Böyle boşanma konusu görülmedi!

Münire G. adlı kadın, 19 yaşındaki oğluna uygulamalı "çapkınlık" dersi veren kocası Muhittin G. hakkında boşanma davası açtı. Kadını haklı bulan hâkim, çiftin boşanmalarına karar vererek, kocayı 25 bin lira tazminat ödemeye mahkûm etti.

İlginç boşanma davası, 27 Ocak'ta Ankara 11'inci Aile Mahkemesi'nde görüldü. 2 çocuk annesi Münire G., kocası Muhittin G.'nin evini ihmal ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, başka kadınlarla kendisini aldattığı gerekçesiyle boşanma davası açtı. Münire G. kendisini aldatan kocasının bazı kadınları da büyük çocukları 19 yaşındaki S.G.'nin evine götürdüğünü belirterek, oğlunun mahkemede tanık olarak dinlenmesini istedi.

BENİ REZİL ETTİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen S.G, "Babasının kendisini 'öğrenmesi' için bazı kadınlara götürdüğünü" belirterek, şunları söyledi: "Babamın yaşam tarzı çok farklıdır. 2-3 yıldır görüşmüyoruz. Ama görüştüğümüz dönemlerde ben İstanbul'da kalıyordum. Halen de İstanbul'dayım. Kiracı olarak kaldığım eve babam farklı kadınlarla gelir, aynı yatakta yatarlardı. Birkaç defa da beni 'öğreneyim' diye kadınlara götürdü. Ancak yapıma ters olduğu için öyle şeyler yapmadım. Babamın yüzünden komşulara rezil oldum ve evimi değiştirmek zorunda kaldım. Kadınlarla yaşayan babam, annemi ve diğer kardeşimi ihmal ediyordu, eve bakmıyordu."

25 BİN LİRA TAZMİNAT

Çiftin boşanmalarına karar veren Mahkeme Hâkimi Mustafa Karadağ, evlilik birliğinin yürümemesinde kusurlu olan Muhittin G.'yi, karısına 400 lira nafaka, 15 bin lirası maddi, 10 bin lirası da manevi olmak üzere toplam 25 bin lira tazminat ödemeye mahkûm etti.

ÇÖPÇATAN SİTELERİNE BEKARIM YAZIYORDU

Çiftin 17 yaşındaki kızları S. de bir önceki duruşmada tanık olarak ifade verdi. S.G., babasının kurs için gittiği dersanedeki sekreteri taciz edince dışarı atıldığını belirterek, "Babam, bilgisayarımı kullanıyordu. Babamın değişik isimle çöpçatan sitesine üye olduğunu, kendisini burada bekar olarak tanıttığını fark ettim. Bu sitede babam sık sık başka kadınlarla mesajlaşıyordu" diye ifade verdi.

KOLYEDEKİ Y HARFİNİN BEDELİ 20 BIÇAK OLDU. HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYI ÇEVİRİN

[PAGE]

KOLYEDEKİ Y HARFİNE 20 BIÇAK DARBESİ

Gaziantep'te 12 yıldır birlikte yaşadığı 4 çocuğunun annesi 29 yaşındaki H.Ç.'yi 20 bıçakla yaralayan 38 yaşındaki Ali Rıza Keskinkılıç, "Arkadaşım Yılmaz ile birlikte olduğunu öğrendim. Fotoğrafının üstüne ismini yazdığını ve üzerinde 'Y' harfi bulunan kolye taktığını görünce dayanamayıp bıçakladım" iddiasında bulundu.

Kentte 12 yıl önce, evli ve 1 çocuk babasıyken, nikahsız eşinden ayrı yaşaması nedeniyle, H.Ç.'yi kaçırıp, bu kez onunla yaşamaya başlayan seyyar satıcı Faruk Keskinkılıç'ın, bu beraberliğinden 3'ü kız, 4 çocuğu daha oldu. Çift, bir süre önce, Hatice Çarık'ın eşini aldattığı iddiasıyla sık tartışmaya başladı. 25 Ocak salı akşamı, kıskançlık nedeniyle H.Ç. ile yeniden tartışan Faruk Keskinkılıç, mutfaktan aldığı bıçakla birlikte yaşadığı kadını 20 yerinden bıçakladı, komşularını "H. yaralı, hastaneye götürün" diye uyardıktan sonra da kaçtı.

