yaşanan,
vatandaşlarımıza dönük bir takım konuları eleştirdiğimiz zaman
onların kimisi hak verirken, kimisinde sanki ülkenin başbakanı gibi
kendi ülkelerinin uygulamalarını savunan bir yaklaşım içerisine
giriyorlar. Ama bizim ana muhalefet partisi genel başkanı
Türkiye’yi kötülemek, Türkiye’yi karalamak, Türkiye’nin
başbakanını, meclisini, hükümetini kötülemek, Türkiye’de olan biten
her şeyi daha kötü göstermek için adeta yarış yapıyor. Eskiden bunu
terör örgütünün bir takım uzantıları, şimdi sayın Kılıçdaroğlu
bizzat kendisi yapıyor. Allah aşkına bir kendisine sormalı yurt
dışında AK Parti’yle rekabet etmek için Türkiye’yi kötülemek,
karalamak Türkiye’de yaşanan değişimi görmezden gelmek doğru mudur?
Her gidilen yere adeta Türkiye’yi şikayet ediyorlar, Türkiye’yi
gammazlıyorlar. Böylesi bir siyaset anlayışı var. Hiç ahlaki değil,
etik değil. Umarız CHP’liler bu tavırdan sonra bir değişikliğe
uğrarlar” şeklinde konuştu.
“CHP SOLCU BİR PARTİ DEĞİL”
CHP’nin solcu bir parti olmadığını ileri süren Başbakan Yardımcısı
Bozdağ, “Esasında radikal sağda olan bir partidir. Şu anda bizim
radikal sağda olan partimize baktığımızda en uçta MHP duruyor. En
uçta duran MHP’nin solunda bir partidir. Yoksa soldaki bir parti
değildir. Radikal sağda duran partinin solundaki bir partidir.
Solcu bir parti değildir. Avrupa’daki Sosyalist Grup Başkanı da
CHP’nin solcu bir parti olmadığını zaten görmüştür. Ve onun için de
onunla görüşmesini solcu bir partinin ortaya koyabileceği anlayışı
ve refleksi koymadığı için iptal etmiştir” dedi.
“İÇKİ YASAĞI GETİRMİYORUZ”
Gazetecilerin içki yasağıyla ilgili sorusu üzerine Bozdağ, “İçki
yasağı diye bir şey söz konusu değil. Bu her zaman çarpıtılan bir
konu. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen kanun
teklifi içerisinde içki içmeyi yasaklayan tek bir düzenleme yoktur.
Yapılan nedir? Amerika’da ve Avrupa’da içkinin satış yapıldığı
yerler, reklamı dahil, diğer hususlar dahil, Avrupa’daki kuralları
Türkiye’ye taşımaktır. Amerika’daki kuralları Türkiye’ye
taşımaktır. Bizim yaptığımız bu. Avrupa’nın ve Amerika’nın içki
vatandaşa ulaşana kadar geçen kısımdaki imalattan ambalajına,
reklamına, satılacağı alana ve açılacağı yerlere ilişkin Avrupa’nın
Amerika’nın standardını biz Türkiye’ye taşıyoruz. Yoksa biz içki
yasağı getirmiyoruz. Bu tamamıyla bir çarpıtmadır, gerçek dışıdır”
diye konuştu.
(İHA)