Böyle kirli muhalefet görmedi bu ülke!

Ey müptezeller... Bu millet Menderes’i koruyamadı diye yıllarca pişmanlık yaşadı… Artık bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ın tırnağını bile size kurban etmez!..

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Öyle bir kirli zihniyet ki al birini vur ötekine…
 
Türk tarihi böyle bir kirli ittifakı yazmıyor…
 
Bir yanda…
 
CHP’si, İYİ Parti’si, HDP’si, SP’si, Gelecek Partisi, Deva Partisi…
 
Diğer yanda…
 
PKK’sı, FETÖ’sü, YPG’si, DHKP-C’si…

Bu karikatür çok anlamlı değil mi?


 
Hepsi  dolaylı dolaysız bir olmuş bu ülkenin liderini devirmek için pusu üstüne pusu kuruyor, oyun üzerine oyun oynuyor..

Hem de dünyanın koronavirüs belası ile mücadele ettiği ve büyük bedeller ödediği böylesine bir süreçte, Türkiye bu salgın illetine karşı adeta bir kurtuluş savaşı başarısı gösterirken bunu yapıyorlar

Anlaşıldı ki bu ülkenin koronavirüs ile mücadeledeki başarısı çok ama çok zorlarına gitmiş...

Üzerine böyle dönemde muhteşem hastanelerin hizmete açılması, solunum cihazı üretimi, dünyanın süper gücü denilen ülkelerine destek olunması çok ama çok rahatsız etmiş o kirli ittifakı...

Bunların nasıl olduğunu 18 yıldır anlayamayan müptezeller nerden bilsinler şairin sözünü;

“Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş Göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur Geceyi onaran bir mimar vardır.“ (Sezai Karakoç)

Kafaları basmaz bu söze!

                                                     *
 
Şöyle sadece son bir haftaya bakın!
 
Tehdit…
 
Karalama…
 
Yalan…
 
Kin ve nefret dili...
 
Böylesine kendi ülkesine düşmanca tavır sergileyen böylesine kirli ve çarpık bir muhalefet anlayışı olur mu?
 
Anlaşıldı ki bu müptezeller istiyorlardı ki;
 
Batı’da ve ABD’de de olduğu gibi on binlerce insanımız ölsün, halk devleti yöneten Tayyip Erdoğan’a isyan etsin…
 
Huzurevlerinde insanlarımız tıpkı İtalya’daki, İspanya’daki, ABD’deki, İngiltere’deki gibi kaderleri ile baş başa bırakılsın, toplu cesetler olarak karşımıza çıksın…
 
Maske sıkıntısı yaşansın, solunum cihazı olmasın, hastanelerimiz yetersiz kalsın, insanlar tedavi edilmesin…
 
Devlet ekonomi olarak çöksün, insanlarına yardım elini uzatmasın, kimsesizlerin kimsesi olmasın
 
Ama hesapları tutmadı…
 
Bugün böyle bir süreçte bütün kin ve nefret dillerinin nedeni bundan başka ne olabilir ki..

                                                      *
 
Öyle kirli bir zihniyet ki;
 
Şöyle bir bakın…
 
Türkiye’yi şaha kaldıran, dünyanın konuştuğu bir ülke inşa eden Tayyip Erdoğan'dan rahatsızlar…
 
Terör örgütlerini bitiren, ülkede asayişi sağlayan Süleyman Soylu'dan rahatsızlar…
 
Bugün bütün dünyanın salgınla mücadelede takdir ettiği Fahrettin Koca'dan rahatsızlar…
 
15 Temmuz sonrası TSK’yı toparlayıp yeni bir ruh veren Hulusi Akar'dan rahatsızlar…
 
Tarihin en kritik sürecinde ekonomiyi başarı ile yöneten Berat Albayrak’tan rahatsızlar…
 
Yetmedi…
 
Yüzde yüz yerli ve milli İHA,  SİHA, TİHA’ları üreterek tarih yazan, terör örgütlerinin tepesine balyoz gibi inilmesini sağlayan Selçuk Bayraktar’dan  rahatsızlar…

Gerçekten bunlar rahatsız!..
 
Peki kim bu rahatsızlar!
 
Amerikan vatandaşı mı?
 
Alman mı, Fransız mı, İngiliz mi, İsrailli mi, Yunan mı?

Yoksa Türk mü?
 
Cevabını aynaya bakarak  kendileri  versin…

Böyle bir soruya bile muhatap olmaları bile kendi adlarına utanç vesikasıdır!

Dikkat edin organize geliyorlar!..

Barolar, bazı meslek odaları cesaret hapı almışcasına bir anda ateşlendi!

Neden?

Çünkü üst akıl ve uzantıları düğmeye bastı!..

                                                     *
 
Öyle bir ruh haliki;

Rasulayn’da Mehmetçiğe bombalı saldırı yapacakken imha edilen Ceren Güneş kod adlı terörist Özge Aydın’ı Gazi Meclis’te ağırlayan Veli efendi bu milletin gururu olmuş Selçuk Bayraktar'a çamur atıyor utanmadan!..

Onlar da  hata yok sizin dokunulmazlığınızı o yüce mecliste kaldırmayanlarda hata!..

Haluk Bayraktar’ın dediği gibi;

“Kendi kazandığı sermayesi ile Nu.D 36, Nu.D 38 uçaklarını üreten, Yeşilköy'de arsa satın alıp havalimanı inşa eden, gençlerin eğitimi için Gök Okulu'nu kuran Nuri Demirağ'ı batıran zihniyet ne yazık ki hiç değişmedi…"

Kirli siyaset  aldı başını gidiyor!
 
