Bozdağ, Kılıçdaroğlu’na yüklendi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nayüklendi.<br/>AK Parti il teşkilatının...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta yaptığı konuşmada,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nayüklendi.
AK Parti il teşkilatının Yozgat Şahin Tepesi Belediye Sosyal
Tesisleri’nde düzenlediği il danışma meclisi toplantısına katılan
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, burada bir konuşma yaptı. Bozdağ,
dünyanın neresinde bir olay varsa onun karşısında Türkiye’nin artık
söyleyecek sözünün olduğunu belirterek, “Düne göre mukayese
edildiğinde etrafında olup bitenlere seyirci kalan bir Türkiye
değil, olup bitenler karşısında sözlerini sakınmadan söyleyen bir
Türkiye var bugün. Bu güçlü Türkiye’nin bir başka fotoğrafıdır.
Eğer Türkiye güçlü olmasaydı, eğer ekonomisi güçlü olmasaydı,
siyaseti güçlü olmasaydı, yönetimi güçlü olmasaydı, Türkiye’nin
sesi etrafında olan biten bunca yangına rağmen çıkmazdı. Çıkıyorsa
Türkiye’nin bu noktada hem insan haklarına önem veren bir kadronun
iktidarda olduğunun bir göstergesidir, hem de Türkiye’nin güç,
kuvvet ve kudretinin varlığının bu bir göstergesidir. Bizim
durduğumuz yer doğru bir yerdir” dedi.
“SURİYE’DE 100 BİNDEN FAZLA İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ”
"Bizi Suriye’de olup bitenlerden dolayı eleştiriyorlar" diyen
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Hükümeti yanlış buluyorlar, böyle olmaması lazım diye hükümeti
eleştiriyorlar. Peki, nasıl olması lazım? Bu eleştiriyi yapanlara
diyorum ki; Suriye’de 100 binden fazla insan öldürüldü. Türkiye 100
binden fazla insanın öldürüldüğü bir ortamda Esed ile eskisi gibi
olabilir miydi, ilişkilerimiz aynı olabilir miydi, elini sıkabilir
miydik? İyi yapıyorsun az öldürdün daha çok öldür diyebilir miydik?
Sınırımıza 100 binlerce insan gelip imdat dediği zaman ben kapıyı
açmam ne halin varsa gör deyip onları ölüme terk edebilir miydik?
Ne yapabilirdik? Gelin hükümetin yerine durun bir de buradan olaya
bakın. Esed’e bu zulmün çok iyi diyebilir miydik? İktidarın güçlü
olsun diye daha fazla insan öldürsün diye göz mü yumalım. Bizim
durduğumuz yer doğru bir yer. Şimdi Mısır’da olanlara bakın, orada
bir darbe olmuş. Milletin iradesi ile iktidara gelen bir
cumhurbaşkanı askeri bir darbe ile iktidardan uzaklaştırılmış, biz
buna darbe demeyecek miyiz? Bütün dünya literatüründe tartışmasız
bir darbe olarak tanımı yapılan bir hadiseye biz darbe demeyeceksek
o zaman ne diyeceğiz Allah aşkına? Türkiye’de onca zaman darbelere
karşı mücadele eden bir siyasal anlayışın temsilcisi olarak biz
buna darbe demezsek kendimize, kendi anlayışımıza ihanet etmiş
oluruz. Yapılan katliamlara katliam demeyecek miyiz? Demeyin
diyorlar demeyelim mi?"
"KILIÇDAROĞLU ESED’E ÇAĞRI YAPACAĞI YERDE, ’ÖLÜMLER OLMASIN SAVAŞ
DURSUN’ DİYEN BAŞBAKAN’I SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI İLE SUÇLUYOR"
Bozdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Dün Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor; ‘içinde vicdan olan birisi,
insan olan birisi savaş çığırtkanlığı yapmaz’ diyerek Başbakanımızı
eleştiriyor. Allah aşkına Sayın Kılıçdaroğlu , Esed’e bir çağrı
yaptın mı? ’Ey Esed içinde vicdan olan insani değerleri olan bir
devletin başkanı kendi insanlarına gökten, karadan, denizden ölüm
yağdırmaz, kendi insanıyla böylesi bir kirli savaşı yapmaz.
İnsansan bu savaşa son ver’ diye bir çağrı yapacağına, ’bu savaş
dursun, insanlar ölmesin, bir insan daha fazla yaşasın’ diye
mücadele eden Türkiye’nin başbakanına ’savaş çığırtanlığı
yapıyorsun’ diyor. Görebiliyor musun kim ne yapıyor, millet bunu
görüyor buna göre değerlendirmesini elbette yapacaktır. Bizim
duruşumuz çok net olarak ifade etmek isterim ki insandan yana,
insan haklarından, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden yana bir
duruştur. İlkesel bir duruştur, çıkar eksenli bir duruş değildir.
Ama dünya bir şeye zulüm diyecekse, o dediği şeyin zulüm olması
için rengine bakıyorsa bazı insanlar; diline, dinine, mezhebine,
siyasi, felsefi görüşüne veya şahsi çıkarlarına bakarak bir yerde
olan olaya haklı veya haksız damgasını bu bakış ekseniyle vuruyorsa
orada adaletten bahsetmenin imkanı yoktur. Çünkü adaletten
bahsetmek için böylesi bir bakışın olmaması lazım. Renklere,
dillere, dinlere, mezheplere, siyasi görüşlere, ahlaki anlayışlara
çıkarlara göre insanların öldüğü yerde daha fazla hesap yapılmaz.
