Bokstan aç kalınca oryantal oldu
Abone olFenerbahçe Spor Kulübü'nde iki buçuk yıl boks yapan Çiğdem Özer, umduğunu bulamayınca dansöz olup sahneye çıktı.
İki buçuk yıl Fenerbahçe Spor Kulübü'nde boks yapan, Cumhuriyet
Kupası ve İstanbul Şampiyonluğu'nda iki birinciliği, bir de
ikinciliği olan Çiğdem Özer, bokstan para kazanamayınca dansöz
olmuş. Oryantal Elçin adıyla sahneye çıkan Özer, ilginç yaşam
öyküsünü anlattı.
Fenerbahçe Kulübü'nda iki buçuk yıl boks yapan, birincilikler
kazanan Çiğdem Özer bu spordan para kazanamayınca dansözlüğe
başladı. Şimdi Elçin takma adıyla sahnelerde.
İki yıldır Oryantal Elçin olarak Kervansaray'da dans eden 24
yaşındaki Çiğdem Özer'in Çiğdem'likten Elçin'liğe uzanan ilginç bir
hikayesi var. Çiğdem Özer aslında Anadolu Üniversitesi Turizm ve
Otelcilik Bölümü mezunu. Okulu bitirdikten sonra iki buçuk yıl
Ceylan Intercontinental Hotel'de çalışmış. Komi olarak başlamış,
sonra garson olmuş, ardından da diğer departmanları dolaşmış;
fitness center'da vitamin barın şefliğini üstlenmiş. Kariyer
basamaklarını yavaş yavaş çıkarken bir anda kendisine bambaşka bir
yol çizmeye karar vermiş: "Ceylan'a başlamadan önce de ara sıra
dans ediyordum, ekstralara gidiyordum. Dansın tadını almıştım bir
kere, onun için geri dönüp tekrar dans etmek istedim." İlkokulda,
lise yıllarında, liseden sonra da dernekte toplam on iki yıl halk
oyunlarında oynayan Özer'in hayatta vazgeçemediği bir başka şey de
spor. Bayanlar liginde futbol oynayan, boks ve karate yapan genç
oryantal, tüm bunlara rağmen hayatını dans üzerine kurmaya karar
vermiş. "Çocukken düğünlere, partilere gittiğimde kimsenin 'Hadi
oyna' demesine gerek kalmadan ben ortaya atlardım. Okul servisinde
giderken bile müzik koydururdum, belime hemen bir şey bağlayıp
oynardım. Hemen her fotoğrafımda oynuyorumdur zaten." Çiğdem Özer
kendisine meslek olarak oryantalliği seçmeden önce, iki buçuk yıl
boks yapmış. Boksa başlama hikayesi ise ilginç; "Lise yıllarında,
arkadaşımla okulu kırdığımız bir gün gezerken bir boks salonu
gördük, iri yarı insanların resimleri vardı. Girip bakalım dedik,
giriş o giriş. Çok kısa bir dönem kick boks, sonra Fenerbahçe Spor
Kulübü'nde iki buçuk yıl boks yaptım." O dönemde Cumhuriyet Kupası
ve İstanbul Şampiyonluğu'na katılan Özer'in bu yarışmalardan iki
tane birinciliği, bir tane de ikinciliği var. Özer, birisi çok
estetik, öbürü daha sert bir spor olan dans ve boksun aslında ortak
yanları olduğunu söylüyor: "Boksun içinde dans var bir kere. Boks
yaparken sürekli atik, kıvrak olmanız lazım."
Bana İnanmıyorlar
Çiğdem Özer zayıf, çıtı pıtı bir genç kız. Yani ona bakınca boks
yaptığına inanmak zor. O da zaten tüy sıklette olduğunu, 51 kiloda
dövüştüğünü anlatıyor: "İnsanlar bana bakınca boks yaptığıma
inanmıyordu. Hala çok inanmıyorlar. 'Böyle çıtı pıtı bir insan
nasıl boks yapar?' diyorlar. Ancak fotoğraflarımı gösterince ikna
oluyorlar. Aslında boks teknik bir spor, biraz da beyinle alakalı.
Atik olmanız gerekiyor. Kilo çok da önemli değil." Genç oryantal,
başarılarına rağmen üç yıl önce boksu bırakmış. Buna neden olarak
da bokstan maddi olarak bir şey kazanamamasını gösteriyor ve
yaşamak için de para kazanması gerektiğini söylüyor. Özer o dönemde
adını da değiştirmiş ve sahneye Elçin ismiyle çıkmaya başlamış.
Oryantallikten iyi kazandığını, işini ciddiye alarak yaptığı için
dört, beş yıl içinde hayatını garantiye alabileceğini sözlerine
ekliyor. Oryantal Elçin'in bugün en büyük destekçilerinden biri
ünlü dansöz Asena. "Kervansaray'a gelmişti bir gün, beni sahnede
seyretti. Dikkatini çekmiş, 'Kim bu?' diye sormuş. Sonra ben yanına
gittim, numaralarımızı aldık, arkadaş olduk. Bana kostüm, sahnede
duruş konusunda yardımcı oluyor. Müzik istedim, bana müziğini
verdi, ki bunu hiç kimse yapmaz. Dans hayatında müzik çok önemlidir
çünkü." Çiğdem Özer'e kendisinin Türkiye'de en çok beğendiği
oryantalin kim olduğunu sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyoruz: "Asena
tabii. Tanışmadan önce de öyleydi. Bir kere sahnede duruşunda bile
bir asalet var. O sahneye çıktığında bir çatal sesi bile
duyamazsınız. Müziği ruhunda taşıyor ve severek oynuyor. Benim
hissettiklerimi o da hissediyor diye düşünüyorum."
Dansla boks aslında benzer
Çiğdem Özer çok farklı iki dal olsa da boks ve dansın ortak
yanlarının da olduğunu söylüyor. Kendisine "Peki boks yaparken bir
iki dans figürü yapıyor muydunuz?" diye sorduğumuzda şu yanıtı
alıyoruz: "Yok, ama dans ederken birkaç boks figürü yapıyorum."
Kaynak: