Borç yükü lobilerin eseri

Coşkun, Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis toplantısında yaptığı
konuşmada, 2003 bütçesinde 65 katrilyon lira faiz ve 73 milyar
dolarlık borç ödemek zorunda olduklarını belirterek, böyle bir yükün
altında ekonomik programı tam olarak uygulamanın zor olacağını, ancak
Türkiye'nin imkan ve kaynaklarının bütün sorunları çözebileceğini
söyledi.
''B2'' diye bilinen orman vasfını kaybetmiş arazilerin ekonomiye
kazandırılmasıyla 5 milyar metrekarelik alandan 25 milyar dolar gelir
elde edilebileceğini anımsatan Coşkun, ''Bu alanlar içinde Osmanlı
döneminden kalan ruhsatlı konutlar bile var. Bunların çoğu deprem ve
stratejik açıdan da çok iyi durumda. Bu nedenle yıkamadıklarınızı
değerlendirmek en doğrusu. Fakat Cumhurbaşkanı tekrar iade ediyor.
Hele ben ana muhalefet partisini hiç anlamadım. Çünkü bu konu, onların
seçim bildirgelerinde bile vardı'' şeklinde konuştu.
Ali Coşkun, Türkiye'de kayıtdışılığın ekonomiye adeta ur gibi
yerleştiğini ve ekonomiyi baskı altına aldığını ifade ederek, şunları
kaydetti:
''Kayıtdışı istihdama, 1 milyonun üzerinde kaçak işçi çalışmasına
ve kayıtdışı ekonomiye sebep veren devlettir. Ben bu sisteme
sürüklenen sanayiciyi, işadamını suçlu görmüyorum. Onların suçu 2., 3.
derecededir. Çünkü devletin uyguladığı politikalar, ayakta kalmak
isteyen yatırımcıyı bu sisteme doğru sevketmiştir. Kayıtdışı
ekonomiyle polisiye tedbirlerle değil yine ekonomik tedbirlerle
mücadele edeceğiz.''

-''KURA MÜDAHALE EDİLEMEZ''-

Sanayi ve Ticaret Bakanı Coşkun, ekonomide kurun önemli bir çıpa
olduğuna dikkat çekerek, dalgalı kur sisteminin devam ettiği bir
dönemde devletin kur çıpasına müdahale etmesi kadar yanlış bir iş
olamayacağını söyledi.
Geçen dönemde bazı çevrelerin ekonominin durgunlaştığı, kapasite
kullanım oranlarının düştüğü, işsizliğin arttığı ve ekonomik
dengelerin bozulduğu zamanlarda sun'i krizlerle bazı avantajlar
sağlamış olabileceğini ifade eden Coşkun, ''Bu döviz lobisi, faiz
lobisi, enflasyon lobisi olabilir. Bunlar da uygulanan ekonomik
modelin oluşturduğu olaylardır. Kimseyi kınamaya hakkımız yok. Tedbir
almak, çözüm bulmakla sorumluyuz'' diye konuştu.
Ali Coşkun, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çerçevesinde kurlara
herhangi bir şekilde müdahale etmeme düşüncesinde olduklarına işaret
ederek, kurun getirdiği sıkıntıyı gidermek için girdi maliyetlerini
azaltmayı öngördüklerini kaydetti.
Kurdaki bütün rahatsızlığa rağmen, son dönemlerde yaşanan olumlu
gelişmelerin ekonominin kendi dinamiklerini oluşturduğunun işareti
olduğunu dile getiren Coşkun, ''ekonomiyi düze çıkarmaktan başka
lüksümüz ve çaremiz yok'' dedi.
Sosyal güvenlik ve vergi barışı konusunda yapılan düzenlemelere de
değinen Coşkun, SSK barışında vergi barışındaki başarılı sonucun
alınacağını düşünmediğini söyledi.
Coşkun, denizcilik sektörünün sorunlarının çözümü için bakanlık
olarak gerekeni yapacaklarını vurgulayarak, konuyla ilgili Ekonomik
Sorunları Değerlendirme Kurulu'nun Ekim sonu veya Kasım ayının başında
bir toplantı yapacağını bildirdi.
Toplantıda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) eski Başkanı
olan DTO üyesi Fuat Miras, Bakan Coşkun'a bir plaket verdi.