Böyle Annelik olurmu?
Abone olUzmanlar anne sevgisinden uzak olan çocukların suça eğilimli olabileceğini belirtiyor.
'Hangi şeytan dürtmüştü bizi? Ne kadar da mutluyduk! O zaman
neden elimizdeki her şeyi bir çocuk sahibi olmak gibi rezil bir
kumara yatırdık.' Bir annenin çocuğuna nefretini bu kadar net
anlatan başka bir cümle olabilir mi bilmiyorum ama Lionel
Shriver'ın isimli kitabında buna benzer onlarca cümle
var.
Okudukça insanın tüylerini diken diken eden, anneliği, annenin
bebeğine, çocuğuna olan sevgisini sorgulayan, nefretini anlatan bu
kitap Amerika'da ilk basıldığında olay oldu. 30 yayınevi tarafından
reddedildi, sonunda acımasız cümlelerin yer aldığı kitabı basacak
bir yayınevi bulduğunda, yayınlanma başarısını bir ödülle
taçlandırdı. Lionel Shriver, Britanya'nın 30 bin pound değerindeki
Kadın Edebiyatçılar Ödülü Orange'ı aldı. Kitap birçok kesim,
özellikle anneler tarafından tepkiyle karşılanırken, Amerikalı ve
Avrupalı feminist, kariyer sahibi çocuksuz kadınlar tarafından
adeta kapışıldı.
KATİL Mİ DOĞDU YOKSA SONRADAN MI OLDU?
"Benim için o hiçbir zaman 'bebek' olmadı. Bizimle kalmak üzere
gelmiş, sadece çok küçük olan, olağanüstü kurnaz, tekil bir
bireydi" diyen kitabın kahramanı Eva Khatchadourian hamile kalmaya
karar verir ama kaldıktan sonra pişman olur. Doğum sırasında bile o
kadar zorluk çeker ki bu durumu fiziksel olarak anneliğe hazır
olmadığıyla açıklar, doğumun ardından gelen süreçte oğlu Kevin'e
karşı hiçbir şey hissetmeyen Eva, bu sevgisizliğinin karşılığını
yıllar içinde fazlasıyla alacaktır.
Oğlunu emziremeyen, içinden gelen bir şefkatle sevemeyen Eva, küçük
bir bebekken bile oğlu tarafından sevilmez. Bu sevgisizlik, Kevin
bir delikanlı olduğunda tehlikeli boyutlara ulaşmaya başlar. Kevin
saldırgan, korkutucu etrafına zarar veren bir birey haline gelir.
Ama bunu fark eden sadece aralarında özel bir sevgisizlik bağı olan
annesidir. 16 yaşında Kevin okulundaki yedi öğrenciyi ve iki
yetişkini öldürdüğünde hayat artık Eva için kendini sorgulamayla
geçecektir. Kendi ismi yerine bir erkek takma ismi seçmiş yazar
Lionel Shriver'ın kitabı Türkiye'de çok tartışılacağa benziyor.
Böyle bir kitaba imzasını atan Lionel Shriver 48
yaşında, evli ama çocuksuz. "Bir bebeğe bakmak çok sıkıcı, onların
oyuncak kaleler inşa etmesini seyretmekte heyecan verici yan
göremiyorum," diyen Shriver, kitapta kendi
düşüncelerini yansıttığını itiraf ediyor. Gençliğinde çocuk
bakıcılığı yaptığı zamanları anlatırken "Ağlamaya başladılar mı
susturmak imkânsızdır. Ağlamayı kessinler diye kafalarını patlatmak
istediğim çok zaman oldu," açıklamaları yapmaktan da
çekinmiyor.
Annelik olgusunu tartışan, katil bir çocuğun annesinin bu durumdan
ne denli sorumlu olabileceğini sorgulayan bu romanı tepkisiz kalıp
okumak mümkün değil. Kitabın ilk yarısında annenin bu kadar ruhsuz
ve sevgisiz olmasının şokunu yaşarken, kitabın sonlarına doğru bu
anne tarafından yetiştirilen bir çocuğun nasıl katile dönüştüğünü
dehşetle okuyorsunuz.
Kitabın kahramanı aslında kocasıyla arasına girdiğine inandığı bu
varlığa karşı hislerinin bir günah çıkarmasını yapıyor ya da bu
duyguları bana yaşatan bizzat doğumundan itibaren oğlumdu diyor. bu
da kitabın iki farklı açıyla algılanmasına neden oluyor, biri
doğuştan kötü olabilir mi yoksa yaşadığı sevgisizlik mi onu kötü
yapar, her anne çocuğunu koşulsuz sevmek zorunda mıdır?