Böyle korkunç cinayet görülmedi
Abone olÇocuğunun kendisinden olmadığını düşünen koca, yeğenini korkunç bir cinayete alet etti. Sanıkları ifadeleri tüyler ürpertti.
İzmir'in Urla İlçesi'nde 1 yaşındaki çocuğunun
kendisinden olmadığından şüphenlediği eşi Hatice Çetin'i yeğeni ve
arkadaşına, cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldürttüğü öne
sürülen Osman Çetin, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış
ömür boyu ve 25.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya
başlandı.
ÖLDÜRDÜRTTÜKTEN SONRA TECAVÜZE GÖZ YUMMUŞ
Osman Çetin'in eşini öldürdükten sonra yeğeni 16 yaşındaki
B.Ö.’nün, tecavüz etmesine de göz yumduğu öne sürüldü. Yaşları
küçük olan suça sürüklenen B.Ö. ve arkadaşı 17 yaşındaki B.A.S.
hakkında da aynı suçlardan Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı dava
açıldı.
Olay, geçen 28 Ağustos'ta meydana geldi. Çeşme'de bir restoranda
aşçı Osman Çetin, 2 yıl önce evlendiği 20 yaşındaki Hatice Çetin'in
kendisini aldattığını ve 1 yaşında olan çocuklarının kendisinden
olmadığını öne sürerek sürerek eşi ile tartışmaya başladı. Daha
önce pavyonda çalıştığı belirtilen Hatice Çetin, bunun doğru
olmadığını savundu. Eşinin söylediklerine inanmayan Osman Çetin,
kendisini aldattığını düşündüğü eşi Hatice'yi, yeğenini B.Ö ve onun
arkadaşı B.A.S.'yi de yanına alarak gezdirme bahanesiyle Urla
yakınlarında öldürttü. Cinayet ardından vicdan azabı çeken B.Ö.,
Eskiizmir Polis Merkezi'ne giderek, "Üç gündür uyuyamıyorum, kötü
rüyalar görüyorum, yengemi boğarak öldürdüm. Dayım ve bir arkadaşım
da bana yardım etti" diyerek teslim oldu. Soruşturma başlatan
jandarma ekipleri, otoyol kenarında toprağa gömülü cesedi buldu.
Yapılan incelemede Hatice Çetin'in boğularak öldürüldüğü ortaya
çıktı. Osman Ç., yeğeni B.Ö. ve ve cinayete yardımcı olduğu
belirtilen B.A.S., gözaltına alındı.
ÖNCE BOĞMUŞ, SONRA TECAVÜZ ETMİŞ
Savcılıkta ve jandarmada ifade veren sanık Osman Ç.'nin yeğeni
B.Ö.'nün anlattıkları tüyleri ürpetti. B.Ö. ifadesinde şunları
söyledi,
"Olaydan 5-6 ay kadar önce dayımın kayınpederi ile kavga ettik. O
tarihten bu yana kendisini öldürmeye kafaya koydum. Dayım beni
telefonla arayıp, 'Alaçatı'ya gel seninle bir şey konuşacağız'
dedi. Bana bir kağıt uzattı. Kağıtta Hatice Çetin, Bayram
Tanrıverdi ve İsmet usta yazıyordu. Kağıtta, beni kastederek bir
insan resmi çizmiş, elimde silah var ve isimleri yazılı olanları
vurduğumu resmetmiş. Ben de güldüm. Dayım 'Üçünü de öldüreceğiz.
Yakalanırsak da sen cezaevine gireceksin, ben sana bakacağım' dedi.
Önce kayınpederi, ardından eşi ve sonra da İsmet ustayı
öldürecektik. 3 Eylül'de öldürmek için anlaştık. Beni işyerimden
aldı. B.A.S. ile birlikte araca bindik.
BOGAZINA DOLADIĞIM ŞARZ KABLOSU KOPTU
Bana, 'Bugün bu iş olacak' dedi. Dayım ile esrar içtik. B.A.S.'ye daha önce bu olaydan bahsetmiştim. Kendisi yardımcı olamayacağını, yanımızda duracağını belirtti. Dayım, eşini telefonla arayıp gelmesini istedi. Bizi araçtan indirdi. Yolda yürürken tesadüfen görmüş gibi bizleri de arabaya tekrar aldı. Yengemin yanında çocuğu da vardı. Araçla Çeşme otobanda giderken, telefon şarj kablosunu yengemin boğazını doladım. Yengem, gevşetmeye çalıştı, şarj kablosu koptu.