Polisin kısa sürede yakaladığı Keskinkılıç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Keskinkılıç, adliyedeki ifadesinde Çarık'ın kendisini aldattığını, bu nedenle birkaç kez uyardığını belirterek, "Hatta araya başkalarını koyup, birlikte olduğu Yılmaz adlı şahıstan ayrılması konusunda uyardım. Bu olaydan sonra eve gittiğimde Yılmaz'ın fotoğrafının üzerine ismini yazdığını, boynuna taktığı kolyede 'Y' harfini olduğunu görünce dayanamadım. Bir anda kendimi kaybettim. Mutfaktan aldığım bıçakla kendisini bıçakladım" dedi.

KOLYE BULUNAMADI

Çiftin 3-7 yaşlarındaki 4 çocuğu Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından koruma altına alındı. Polis, şüphelinin iddia ettiği üzerinde 'Y' harfi bulunan kolyeye ise ulaşamadı. Hastanede tedavisi süren H.Ç. ise, suçlamaları reddederek, "Şiddetli geçimsizlik yaşıyorduk. Bazı olaylarımız oldu. Onun üzerine beni bıçakladı. Namus meselesi yok" demişti.

ÖLÜMÜN ARDINDAN ORTAYA ÇIKAN İNANILMAZ HİKAYE.. SONRAKİ SAYFAYI SEVİRİN

[PAGE]

ÖLÜMÜN ARDINDAN ÇIKAN İNANILMAZ HİKAYE

Haliç'te epilepsi nöbeti geçirip, kanodan düşerek yaşamını yitiren 17 yaşındaki Burak Eryılmaz tutkusunun kurbanı olduğu ortayı çıktı. Eryılmaz'ın sporcu adaylarından biri olduğunu açıklayan Club Forza Kürek Kulübü, istendiği halde, Eryılmaz'ın sağlık belgelerini kulübe vermediğini ve epilepsi hastalığını gizlediğini iddia etti.

Eryılmaz'ın ölümüyle ilgili basında çıkan haberlere tepki gösteren Club Forza Kürek Kulübünün açıklamasında şu ifadelere yer verildi : Antrenman için tesise erken gelen Burak Eryılmaz kulübümüzde bir sporcu adayı olarak bulunmaktaydı. Genç sporcu adayımızın hayali Spor Akademisi'ne girmek ve başarılı bir kürek antrenörü olmaktı. Fakat epilepsi hastası bir kişinin kürek sporu için lisans alması imkansızdır. Eryılmaz bu nedenle sağlık belgeleri kendisinden istenmesine rağmen, belgelerini kulübe teslim etmemiş, epilepsi hastalığı durumunu kulüpten gizlemiştir.

KULÜP AÇIKLAMASI : KÜREK SPORUNDA CAN YELEĞİ GİYİLMEZ

Aynı açıklamada Eryılmaz'ın sporcu adayı olduğunu ailesinden de gizlediği ve ailesine kulüpte çaycı olarak görev yaptığını söylediği de iddia edildi.

ACILI BABA KULÜBÜ SUÇLADI : YÜZME BİLMİYOR DEDİM BEN ONLARA

Burak Eryılmaz'ın cenazesi ailesi tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı. Eryılmaz'ın cenazesi helallik alınması için Beyoğlu Halıcıoğlu'daki evine getirildi. Bu sırada Burak Eryılmaz'ın annesi Döndü Eryılmaz olmak üzere yakınları feryatlar eşliğinde gözyaşı döktü. Habercilere konuşan Burak'ın acılı babası Mustafa Eryılmaz, kürek kulübünü suçladı. Acılı baba, "Denize açmayın dedim. Yüzmeyi bilmiyor dedim ben onlara. Uyardım ben onları, oğlumu da dışarı çıkarmayın dediler" şeklinde konuştu. Bu arada taziye ziyaretine gelen Kürek sporcusu Uğur Işık, Eryılmaz'ın bazı yakınlarının tepkisini çekti.

Gazetecilere açıklama yapan Işık'a neden yöneticiler gelmedi, diyen Eryılmaz'ın bir yakını araya girenler tarafından uzaklaştırıldı. Eryılmaz'ın yakınları, kulübü uyardıklarını söylerken, sporcu Uğur Işık, "hayır uyarılmadı" diye konuştu. Burak Eryılmaz'ın cenazesi Toprağa verilmek üzere Memleketi Tokat'ın Niksar ilçesine götürüldü.