Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün sekiz aylık
“Küre Operasyonu” sonunda ortaya “nur topu” gibi bir çetemiz daha
çıktı.
Kasım Zengin adlı girişimci (ki, emniyet
birimlerince “çete lideri” olarak tanımlanıyor) Emniyet Genel Müdür
eski Yardımcısı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ertuğrul Çakır, Özel
Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır, komiser
Tolga Topsakal birlik ve beraberlik içinde “vatan” ve de “millet”
için çalışmalara koyulmuşlar.
Amaçlarını takdimde her hangi bir kusur
işlememişler:
-Devlet için çalışıyoruz!..
Bizim devletimiz “fakir” olduğu için sık
aralıklarla paraya ihtiyaç hasıl oluyor. Devlet için çalışan ekip,
Geyşam Masaj Salonu sahibesi Zeliha Tüfekçi’yi nakit olarak
sıkıştırıyorlar. Bir, iki, üç, beş… Kadın bakıyor ki, devlete para
dayandıramayacak bir dilekçe ile doğrudan devlete başvuruyor.
Savcı Mustafa Kelkit, Ankara Emniyeti
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi gizli olarak
yürüttüğü operasyonda telefon konuşmaları üzerinden yapılanmayı
ortaya çıkartıyor.
Operasyonun hedefleri arasında bulunan
“Küresel Yüzbaşı” Bozkır, Ayaş Tüneli çevresinde yapılan “temizlik”
harekatlarının ölü sonuçlarını Düzce çevresinde toprağa
verdiklerini falan anlatıyor.
Düzce’de ileride bir “mafya şehitliği”
oluşturulursa yerinde olur. Geçmişte de Adapazarı-Düzce-Hendek
üçgeninde çok “gömü” yapıldığı biliniyor.
Olayın içinde muazzaf bir yüzbaşının
bulunması nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı duruma vaziyet etmek
için harekete geçiyor. Bir askeri savcı, operasyonu yürüten
Cumhuriyet Savcısı Kelkit ile dört saat görüşerek bilgi alıyor.
Bu aşamada bir komutan ortaya çıkıp
“yüzbaşı tanırım iyi çocuktur” demiyor. Bunun yerine kendi
içlerinden bir hukukçuya havale ediliyor.
Oysa Yüzbaşı Bozkır da yabana atılmayacak
biri… PKK’nın iki numaralı adamı Şemdin Sakık’ı Kuzey Irak’tan alıp
getiren ekibin içinde bulunuyordu.
Bordo Bereli, değerli bir asker.
Öyle bir manzara ortaya çıkıyor ki, sanki
devletin içi kurtlanmış!
Bakalım bu sefer “Küre” bir sonuca ulaşacak
mı? Yoksa Kastamonu’nun bakır madenleriyle ünlü ilçesi Küre’nin
turizm açısından değeri gibi tali yollara mı dalınacak?
Bir iki ay sonra “Küre ne oldu?” diye
soranlara mülki hiyerarşi mi gösterilecek:
-En iyisi onu siz Kastamonu Valisi’ne
sorun!