KALBİNİ KONTROL ETTİM ÇİMDİKLEDİM
Bu kez de elimle boğmaya devam ettim. Kurtulmak için çok çaba sarfetti. Çocuk ağlamaya başladı. Dayım çocuğu yanına aldı. Yengemin tepki vermesi kesilince nabzını yokladım, kalbini kontrol ettim ve çimdikledim."
ÜÇ KEZ DAHA BIÇAĞI SAPLADIM
B.Ö., boğarak öldürdüğü yengesine tecavüz ettiğini, dayısı le
B.A.S.'nin de olanları gördüğünü, 'Zeytinler' yazılı tabelanın
altında durduktan sonra, Hatice Çetin'in cesedini 25 metre kadar
götürüp, toprağa gömmeye başladıklarını söyledi. B.Ö., "Dayım ile
diğer sanık, bana yengemin ölmediğini bayıldığını söyledi. Ardından
dönüp, üç kez daha bıçağı vücuduna sapladım. Yengem rüyalarıma
çıkmaya başladı. Ben de pişman oldum. Gidip polise teslim oldum"
diye devam etti.
Osman Çetin ile diğer sanık B.A.S. de aynı yönde ifade verdi. 3
şüpheli de tutuklandı. Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı,
Osman Çetin, hakkında 'İştirak halinde eşini tasarlayarak öldürme,
birden fazla kişi ile nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi
hürriyetinden yoksun kılma' suçlarndan, ağırlaştırılmış ömür boyu
ve 25.5 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Savcı, suça
sürüklenen B.Ö. ve B. A.S., hakkında da Çocuk Ağır Ceza
Mahkemesi'nde aynı suçlardan yargılanmaları için iddianame
hazırladı. İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim önüne
çıkan Osman Çetin, savcılıkta verdiği ifadeye reddetti. Çetin, eşi
ile evliliklerinden 1.5 yaşında çocukları olduğunu, olaydan 6 ay
önce ayrı yaşamaya başladıklarını ifade ederken, şunları
anlattı:
EŞİN PAVYONDA PATRONUYLA YATMIŞ
"Zaman zaman yeğenim B.Ö., yanıma gelip, bana Hatice'yi kötüleyip,
'Sen ne biçim erkeksin, eşin pavyonda patronuyla yatmış, hatta
benimle de yatmak istedi' diyerek sürekli beni kışkırtıyordu.
Hatice ile karşılaştığımızda da aynı şekilde kendi de bana hitaben
sen ne biçim erkeksin, B., adam, sen adam değilsin' dedi. İkisi
arasında birşey olabileceğini düşündüm. Hatice ile buluştuğumuzda
çocuğumun yanağında bir yanık izi gördüm. Kimin yaptığını sorunca
kekelemeye başladı. Vücuduna da sigara bastırdığını söyledi. Olayın
olduğu gün Hatice ile yeğenimi söyledikleri konusunda yüzleştirmeye
karar verdim. Hatice ile yeğenim arabada tartışmaya başladı.
Birden, eşimin arkasında oturan B.Ö., şarj kablosuyla boğazını
sıkmaya başladı. Kopunca da eliyle boğmaya devam etti. Ben
engellemeye çalıştım, ancak elinde bıçak olduğu için beni de tehdit
edince korktum. Hatice iki büklüm oldu. Arabayı durdurup, Hatice'yi
arka tarafa aldılar. Ben kesinlikle B.'nin eşime tecavüz ettiğini
görmedim. Ormana bıraktıktan sonra, tekrar geri döndük. Arabanın
kontak anahtarını alıp, attığımız yere gittiler. Burada da
bıçaklamış."
Mahkeme heyeti sanık Osman Ç.'nin cezai ehliyetinin olup
olmadığının tespiti için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi'ne sevk edilerek rapor alınmasına, diğer sanıkların
yargılandığı Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasının
mahkeme dosyasıyla birleştirilmesine karar verip, duruşmayı
erteledi. Diğer yandan öldürülen Çetin'in 1 yaşındaki çocuğu da
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce koruma altına alındığı ifade
edildi.