Botokslu terör korkusu yaşanıyor
Abone olKadınların yaşlılığa karşı yeni silahı olan botoksun yasadışı üretim ve ticaretinin artması yeni bir tehlikeyi gündeme getirdi.
Rusya’nın St. Petersburg kentinde bir güzellik salonuna giren
Rahman adlı Çeçen karaborsacı, çantasındaki sahte botoks şişelerini
çok ucuz fiyata satmaya çalışırken çok önemli bir güvenlik
tehdidini de ortaya çıkarmış oldu.
Çünkü Rahman’ın çantasındaki botoks şişelerinin içinde dünyanın en
öldürücü zehirlerinden biri bulunuyordu: Yani Botulinyum toksini.
Her botoks şişesinde çok az miktarda bulunan bu toksin,
“Clostridium botulinum” adlı bir tür bakteri tarafından
salgılanıyor. Bu salgı botoks’a kırışıklıkları giderme özelliği
kazandıran kimyasal maddeleri meydana getiriyor.
UCUZ BOTOKS
Yetkilileri alarma geçiren ise toksinin saf halinin
“olağanüstü öldürücü” özelliği. Bir kum tanesinden daha küçük olan
toksinin saf halinin zerresi bile 75 kiloluk yetişkin bir insanı
öldürebiliyor.
Rahman’ın bu ilaçları Çeçenistan’da bir fabrikadan aldığını düşünen
yetkililer ülkede böyle bir tesisin izine rastlanmadı. Çeçen
karaborsacının küçük şişelerini dolduran kaynağın izi şimdi Doğu
Avrupa, Ortadoğu ve Asya’da sürülüyor.
Başta Lübnanlı Hizbullah olmak üzere terör örgütleri sahte
ilaçların ticaretini yapıyor. El Kaide’nin “botulinyum toksini”
aradığı biliniyor. Çakma Botoks’un da global karaborsası oluşunca
terörist örgütler bir taşla iki kuş vurmayı hesaplıyor. Hem ucuz
botoks satmak, hem de öldürücü silaha çevirmek.
Güzellik iksirinden ölümcül zehre
Amerikalı biyosavunma uzmanı Kenneth Coleman bir araştırma ekibiyle terör örgütlerinin botoksu biyoterör saldırı silahına çevirme kapasitelerini test ediyor. Test sonucunda sadece 2 bin dolarlık ekipmanla bir gramlık saf toksinin binlerce insanı öldürebilecek bir silaha çevrilebileceği ortaya çıktı.
Botoks nasıl etki eder
Botoks, sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını
engelleyip, sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki
iletişimi durdurarak etkisini gösterir. Sinir iletiminin durması,
sinirin ulaştığı organın işlevlerinin azalmasını ya da tamamen
kaybolmasını sağlar. Bu da organların iflas edip ölüme yol
açar.