Borsanın imajı nasıl düzelecek?
Abone olSPK Başkanı Vedat Akgiray'ın işi zor mu zor..Neden mi? Bu sorunun yanıtı Meliha Okur'un yazsında saklı...
Sabah Gazetesi'nin sivri dilli yazarlarından Meliha Okur bugün
köşesinde SPK Başkanı Vedat Akgiray'ı konu edindi.Okur, Akgirayı
bekleyen zorluklara değindi.
İşte Okur'un o yazısı:
- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı
Vedat Akgiray'ın üç şapkası var.
Akademisyen, işadamı-yatırımcı ve
bürokrat. Açıkçası üç şapkasıyla, güven bunalımı
yaşayan, gücünü ve etkinliğini yitirmiş sermaye
piyasası için bulunmaz bir nimet. Akgiray sahip olduğu
özellikleriyle sistem için açılım yapabilir! Çünkü kuruluşundan bu
yana SPK bir tek başkan, 'Ali İhsan Karacan'
döneminde zıplamış bir kurum. Ne yazık ki kurum uzun yıllar hep kış
uykusuna yattı. Karacan'ın yaptıklarıyla hem 2001, hem de 2008
krizinde sektör dimdik durdu. Karacan zamanında takas emir
düzeni, aracı kurum iç havuzlarının kaldırılması yoluyla müşteri
bazında takas gibi en temel konularda düzenleme
yapıldı.
Kusura bakmasınlar, diğer başkanlar piyasaya fazla
bürokrat yaklaştı. Polis müdürü edasıyla sistemi baskı
altına aldılar. Kurbağaları ürkütüp, sistemi küçülttüler.
Amaçlarını gerçekleştiremediler, borsayı tabana yayamadılar. Tam
tersine yatırımcı haklarını görmezden gelip, elbirliğiyle cam
vazoyu kırdılar. Piyasanın cansuyu olan hisse senedi yatırımcısını
un gibi elediler.
Artık ne hisse senedi piyasasında, ne de tahvil ve bonoda tabana
yayılmış bir piyasa var. 2000'li yıllarda İMKB'de yatırımcı sayısı
2 milyona yaklaşmıştı. Ama bugün aktif hesap
sahiplerinin sayısı devede kulak...
Dün sabah Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)
üyeleriyle bir araya gelen Akgiray, durumun sürdürülemez olduğunun
farkında. SPK'nın Anadolu'da insanın korktuğu bir kurum haline
geldiğini söylüyor.
Diyor ki; " Anadolu'da borsa, İstanbul'da bir borsa var.
3-5 zengin firma, 3-5 tane manipülatör var. Bir şekilde
dedikodu ile fiyatlama yapılıyor. Orada bir öcü var,
bizden değil! Bunu gördük. 1990'ların ortasından itibaren borsanın
imajı bozulmuş. Demek ki bir yanlış var."
Yaşanan güven bunalımı ile sistemin çalışmayacağı ortada. Başkan
Akgiray da svot analizine dayalı, bürokratik performans ölçme
sistemiyle işin gitmeyeceğini anlamış. Açık açık, "Mevcut
bürokratik kadro ile yaptığım iş beni tatmin etmiyor, yerli ya da
yabancı profesyonel danışmanlık hizmeti alacağım" mesajını
veriyor.
Peki, Akgiray niye böyle konuşuyor?
Geçmiş başkanların yanlışı çok. Ekonomik genişleme döneminde koca
İMKB'yi 300 şirkete mahkûm ettiler. Dünyada
serseri mayın gibi paranın dolaştığı bir dönemde en az 1000
şirket halka arz edilebilirdi. Bunu göremediler. İMKB'nin
gücünü sınırladılar. Piyasayı güdük hale getirdiler. Başkan
Akgiray'ın dediği gibi sermaye piyasasını 40 ile 50
adama teslim ettiler. Tamam da suçlu kim? Borsanın imajı
nasıl düzelecek?
Haydi tartışmaya!!!