Boğaziçi Ortaklık Zirvesi başlıyor
Abone olBoğaziçi Bölgesel Ortaklik Zirvesi, 3 Aralık'ta başlıyor. Zirvede Türkiye için çok önemli projeler tartışılacak.
Uluslararası İşbirliği Platformunun (UİP), Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün himayesinde organize ettiği Boğaziçi Bölgesel
Ortaklık Zirvesi, 3-5 Aralıkta İstanbul’da
düzenlenecek.
Boğaziçi Bölgesel Ortaklik Zirvesi’ne ilişkin Swissotel’de
düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan UİP İcra Kurulu
Başkanı Kerem Alkin, UİP’in, Türkiye’nin kendi bölgesindeki birinci
ve ikinci kuşak ülkelerle, ekonomik, kültürel ve siyasi
ilişkilerini güçlendirmeye yönelik bir proje olarak ifade
edilebileceğini ve Avrasya’yı kapsayan bir yapısı olduğunu
söyledi.
Avrasya’nın en önemli buluşma noktasının Boğaziçi olduğuna dikkati
çeken Alkin, bu nedenle bu zirveyi "Boğaziçi’nde dev bir
buluşma" olarak gördüklerini anlattı. Alkin, Türkiye’nin
son 15-20 yılda, ekonomik ve demokratik alanda ortaya koyduğu
başarılı dönüşüm süreci ile kendi coğrafyasındaki birinci ve ikinci
kuşak komşu ülkelere örnek olabileceğini, ortak bir dil ile
ekonomi ve politik alanlarda ortak modeller oluşturabilecek bir
özellik arz ettiğini kaydetti.
3-5 Aralıkta yapılacak zirvenin, zaman içerisinde 365
güne yayılacak önemli çalışmalara zemin teşkil etmesini
hedeflediklerini ifade eden Alkin, bu zirveyle zaman içerisinde
bölge ülkeleri ile Türkiye arasında, iş dünyası, kültür adamları,
gençler ve akademisyenler arasında bir işbirliği sürecinin
başlangıcına imza atmış olacaklarını belirtti.
"TÜRKİYE'NİN ÖZEL HASSASİYETİ SÖZ KONUSU"
Gelecek dönemlerde bu platformun, Uzakdoğu’daki ülkelerle
Türkiye arasındaki işbirliği süreçlerini geliştirmeye yönelik
çabaları da ortaya koyacağına işaret eden Kerem Alkin, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Bugün itibarıyla bakıldığında Türkiye’nin, ihracat perspektifi
açısından İngilizce kısaltması MENA olan ’Middle East-North Africa’
(Orta Doğu ve
Kuzey Afrika) bölgeye gayretleri hızlanmış durumda. İçinde
bulunduğumuz dönemde Türkiye’nin, bu bölgeye özel hassasiyeti söz
konusu. Bu zirve Ortadoğu ve Kuzey Afrika ağırlıklı olacak.
Havayolu taşımacılığında 4 saatlik uçuş mesafesini
hesapladığınızda, bu alanın içerisine giren ülkelerle ekonomik,
politik ve kültürel alanda daha yoğun işbirliği belki önümüzdeki
dönemde kritik önem arz edecek."
"DEMİRYOLU TEKNİK DETAYLARI PAYLAŞILACAK"
Kerem Alkin, Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi’nde özellikle
ulaştırma alanında çok kritik önemde projelerin tartışılacağını
vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Örneğin, sadece 130 kilometrelik bir demiryolu inşaatının
gerçekleştirilmesi halinde Londra’dan Arap Yarımadasının en dip
noktalarına ve Kuzey Afrika’ya kadar bir demiryolu ağını birbiriyle
entegre edebiliyorsunuz. Böylece Türkiye üzerinden Kuzey Afrika ve
Ortadoğu’yu Avrupa’ya bağlayacak olan demiryolu projesi, bu zirvede
gündeme gelecek. Teknik detaylar paylaşılacak.
