Bosna halkı neden Erdoğan'ı seviyor
Abone olAliya İzzet Begoviç'in, Bosnalıları son gürüştüğü lider Tayyip Erdoğan'a emanet ettiği ortaya çıktı. Bu yüzden Bosna halkı, Erdoğan'ı kendi liderleri gibi görüyor...
Sırpların önemli yazarlarından İvo Andriç, Bosna'yı ilk kez
görenler için şöyle der: "Bosna'yı ilk kez görenler 'Biz burayı bir
yerden hatırlıyoruz' derler. Bosna her ülkeye benzer ama hiç bir
ülke Bosna değildir." Bayrampaşa Belediyesi'nin düzenlediği
'Bereket Yollarda' adlı organizasyonun davetisi olarak
Bosna'daydık. Belediye Başkanı Hüseyin Bürge dünyada bir ilki
gerçekleştirerek Balkanların 7 ülke 25 kente iftar sofrası açtı.
Bir çok iş adamının katkısıyla gerçekleşen programın son halkası
Bosna'ydı. Boşnakların tarihi lideri Aliya İzzet Begoviç'in
partisinin gençlik kolları başkanı Cemalettin Latiç'den
duyduklarımız bizi çok etkiledi. Erdoğan son misafirdi Sarayevo'nun
güzel mekanlarından birinde Cemalettin Latiç'le sohbet ediyoruz.
Latiç, "efsane lider ve bilge" Aliya İzzetbegovic ile birlikte
Demokratik Eylem Partisi SDA'nın kurucularından. Şair, eylemci,
akademisyon. Aynı zamanda Bosna Ulusal Marşı'nın sözleri de ona
ait... Latiç, "Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum. 15 yıldır kendisini
tanırım, arkadaşımdır. Aliya İzzet Begoviç ölmeden bir süre önce
artık kimseyi misafir olarak kabul edemeyecek kadar ağır
hastalanmıştı. Son böbreğini de kaybetmişti. Onun son ağırladığı
kişi Tayyip Erdoğan oldu. Tayyip Erdoğan'ı çok seviyordu. O
görüşmeden sonra bizim Aliya'dan sonraki liderimiz Tayyip Erdoğan
oldu" diye konuşuyor. Türkiye AB'ye girmeli Cemalettin Latiç,
Türkiye'nin mutlaka AB üyesi olması gerektiğini söylüyor. "AB'ye
girmek Bosna için sorun olur. Çünkü biz denizde bir damlayız" diyen
Latiç, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu sebepten, Bosna Avrupa üyesi
olmadan önce Türkiye olsun istiyoruz. Avrupa'nın ortasında yalnız
kalmak istemiyoruz. Türkiye'nin AB üyesi olması kendisinden daha
çok bize gerekiyor." Bosna'da, kağıt üstünde bir devlet olduğunu
anlatan Latiç, Boşnakların nasıl hala savaş korkusu yaşadıklarını
şöyle özetliyor: "Bizim devletimiz kağıt üstünde var ama gerkçekte
yok. O yüzden insanlarımız kendisini tehlikede hissediyor.
Durumumuz berbat ve her an her şey olabilir. Haçlı seferi gibi
yaşadık." Kadınlar iyi yetiştiriliyor Bosna'nın güçlü bir
entellektüel alt yapısı var. Boşnaklar, Avrupa'nın ortasında
varlıklarını devam ettirebilmek için felsefe, edebiyat ve teoloji
alanında güçlü isimler yetiştirmeye çalışıyor. Bu yüzden
savaşlardan sonra hayatta kalmaları daha muhtemel kadınlarını iyi
yetiştirmeye çalışıyorlar. Bosna'da Feslefe, İlahiyat ve İslam
Felsefesi alanında yetiştirilmiş ve halen yetişmeye devam eden çok
kadın var. Bosna'da her ailede mutlaka bir gurbetçi varmış.
Savaştan sonra hayatta kalanlar ülkeye ekonomik gelir sağlamak için
Avrupa'nın başka ülkelerine çalışmaya gitmiş. Bosna'nın başkenti
Sarayevo'nın iki yüzü var. Kentin ilk bölümü Osmanlı mimarisinin
izlerini bütün dokusuyla yaşatırken ikinci bölümü
Avusturya-Macaristan döneminin izleriyle dolu. Birinci kısımla
ikinci kısım ortada bizim Arnavut kaldırımı onların ise Türk
kaldırımı dediği yolun bıçak gibi kesilmesiyle başlıyor. Boşnak
gençler bu kenti bir uçtan bir uca tıpkı İstiklal Cadde'sini turlar
gibi gezerken ezan sesini duyduklarında Begova (Gazi Hüsrev Paşa)
Camii'ne doluşuyor. Begova Camii'nde Kadir Gecesi'ni kutlayan
Müslüman Boşnakları izledim. Bosna sokaklarında gezen güzel
kızların cami avulusuna doluşmuş hocanın duasına eşlik ediyor:
"Allah'ım! Bizi düşmanlarımıza karşı güçlü kıl. Allah'ım! Bize
kötülük yapmak isteyenlerin oyunlarını boz. Allah'ım! Bizleri senin
dinini hakkıyla idrak edip yaşayanlardan eyle." Bosnalılar, dünyada
üç yerde ezan sesinin kıyamete kadar dinmeyeceğine inanıyor; Mekke,
İstanbul ve Bosna. Bu yüzden kentin aylarca elektriksiz ve susuz
kaldığı günlerde şehrin semalarında ezan sesi duyulması için
ellerinden geleni yapmışlar. Arada sırada kente elektrik
verildiğinde erkekler savaşta olduğu için Boşnak kadınlar ellerine
mikrofon alıp ezan okumuşlar. Bosnalılar kendilerine Türk
denmesinden hoşlanıyor. Boşnak mısın? sorusuna çoğu 'Hayır, Türküm'
diye cevap veriyor.