Bomba kulis! işadamları hangi bakanı Erdoğan'a şikayet etti?
Abone olHabertürk yazarı Fatih Altaylı, bazı iş adamlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakın bir isimle buluştuğunu ve bu görüşmede bir bakanı şikâyet ettiğini iddia etti.
Habertürk yazarı bomba bir kulis bilgisini bugünkü köşesine
taşıdı. Ankara dedikodularının en iyi yayıldığı yerin İstanbul
olduğunu söyleyen Altaylı, Erdoğan'la görüşen bir gurup işadamının
bakanlardan birinden şikayetçi olduklarını yazdı. Altaylı'nın
yazısından anlaşılan bu bakan finansla ilgili bir bakan. "İş
adamlarının bu yaklaşımı 'had aşımı' olarak mı algılanır, yoksa
'ciddiye' mi alınır, bilmiyorum. Onu da önümüzdeki günlerde
görürüz" diyen Altaylı'nın "Şikâyet" başlığıyla yayımlanan
yazısının öne çıkan bölümleri şöyle:
...Hele hele konular iş dünyası ve ekonomiyle ilgili ise. Bu sefer size aktaracağım dedikodu sağlam diyebileceğim bir kaynaktan.
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin önemli, eli taşın altında olan işadamlarından bir grup, Beştepe’den önemli bir isimle bir araya gelmişler. Merak etmeyin, önemli dediysek Cumhurbaşkanı değil. Ama yakın bir isim. Konu ekonomi ve iş dünyası.
İŞADAMLARI BAKANI ŞİKAYET ETMİŞ
Yapılması gerekenler, alınacak önlemler, verilecek destekler
gibi pek çok meseleyle ilgili iş dünyasının görüşlerini
aktarmışlar. Muhatapları da dinlemiş. Notlar almış. Ve sonunda bir
de “şikâyet” gelmiş. İşadamları, bir bakanla
ilgili olarak “şikâyetlerini” iletmişler.
“İş dünyasının dertlerini anlamıyor. Reel sektör gözüyle bakamıyor. Her şeye finansçı gözlüğüyle bakıyor, ama bu da sorunları çözmüyor. Daha yapıcı ve daha halden anlayan ve bize daha moral aşılayacak bir bakan olsa çok daha iyi olur işler. Sanayide daha yüksek büyüme rakamları yakalarız” demişler.
GEREKİRSE DIŞARDAN ATAMAYLA OLABİLİR
Muhatapları “Böyle bir isim var mı?” diye sorunca, “Biz onu bilmeyiz. Bizim işimiz de değil. Partiyi siz daha iyi tanırsınız. Fakat gerekirse dışarıdan atamayla bile olabilir” demişler.
Hatta duyduğuma göre birkaç isim de zikretmişler, ama o kadarını öğrenemedim. İş adamlarının bu yaklaşımı “had aşımı” olarak mı algılanır, yoksa “ciddiye” mi alınır, bilmiyorum. Onu da önümüzdeki günlerde görürüz.