Son alçaklaşmaları ise “Erdoğan’ın sonu Menderes gibi olacak” mesajı vermeleri olmuş…

O haberi yazan sitenin müdavimleri kimler?
 
Bakın görürsünüz…
 
Canan Kaftancıoğlu ve birçok CHP’li ve birçok FETÖ’cü…
 
Ama 15 Temmuz gecesini unutuyorlar!
 
Menderes’i koruyamadı diye bu millet yıllarca pişmanlık yaşadı…
Artık bu millet Erdoğan’ın tırnağını bile size kurban etmez.

                                                 *

Ey AK Partide mevki ayrımı yapmadan siyaset yapanlar...

Şu karikatüre bakın...

Şaka değil gerçek (Bazılarını tenzih ediyorum.Kuşkusuz hakkı teslim edilecekler var)

Uyuyorsunuz…

O kirli zihniyet sosyal medyayı ele geçirmiş her gün ama her gün Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına  saldırıyor…
 
Doğru dürüst sesiniz çıkmıyor…
 
Bakın CHP’li bir yönetici ne diyor;
 
"Sosyal medya harika bir araç. Kuyuya bir taş atıyorsunuz AKP’liler çıkarana kadar yenisini atıyorsunuz, onlar sizi yalanlayana ve doğrusunu anlatana kadar bizim söylediklerimiz yayılıyor ve etkisini gösteriyor mükemmel sonuçlar alıyoruz."
 
O kirli zihniyet bir haftadır, Türkiye’nin koronavirüsle mücadelede elde ettiği dünyanın en başarılı iki üç ülkesinden biri olma başarısını gölgelemek için oyun üzerine oyun oynarken, Tayyip Erdoğan sevdalılarının bu başarıyı anlatmak için dahi iki kelam sözü çıkmıyor…
 
Beyler!
 
Anlaşıldı ki;
 
Dahili ve harici bedhahlar var!

Bu bir siyasi savaş halini almıştır...
 
A’dan Z’ye AK Parti teşkilatları…

Milletvekilleri...
 
Belediye Başkaları…
 
Belediye Meclis üyeleri...
 
Bürokratlar…
 
Makam ve mevki sahibi olanlar…

Aranızda öyleleri var ki bir paylaşım dahi yapmaz ama düğün dernek, ziyaret olunca reklamını iyi yapar...
 
Bırakın artık Tayyip Erdoğan’ın sırtından geçinmeyi…
 
Allah’tan korkun!..
 
Yetmedi mi bu insanın 18 yıldır üzerine yük olmanız…

Yetmedimi savaş meydanında onu yalnız bırakmanız...
 
İnin sırtından artık..

Hesapsız ve samimi şekilde sahaya…
 
Yan gelip yatmayın…

İhanet etmeyin...
 
Ya;

Büyük emek verilmiş, Türkiye'ye  her alanda sınıf atlatmış büyük dava için siyasi varlığınızı borçlu olduğunuzdan şüphe duyulmaz Tayyip Erdoğan’a cesurca sahip çıkıp mücadele edin.
 
Ya da;

Artık gölge etmeden o makamları boşaltıp çekin gidin ki bu mücadelenin hakkını verecek milyonlar arkada görev bekliyor!..

                                                    *
 
Bu dava öyle bir hal aldı ki

Sultan Alparslan, 1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’ne girmeden önce  askerlerine söylediği  şu veciz hitâbe  kıssadan hisse gibi aklıma geldi…
Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları iyi okusunlar;
 
“Ya muzaffer olur gâyeme ulaşırım; ya da şehît olarak cennete giderim.
Sizlerden beni tâkip etmeyi tercih edenler, tâkip etsin.

Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler!

Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zîrâ bugün ben de sizlerden biriyim.

Sizlerle birlikte savaşan bir gâzîyim.

Beni tâkip edenler ve nefislerini yüce Allâh’a adayarak şehît olanlar, cennete; sağ kalanlar gâzîliğe kavuşacaktır.
Ayrılanları ise, âhirette ateş, dünyâda da rezillik beklemektedir.”

AK Partililer diyeceğim şu ki…

Sultan Alparslan’ın bu sözlerini özümseyerek okuyun.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan artık bu mücadelede Sultan Alparslan duygularına sahip olduğunu bilin!..

Ötesi yok...

İşi bu noktaya getiriyorlar!..

Reis’in mücadelesine gönlünüzü verin!..

Bir gün dahi rahat etmedi!..

Ne yaptı bu çakallara!..

Hayaldi gerçek oldu denilen bütün projeleri gerçekleştirdi. 18 yılda ülkesinin makus talihini yendi!..

18 yılda bu ülkenin nereden nereye geldi diye elinizi vicdanınıza koyarak bakın!..

Suçu varsa işte tek suçu bu!..

Hem de bütün kumpaslara rağmen!..

O nedenle biraz vicdanlı isek ona sahip çıkmak hiç abartısız milli bir görev halini almıştır!

Yoksa inanın yarın çok ararsınız bugünleri ve Recep Tayyip Erdoğan’ı…

Mesele Türkiye’nin istikbalidir…
 

Bu mücadelenin adı artık  “ Millilerle gayri milliler” arkasındadır.

Milli Mücadelenin lideride Recep Tayyip Erdoğan’dır.