Borusan yeni yerine taşındı
Abone olBorusan Holding Yönetim Merkezi, Rumelihisarı’nda, Perili Köşk olarak bilinen tarihi Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne taşındı.
Borusan Holding Yönetim Merkezi, Rumelihisarı’nda, Perili Köşk
olarak bilinen tarihi Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne taşındı. Mimar Hakan
Kıran tarafından iki yıl süren bir çalışmayla restore edilen tarihi
binanın dış görünüşü aynen korunurken, iç mekanlarında son derece
modern bir iş ortamı oluşturuldu. Borusan Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Kocabıyık konuyla ilgili olarak, İstanbul’un kültürel
kimliğine katkıda bulunan tarihi bir eseri tekrar yaşayan bir bina
haline getirmekten mutluluk duyduklarını söyledi.
Çelik, distribütörlük, telekom ve lojistik sektörlerinde faaliyet
gösteren Türk sanayisinin köklü kuruluşlarından Borusan, merkezini
Rumelihisarı’ndaki Perili Köşk’e taşıdı. Borusan’ın,
Rumelihisarı’nda Baltalimanı Caddesi üzerinde, Boğaz’ın en güzel
noktalarından birinde yer alan yeni binasının geçmişi 19. yüzyıl
başlarına uzanıyor.
Asıl adı Yusuf Ziya Paşa Köşkü olan bina, o dönemde Yusuf Ziya Paşa
tarafından yaptırılmaya başlanmış ancak hiçbir zaman
tamamlanamamış. Onarım serüveni 1995 yılında başlayan yapının
rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleri, 1995- 2000
yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi.
Cephenin taş ve tuğla kaplaması restorasyon projesine sadık
kalınarak realize edildi. Tuğla kaplama malzemesi İngiltere’den
ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda tamamlandı. Uygulama
projesine göre binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton,
350 ton demir kullanıldı. Köşkün dış görünüşü korunurken, iç
mekanlar modern ve ferah bir iş ortamını sağlayacak şekilde
düzenlendi. 10 katlı yapı, bir yandan Karadeniz, diğer yanda ise
Marmara Denizi açılımını görüyor.
Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Borusan Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, şunları söyledi:
“Perili Köşk, dışarıdan bakıldığında tarihi bir bina, içerisi ise
en modern olanaklara sahip bir iş ortamı olarak düzenlendi. Köşk
geleneği ve modernliği birlikte yaşatıyor. Bu bakımdan, köklü bir
geçmişten gelerek Türk sanayisine öncülük eden modern kuruluşlar
arasına giren Borusan’a çok yakışıyor. 2010 Avrupa kültür başkenti
ilan edilen İstanbul’un kültürel kimliğine çok önemli katkıda
bulunan tarihi bir eseri tekrar yaşayan bir bina haline getirmek ve
bu şekilde geleceğini güvence altına almak da bize ayrıca mutluluk
veriyor.”
Türkiye’de ilk ve tek: ışık tüpü
Borusan’ın yeni binasında gerçekleştirilen ışık tüpü uygulaması
Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyor. 22 metre olan tüpün
6.5 metrelik bölümü binanın dışında bulunuyor. Işık tüpü binanın
dört katından geçiyor ve güneş ışınlarını helistatlar aracılığı ile
büyük aynaya yansıtarak içeri doğal ışık veriyor.
Işık tüpünün bina dışında kalan kısmı 6. katın terasında bulunuyor.
Işık tüpü Borusan’ın yeni binasında aydınlatma ve dekorasyon amaçlı
kullanılıyor. Ayrıca uzaktan kumanda ile geceleri, 1400’ü aşkın
renk çeşidi ile renkli aydınlatma yapılabiliyor.
Yusuf Ziya Paşa Köşkü- Perili Köşk
Rumelihisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından biri olan Yusuf
Ziya Paşa Köşkü, 19. yüzyıl başlarında inşa edildi. Ancak sahipleri
bir süre sonra mali sıkıntıya düşerek Mısır’a gittiler. Bu
gelişmenin ardından tamamlanamayan bina, Yusuf Ziya Paşa’nın
ölümünden sonra olduğu gibi bırakıldı.
İstanbul Boğazı’nın en güzel noktalarından birinde, dışı tuğla
kaplı, çok katlı, bir de kulesi bulunan kâgir yapı, hiçbir zaman
tamamlanamadı ve uzun yıllar konut olarak kullanıldı. Bina son 30
yıldır kullanılmıyordu.
Köşkün yeniden onarım çalışmaları ise 1995-2000 yılları arasında
mimar Hakan Kıran üstlendi.
Binada kullanılan Marsilya, Büyükdere ve normal harman tuğlaları
ile taşlar, restorasyon sırasında tek tek yerlerinden çıkarıldı.
Yeniden yapımda örnek oluşturabilecek profilli ve farklı boyutlu
tuğlalar, iç- dış pencere ve kapı silmeleri, saçak ve kat döşeme
kotlarındaki silme, korniş ve kirpiler toplanarak korundu. Özgün
renkli cam vitraylar, metal merdiven ve balkon korkulukları, tüm
metal basamak öğeleri, yeni yapıda kullanılmak üzere saklandı.
Binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton ve 350 ton demir
kullanıldı. Cephenin taş ve tuğla kaplaması İngiltere’den ithal
edilen tuğla kaplama malzemesi ile, restorasyon projesine sadık
kalınarak gerçekleştirildi.
İki ayrı kattan (zemin kat ve 2. kat) giriş imkanı olan yapı son
inşaat teknolojileri kullanılarak inşa edildi, depreme karşı
dayanıklılık ve teknik altyapı konuları en ince detayına kadar
düşünüldü.