Bomba gibi patladı onu bu hale bakın ne getirdi?
Abone olİZMİR'de düdüklü tencere bomba gibi patladı. Ocağın başında bulunan talihsiz kadının yüzü ve vücudu yandı.
İZMİR'de aşure yapıldığı sırada ocak üzerindeki bulunan
düdüklü tencerenin patlamasıyla, ocak başında bulunan Nazlı Biçer
Ertuğ’un yüzü ve vücudunun büyük bölümü yandı.
Acılar içinde kalan ve aylarca güneşe çıkamayacak olan talihsiz
kadını en büyük tesellisi ise kazadan birkaç dakika önce yanında
bulunan oğlunun o sırada içeriye gitmesi oldu.
Üretici firmaya dava açacağını söyleyen Nazlı Biçer Ertuğ,
"O an çok büyük acı yaşadım. Gözlerimi dahi açamadım. Benim
yaşadığımı başka kadınların yaşamaması için, hukuk mücadelesi
vereceğim" dedi.
Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikada planlama
bölümünde çalışan 31 yaşındaki Nazlı Biçer Ertuğ, evinde aşure
yapmak için aynı marka iki düdüklü tencere içerisinde buğday
kaynatmaya başladı. Ertuğ, aynı anda ocak üzerinde aşure
hazırlıklarını sürdürdüğü sırada düdüklü tencerelerden birisi,
bomba gibi patladı. Düdüklü tencere ve kapağı farklı bir yöne
fırladı, içerisindeki kızgın buhar ile suyla karışmış olan buğday,
Nazlı Biçer Ertuğ’un üzerini kapladı.
YÜZÜ TAMAMEN YANDI
Kızgın buhar ve suyun yüzünü kaplamasıyla büyük acı yaşayan Nazlı
Biçer Ertuğ, çığlık atarak mutfaktan dışarıya koşup, kayınvalidesi
Şadan Ertuğ’dan yardım istedi. Bir yandan yüzünü yıkayıp
serinletmeye çalışan Ertuğ, bir yandan da 112’yi aradı. Hastaneye
götürülen Nazlı Biçer Ertuğ’un yüzünün büyük bir bölümü ile
vücudunun çeşitli yerlerinde, birinci ve ikinci derece yanıklar
oluştuğu anlaşıldı. Yanık kremiyle tedavisine başlanan talihsiz
kadının, yaralarının kapanmasından sonra plastik cerrahlarca
tedavisinin sürdürüleceği belirtildi. Nazlı Biçer Ertuğ’un yüzü,
kaza öncesi haline göre neredeyse tanınmayacak hale geldi.
OĞLUNUNU YANMAMASI TEK TESİLLİSİ
Mikrop kapmaması için steril bir ortamda bulunması ve aylarca güneş
ışığından uzak durması gereken Ertuğ’un yaşadığı bu olaydaki tek
tesellisi ise kazadan birkaç dakika önce yanında bulunan 3.5
yaşındaki oğlu Rüzgar’ın, o sırada içeriye gitmesi oldu. Yaşadığı
acıyı unutamadığını belirten Nazlı Biçer Ertuğ şunları anlattı:
"Aşure yaptığımız sırada düdüklü tencere bomba gibi
patladı. O an ne yapacağımı bilemedim ama yüzümde ve vücudumda
büyük acı hissettim. Çığlıklar atıp mutfaktan çıktım. O an ne
yapacağımı bilemiyordum. Sağlık ekiplerinden yardım istedim. Şimdi
aylar sürecek zorlu bir tedavi süreci bizi bekliyor. Çünkü
yaraların mikrop kapmaması lazım."
DAVA AÇACAK
Yaşadıklarına isyan eden Nazlı Biçer Ertuğ şöyle konuştu:
"Benim hatamla kaza olsa elbette bir şey diyemeyeceğim ama,
güvenli diye aynı firmadan iki tane düdüklü tencere aldık. Birisi
bu şekilde patlıyor. Bunun sorumlularının hesap vermesi lazım. Ben
günlerdir çocuğumu sadece uzaktan seviyorum, öpüp sarılamıyorum.
Elimle dokunuyorum sadece, yaralarım mikrop kapmasın diye. Eminim
bu tencereleri kullanan başka kadınlar da vardır. Ben onlarını
benim gibi acı yaşamaması içini uyarıda bulunmak istiyorum. Ayrıca
firmanın da gerekli cezayı görmesi lazım. Bunun için dava
açacağım" dedi.