Bozdağ Erdoğan sevgisi anlattı

Başbakan Erdoğan'ın üslubunu pek çok siyasetçinin imrendiğini belirten Bozdağ, Erdoğan'ın millet tarafından sevilmesini "Hasbiliği, samimiliği ve harbiliğidir. Üslubunun da tatlılığıdır. Hitabetinin de güzelliğidir" sözleriyle açıkladı. 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, erken seçimi gerektirecek herhangi bir durumun söz konusu olmadığını, Hükümetin başarılı hizmetlerle yola devam ettiğini belirterek, "Biz bu meydana çıkanların seçim istediğini düşünmüyoruz. Bunlar seçimle iktidarın değişmeyeceğini, değiştirilemeyeceğini gördüler. Onlar seçim dışı yollarla iktidar değişikliği arzu edenler" dedi.

Bozdağ, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, son kamuoyu yoklamalarında AK Parti'ye halk desteğinin yüzde 50'nin üzerinde olduğunu bildiren Bozdağ, böyle halk desteği olan, halka dayanan Hükümetin seçime gitmeyeceğini, hizmetlerini devam ettireceğini söyledi.

SEÇİM DIŞI YOLLARLA İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ

Seçim isteyenlerin fazla beklemeyeceğini, 2014 Mart'ında seçim olduğunu hatırlatan Bozdağ, "Biz bu meydana çıkanların seçim istediğini düşünmüyoruz. Bunlar seçimle iktidarın değişmeyeceğini, değiştirilemeyeceğini gördüler. Onlar seçim dışı yollarla iktidar değişikliği arzu edenler. Bir noktada seçimle alamadıklarını sokakta elde etmek istiyorlar. Ama demokrasilerde iktidarın alındığı ve verildiği yer sandıktır. Sandık dışında iktidarın el değiştirmesi mümkün değildir" diye konuştu.

Bozdağ, CHP zihniyetinin, 27 Mayıs 1960, 12 Eylül ya da 28 Şubat gibi darbelerin gölgesinde iktidar olduğuna dikkati çekerek, "O yüzden sandıktan iktidar yüzü görememişler. O yüzden sandıktan korkuyorlar. Sandıktan bize iktidar çıkmaz diyorlar. Hep darbe teşebbüsünde bulunanlara gönülden bağlılıkları olmuş, geçmişte de bugün de" değerlendirmesinde bulundu.

"Cumhuriyet" mitinglerinde "ordu göreve" diyenlerin ve önde gidenlerin CHP'liler olduğunu ifade eden Bozdağ, CHP Milletvekili Süheyl Batum'un, istedikleri tarzda bir müdahale gerçekleştirmediği için TSK'ya "kağıttan kaplanmış" hakaretinde bulunduğunu hatırlattı. Bir başka CHP milletvekilinin de "artık iktidar olmak için çalışmamız lazım. Askere bel bağlamamız lazım" dediğini belirten Bozdağ, "Bütün bunların hepsi bir şeyi gösteriyor. Bu anlayışlanrın halktan iktidar alamadığını gösteriyor. Onun için de her seçim sonrası bu sol zihniyetin, CHP zihniyetinin halkı suçladığını görürsünüz" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine oy vermeyenleri eleştirdiğini anlatan Bozdağ, "Bu zihniyet kendisini her zaman halktan yukarıda gören, halka her zaman tepeden bakan bir zihniyet. O yüzden halk oy vermediği zaman kendisinin kusurlu olduğunu görmüyor. Halk kusurludur. Hep halka saygısızlık ve hakaret yapıyor. Seçimlerde de vatandaşımız halkın kim olduğunu bunlara gösteriyor" diye konuştu.

İKTİDARIN SANDIKTA EL DEĞİŞTİRMESİNDEN ÜMİTSİZLER 

Demokrasilerde siyasetçilere dersi halkın verdiğine işaret ederek, "Halk sandıkta yaptıklarının ve yapamadıklarının hesabını sorar, ibrasını yapar. Şimdi biz sandığa gidiyoruz, bu noktada halktan notumuzu alıp çıkıyoruz. CHP bu zayıf karnesini değerlendirip, zayıfları kurtarmak için çalışma gayretine girmek yerine demokrasilerde iktidara gelmek için not veren, esasında bu anlamda öğretmen olan halka saygısızlık yapmakta ısrar ediyor" ifadelerini kullandı.

