Boş yatak yok mazeretine son
Abone olArtık hastaneler acil servise başvuran hastalara 'boş yatak yok' diyemeyecek.
Acil servise başvuran ve yatırılarak tedavisi gereken hastaların
''boş yatak olmadığı'' gerekçesiyle sevki yapılmayacak, hastanenin
tüm yatakları acil hastalar için kullanılacak.
Bu hastaların bir başka kuruma nakli, daha ileri tıbbi bakım ve
tedavi gerektiği takdirde, ilk müdahale yapılıp tıbbi stabilizasyon
sağlandıktan ve sevk edilmesi uygun görülen kurumla gerekli
koordinasyon kurulduktan sonra yapılacak. Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Necdet Ünüvar imzasıyla, Tedavi Hizmetleri Genel
Müdürlüğünce yayınlanan genelgeyle acil servislere başvuran
hastaların tedavisi, sevki ve tedavi giderlerinin tahsil edilmesi
konularına dikkat çekildi. Sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde
sunulması ve tüm vatandaşlar için hizmete erişilebilirliğin
sağlanmasının bakanlığının temel ilke ve hedefleri arasında
bulunduğuna dikkati çeken Ünüvar, vatandaşların sağlık
hizmetlerinden yararlanmasına engel olabilen, hizmet bedelinin
ödenmemesi sebebiyle hastanelerde rehin tutma, taburcu işlemlerini
geciktirme, senet imzalatma gibi uygulamaların daha önce bir
genelgeyle kaldırıldığını hatırlattı.
Ünüvar, genelgede şunları kaydetti: ''Sağlık hizmeti gibi
geciktirilemez, ertelenemez, vazgeçilemez, hizmet alınmadığı
taktirde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilecek bir hizmet
alanında, ender de olsa herhangi bir aksaklığa ve olumsuzluğa
meydan verilmemesi için tüm hastanelerin 24 saat acil sağlık
hizmeti vermeleri, bu hizmetin hiçbir kesintiye uğratılmaması, özel
ve kamuya ait hastanelerin bütün acil başvuruları sağlık güvencesi
olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın
kabul etmeleri pozitif hukukun öngördüğü zorunluluktur.'' Ünüvar,
bu çerçevede acil servislere başvuruda ve sevkle ilgili hususlarda
şunlara dikkati çekti: ''Acil servise başvuran ve yatırılarak
tedavisi gereken hastaların hiçbir surette boş yatak olmadığı
gerekçesiyle sevki yapılmayacak, hastanenin tüm yatakları acil
hastalar için kullanılacaktır. Acil durumlarda bir başka kuruma
hasta nakli ancak daha ileri tıbbi bakım ve tedavi gerekiyorsa, ilk
tıbbi müdahale yapılıp tıbbi stabilizasyon sağlandıktan ve sevk
edilmesi uygun görülen kurumla gerekli koordinasyon kurulduktan
sonra yapılacaktır. İletişim kurulan, sevkin yapılacağı hastanedeki
tüm yatakların dolu olması hali hariç 'yatağım yok' şeklinde bir
mazeret ileri sürülmeyecektir.''
Hastanelere başvuran hastaların sosyal güvencesi olup olmadığına
bakılmaksızın gerekli tıbbi müdahale ve tedavilerin derhal
yapılarak, sosyal güvencesi olmayan hasta ve hasta yakınlarının
mağduriyetinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını da
isteyen Ünüvar, ''Acil hastalarla ilgili idari ve mali işlemler,
tıbbi işlemlerin yapılmasını geciktirmeyecek şekilde
yürütülecektir'' dedi.
''SENET VEYA TAAHHÜTNAME ALINMAYACAK''
Tedavinin tamamlanmasından sonra giderlerin tahsiliyle ilgili
işlemlerin taburcu işlemlerinden tamamen bağımsız olarak, genel
hükümlere göre yürütülmesini ve herhangi bir senet veya taahhütname
alınmamasını da isteyen Ünüvar, şunlara dikkati çekti: ''Özel ve
kamuya ait sağlık kurumlarında tedavi faturalarının ödenmemesi
gerekçe gösterilerek, hastaların taburcu edilmemesinden veya
taburcu süresinin uzatılmasından veyahut buna benzer yanlış
yorumlamalara yol açabilecek her türlü işlemden kesinlikle
kaçınılarak, kamu hastanelerinden zorunlu sebeplerle özel hastaneye
sevk edilen ve tedavi giderlerini ödemede güçlük çeken hastalar ile
kamu hastanelerinde tedavi olan, ancak tedavi giderlerini ödemede
güçlük çeken vatandaşlara il/ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakfı tarafından gerekli desteğin sağlanmasına özen gösterilmesi
gerekmektedir.'' Bu hususların hassasiyetle yerine getirilmesini
isteyen Ünüvar, ''Aksine hareket eden tüm ilgili ve sorumlular
hakkında gerekli kanuni işlemlerin gecikmeksizin yapılması hususunu
önemle rica ederim'' dedi.