Toplantı üstüne toplantı yapılmaz. İnsanlar ölüyor toplanıyoruz,
insanlar ölmeye devam ediyor toplanıyoruz ve zulüm varlığını
sürdürmeye devam ediyor. Biz buradaki duruşumuzu insani bir duruş
olarak görüyoruz. Milletimizin medeniyet anlayışına, tarihi
geleneklerine uygun bir duruş olarak görüyoruz. Bu duruşumuzu
bundan sonraki süreçte de sürdürmeye devam edeceğiz. Biz her konuda
duruşumuzu böylesi esas üzerine bina ettik. İlkesel bir duruş
ortaya koyduk ve bu duruşumuzu muhafaza edeceğiz.”
"TÜRKİYE’NİN CEZA HUKUKU MEVZUATINDA BAZI DÜZENLEMELERE İHTİYACI
VARDIR"
Hacı Bektaş’ta kendisine yapılan saldırı karşısında tavırlarını
ortaya koyduklarını ve yargı süreçlerinde verilen kararı da
eleştirdiklerini ifade eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Bu
konuda kendi açımızdan bir değerlendirmemizi yaptık. Bunu yapmak
yanlış bir şey değil. Hem siyasetin tutumunu hem yargı süreçlerine
ilişkin değerlendirmeler yapmak bir siyasetçi olarak benim
hakkımdır. Bu doğru olan bir şeydir. Eğer bunlar yapılmıyorsa o
zaman yanlışlık vardır. Ama öte yandan geçenlerde Fas’tan gelen
palalı olarak anılan kişi ile yargılama sürecinde mahkeme tutuksuz
yargılanmasına karar verdi. Ben bunu da yanlış gördüm. Neden? Çünkü
tutuklu yargılamak böylesi olaylarda olmayacak da hangi hadise de
olacak? Evet bir olayda tutuklu yargılama yapmak hakimin ve
mahkemenin takdirindedir ve zorunlu bir olay değildir. Ama mahkeme
bu takdirini kullanırken olayın vahametine bakması lazım, toplumda
uyandırdığı infiale de bakması lazım. Böylesi bir vahim durum var,
toplumda infial uyandıran hadise var, o zaman orada cezası 3 yıl 5
yıl bakmadan mahkeme bu tedbir kararını uygulama yönündeki
iradesini ortaya koyduğu zaman toplumun adalete olan inancını
güçlendirir. Ama bunu yapmadığı zaman insanlar eleştiri yapar. Biz
onu da eleştirdik bunu da eleştirdik. Bu olaylar da göstermiştir ki
Türkiye’nin ceza hukuku mevzuatında bazı düzenleme ihtiyaçları çok
açık ortadadır. Kamu düzeninin, kamu güvenliğinin sağlanması ve
insanımızın adalete olan güvencinin her zaman üst düzeyde olması
için bazı suçlarla ilgili değerlendirme yapmak ve sonuçta suç ve
ceza arasında bir dengeyi ortaya koymak ve bu çerçevede cezanın
caydırıcılık fonksiyonunu artırmak elbette yeniden düşünülebilir.
Önümüzdeki günlerde bu konularla ilgili ceza mevzuatında da bir
takım değişikliklerin yapılacağını buradan ifade etmek isterim.
Adalet Bakanlığı bu anlamda kamuyu çok rahatsız eden vatandaşımızı
çok rahatsız eden bazı suçların cezaları ile ilgili önemli
çalışmalar yapmaktadır. Cinsel saldırı suçları ile alakalı önemli
çalışmalar yapılmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu konuda yapılan
çalışmalar gerekli yerlerde müzakere edildikten sonra kamuoyu ile
paylaşılacak ve bu konuda da başkaca adımlar atılması icap
ediliyorsa da o adımlar da tereddütsüz atılacaktır. Çünkü
Türkiye’nin huzuru, Türkiye’nin güvenliği, insanlarımızın ihtiyacı,
insanlarımızın talebi bizim için son derece önemlidir. Kanunlarda
olan düzenlemeler, yapanlar tarafından her zaman iyi olsun diye
yapılmıştır; toplumun hayrına, insanın yararına olsun diye
yapılmıştır. Eğer bu düzenlemeler insanların beklentilerini yeteri
düzeyde temin etmiyor, kamu düzeni ve kamu barışını koruma
konusunda gerekli etkiyi göstermiyorsa, o zaman o düzenlemeler
yeniden bir kez daha ele alınabilir. Nitekim daha önce bazı
kanunlarda yapılan değişiklikler de oldu bundan sonra da olabilir.
O yüzden yaşanan her hadise Türkiye’de hukukun bu alanlarda varsa
eksiklikleri yanlışlıkları görme bakımından da hukuk yapıcılara
yeni bir değerlendirme imkanı verebilir. Önümüzdeki günlerde bu
anlamda hem cinsel saldırı suçlarıyla ilgili yaptırımlar konusunda
hem de kamuda infial uyandıran bazı suçlara ilişkin yaptırımlar
konusunda kamu düzeni ve kamu güvenliğini daha etkin bir şeklide
tesis etmeyi amaçlayan düzenlemeler önümüze gelecektir ve bunlar
meclisimizde görüşülerek yasalaşma imkanı bulacaktır. Adalet
Bakanlığımız bu konu üzerinde çalışmasını yapmaktadır” şeklinde
konuştu.