Bombanın zamanlama sırrı

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner, Güngören'de meydana gelen saldırının PKK terör örgütünün yaptığı yönünde işaretler olduğunu, saldırıda terör örgütünün yeteneklerinin biraz daha ötesine geçilmesi durumunun da bulunduğunu söyledi.

ZAMANLAMASI ÖNEMLİ

Laçiner, İstanbul Güngören'de meydana gelen bombalı patlamanın zamanlamasına dikkat çekerek, AK Parti hakkında açılan kapatma davasının görüşülmeye başlamasından 1 gün önce ve Ergenekon iddiananamesinin kabul edilmesininden iki gün sonra yapılmasının önemli olduğunu belirtti.

TERÖR KENDİ GÜNDEMİNİ TOPLUMA KABUL ETTİRME ÇABASINDA

Laçiner, Cumhurbaşkanlığı krizi yaşanırken veya darbe söylentileri olurken, hükümet ile asker gerilim tırmanırken, Kuzey Irak'a girme tartışmaları yaşanırken Anafartalar saldırısı, Ankara'da bomba yüklü kamyonetin bulunması ve Diyarkabır saldırısı gibi saldırıların hassas dönemlerde meydana geldiğini söyledi. Laçiner, terör örgütlerinin hasat dönemlerinde gerilim, terörün üzerine çıkarak ondan yararlanma amacı olduğunu belirterek, mevcut gerilimi artırmak ve kendi gündemini topluma zorla kabul ettirme çabası olduğunu ifade etti.

Anafartalar, Diyarbakır ve Güngören saldırılarının PKK eylemi gibi görüldüğüne işaret eden Laçiner, "Eylemi yapanlar içerisinde PKK'lılar var. PKK'nın diğer eylemlerinden farklılıklar içeren yönleri var. Terör örgütünün yeteneklerinin biraz daha ötesine geçilmesi var. Bir de olabildiğince çok kan akıtma çabasını görüyörüz. Eylemler gündemi daha mı germe amacı içeriyor? Buradaki eylemde bunu görüyoruz. Birinci bomba patladı. Ardından insanları oraya çekti. Ölü sayısını artırdı. Normal bir terör örgütü hedeflerini sembolik seçer. Banka gibi, bir devlet kuruluşu, karakol ve askeri karargahlar gibi eylemler seçmeye çalışır. Öldüreceğiniz insan sayısını artırmanın terör örgütüne yarardan çok zararı olur." dedi.

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇARESİZLİĞİNİ GÖSTERİYOR"

Terör örgütünün çok basit eylemler yapmasının ne kadar çaresiz durumda olduğunu gösterdiğini ifade eden Laçiner, "Terör ögrütünün kendi içinde grupların oluştuğunu, bunların çok garip eylemler yapabildiğini gösteriyor. Örgütün içine artık sızılmasının çok kolay haline geldiğini, PKK'nın artık taşeron örgütü haline geldiğini gösteriyor." diye konuştu.

"BAŞKA SALDIRILARLA DA OLABİLİR"

Laçiner, terör örgütülerinin ilkeli örgütler olmadığına işaret ederek, herkese ihanet edebileceklerini ve herkesle de işbirliği yapabileceklerini söyledi.

PKK ile Ergenekon Terör Örgütü'nün işbirliği yapmasının tuhaf olmadığına işaret eden Laçiner, Türkiye'de bağımsız terör örgütünün olmadığını söyledi. Laçiner, yapılan saldırının toplumun sinir uçlarıyla oynamayı amaçladığına dikkat çekerek, bundan sonra başka MHP, BBP'nin parti binalarına veya bir sol derneğe yönelik saldırıların olma ihtimalinin olduğunu kaydetti. Laçiner, Türkiye'de bir gizli elin terör örgütünün eylemlerinden yararlandığını belirterek, eylemi yapana değil yaptırana bakılması gerektiğini vurguladı.

"DEVLET MİLLET KADAR HAZIRLIKLI DEĞİL"

Laçiner, bu tür saldırılara karşı halkın terör örgütünün işine yarayacak tepkileri göstermemesine rağmen devlet kurumlarından aynı yaklaşımın görülmediğinin altını çizdi.

Laçiner, devletin millet kadar terör örgütülerine karşı hazırlıklı olmadığına dikkat çekerek, "Devlet millet kadar hazırlıklı değil. Terör örgütleri devletin içinde çok daha etkinler. Bu tür saldırılarından sonra ilk kutuplaşma işaretilerini veren, ilk eylemlerin hedeflerine hizmet eden devletin başındaki kişiler oluyor. Bazen sorumlu olmayan açıklamalar yapıyor." şeklinde konuştu.

"AK PARTİ'NİN KAPATMA DAVASIYLA İLGİSİ VAR"

Saldırının AK Parti kapatma davasıyla ilgisinin olup olmadığı yönündeki soruya ise Laçiner, "Tabii ki etkisi olacaktır. Saldırının ana hedeflerinden bir tanesi gündemi değiştirmek. Bir tanesi örgütünün kendisinin ispat çabası var. Kapatma davasının ve Ergenekon davasının en önemli gündem maddesi olmadığı, en önemli gündem maddesi terör örgütü olduğunu gündeme taşımaya çabayla karşı karşıyız." dedi.

Laçiner, yapılan saldırının toplumun sinir uçlarıyla oynamayı amaçladığına dikkat çekerek, toplumun sokaklara dökülmesini ve hükümet, güvenlik güçleri ve devlet aleyhine bağırmasının istenebileceğini kaydetti.