Bozdağ, CHP'nin ve ona oy verenlerin iktidarın sandıkta el değiştirmesinden yana ümitsiz olduğuna işaret ederek, bu yüzden sandık dışı yöntemlerle iktidar değişikliği olduğunda büyük bir keyif içine girdiklerini söyledi. CHP'nin, Taksim Gezi Parkı olaylarına dört elle sarıldığını, rüyalar görmeye başladığını kaydeden Bozdağ, "Bu nedir? Bu sandık dışı iktidar rüyası görmenin sonucudur. Onlar bu işin rüya olduğunu büyük bir şekilde anlamışlardır diye düşünüyorum. iktidar değişikliği ancak sandıkta olur. Onun dışında olmaz. Bunu herkesin anlaması lazım. AK Parti, sandıkta aldığını ancak sandıkta teslim eder. Bize iktidarı kim verdiyse sadece o alır. Bize iktidarı sandıkta halk verdi, yine sandıkta halk alır" değerlendirmesinde bulundu.

Mahalli idareler seçimlerinin 2014 Martı'nda yapılacağına dikkati çekerek, "9 ay sonra sandığa gidilecek. Hiç üzülmesinler. Bize ders vermek istiyorlarsa sandığı getiriyoruz önlerine. Ders almak istiyorlarsa yine sandığı getiriyoruz önlerine. Herkes milletteki karşılığının ne olduğunu bir kez daha görmüş olacaktır" dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN ÜSLUBU

Bozdağ, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubuna yönelik eleştirilere ilişkin, "Sayın Başbakanımızın milletimiz tarafından sevilmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi hasbiliği, samimiliği ve harbiliğidir. Üslubunun da tatlılığıdır. Hitabetinin de güzelliğidir. Milletimiz Sayın Başbakanımızı, bu harbiliği, hasbiliği, samimiliği ve üslubunun güzelliği nedeniyle takdir etmiştir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında hakaret, küfür ve saygısızlık olmadığını belirten Bozdağ, "Hep eleştiri sınırları içerisinde siyasal rakiplerine dönük eleştirileri vardır. AK Parti'nin görüşleri, düşünceleri ve projelerini anlatma vardır. Ama bazı çevreler, kesimler sürekli biçimde Sayın Başbakanımızın üslubunu karalamak için büyük bir kampanya içerisinde. Tıpkı bu mahalle baskısı gibi, tıpkı bu otoriter yönetim iftirası gibi" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan'ın üslubunün milletin üslubu olduğunu ifade eden Bozdağ, "Milletimizin beğendiği bir üsluptur. Hepimizin takdir ettiği bir üsluptur. Pek çok siyasetçini de imrendiği bir üsluptur" diye konuştu.

TBMM'deki bütçe görüşmelerinde CHP ve MHP'li milletvekillerinin kendi liderleriyle Erdoğan arasındaki farkı gördüklerini ve bunu zaman zaman ifade ettiklerini belirten Bozdağ, Erdoğan'ın üslubuna yönelik eleştirilerin planlı ve programlı bir karalama kampanyasının ifadesinden başka bir şey olmadığını vurguladı. Bozdağ, vatandaşın bunları gördüğünü ve değerlendirdiğine işaret ederek, "Kılıçdaroğlu'nun üslubuna baksınlar. Küfür, hakaret yapmadan konuşması yoktur. O kadar çok ağır küfürler ve hakaretler ediyor ki. Ama o üsluba kimse bir şey demiyor" dedi.

CHP'li vekillerin polise, AK Parti'ye ve partililere küfür ve hakaretlerde bulunduğunu dile getiren Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili dokunulmazlık fezlekeleri var, Anayasa Komisyonunda. Bu fezlekelerin neredeyse tamamına yakını hakaret ve küfürle alakalıdır. Yani bir genel başkanla ilgili hakaret ve küfürle alakalı bu kadar fezleke var. Ama ben bugüne kadar Kılıçdaroğlu'nun hakaretini, küfürünü eleştiren bir yazıya henüz, varsa bile, rastlamadım" diye konuştu.

Bozdağ, Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında hakaret ve küfür bulunmadığını ancak üslubunun sert olduğuna dair büyük bir propaganda ve kampanya yapıldığını belirtti. Bozdağ, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakanımızın nasıl konuştuğunu millet bizzat görüyor ve değerlendiriyor. Onun için de yüzde 34'ü yüzde 47'ye, yüzde 47'yi yüzde 50'ye çıkardı. Referandumların biri yüzde 58 ile biri de yüzde 69 ile kabul edildi. 2004, 2009 mahalli idareler seçiminde vatandaşımız birinci yaptı. Bu sayın Başbakan'ın üslubuna, siyaset tarzına ve ortaya koyduğu projelere milletimiz tarafından onay verildiğini gösterir. Sayın Başbakanımız bugüne kadar milletimizin onaylamayacağı bir üslubu asla kullanmamıştır. Milletimize saygısızlık olacak hiçbir beyanın içinde olmamıştır. Olması da zaten mümkün değildir. Biz edep kültüründen geliyoruz."