Bunun yanı sıra, Türk Telekom’un bir projesi de zirvede ele
alınacak. Eğer, Türk Telekom’un öncülük ettiği fiber optik kablo
sistemi ile önemli projeler hayata geçerse, küresel internet
haberleşmesinde ağırlıklı olarak Akdeniz’de, denizin içerisinden
geçen fiber optik kablo paylaşımı ile Türkiye üzerinde bütün
coğrafyayı besleyen bir mekanizmaya dönüşecek. Bu proje ile belki
dünyada internet kullanımında, bilgi aktarımda Türkiye merkezli çok
farklı şeyler yaşayacağız ve belki de İstanbul, dünyanın tanınmış
internet markaları, sosyal
paylaşım siteleri açısında ana ’server’lerini yerleştirdikleri ve
ciddi anlamda hizmet verdikleri bir hizmete dönüşecek."
ZİRVENİN İKİNCİ GÜNÜ
Zirvenin ikinci gününde "Genç Liderler Zirvesi"nin yapılacağını,
üçüncü günü ise "Kadın girişimcilik" konusunun ele alınacağını
aktaran Alkin, "Uluslararası alanda ortaya çıkan başlık şu: ’Güneş
yeniden doğudan doğuyor.’
Ana tema, aslında dünyanın doğusunun, ekonomik anlamda dünya
ekonomisinde tekrar yeniden ağırlığını artırdığı bir sürecin içine
girmiş olmamız. Bu süreci en etkin kılacak şekilde nasıl işbirliği
gerçekleştirilir, bunun üzerinde duracağız" şeklinde konuştu.
Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya ülkeleri ile Türkiye arasındaki
stratejik işbirliği sürecine sürat ve etkinlik kazandırmak amacıyla
organize edilen zirveye, 26 ülkeden devlet ve hükümet başkanları
ile bürokrat ve işadamlarının katılacağını aktaran Alkin, zirvede
yenilenebilir enerji, inşaat, ulaştırma, finans, sağlık turizmi,
bilişim, tarım ekonomisi ve turizm konularının tartışılacağını
kaydetti.
Kerem Alkin zirveye, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Bahreyn,
Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Filistin, Irak, İran,
Katar, Kazakistan,
Kırgızistan, Kuveyt, Libya, Lübnan, Mısır, Özbekistan, Pakistan,
Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tunus, Türkmenistan, Umman,
Ürdün ve Yemen’den katılımcıların geleceğini vurguladı.
Alkin, global ekonomik krizin ardından, 6 trilyon dolar civarında
altyapı yatırımlarına 2012’den sonra özellikle Asya coğrafyasında
ağırlık verileceği gerçeğinin bulunduğunu da vurgulayarak,
dolayısıyla bu söz konusu kritik önemdeki altyapı çalışmalarına
ilişkin çok somut gelişmelerin bu toplantıda gündeme gelebileceğini
belirtti.
"TÜRKİYE, BÖLGEDE ULUSLARARASI BİR ROL OYNAYABİLECEK
KONUMDADIR''
UİP Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir
de UİP’nin uzun vadede bir düşünce kuruluşu mahiyetinde çalışmalar
yapabilecek bir kuruluş olduğunu, Türkiye ve dünya genelinde
gelişen olayları zamanında değerlendirerek, önerilerde bulunmak
amacıyla ortaya çıkan bir kuruluş niteliğini taşıdığını söyledi.
Kandemir, bu tür düşünce kuruluşlarının ileri demokrasiye sahip
ülkelerde çok büyük işleve sahip olduğunu, ABD’den Avrupa
ülkelerine kadar bu düşünce kuruluşu sisteminin yaygınlaştırılmaya
çalışıldığını anlattı. Zirveye Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya
ülkelerinden tanınmış bilim adamları, devlet adamları ve
akademisyenlerin davet edildiğini ve onların İstanbul’da diyalog
ortamında birbirlerini daha iyi tanımalarının sağlanacağını
ifade eden Kandemir, bu zirvenin iş dünyası tarafından da
desteklenmesi gerektiğini bildirdi.
Nüzhet Kandemir, "Türkiye bulunduğu bölgede bugün vardığı
gelişmişlik düzeyi, birikimi, potansiyeli açısından uluslararası
bir rol oynayabilecek konumdadır. Türkiye’nin bu durumunu iyi
değerlendirmek ve ona göre cesaretle hareket etmek gerekir" diye
konuştu. Kandemir, bundan sonra düzenlenen zirvelerde diğer
bölgelere de açılımların gerçekleştirileceğini aktardı.
"Globalleşmenin gereklerini yerine getirmek gerektiğine" işaret
eden Kandemir, Türkiye’nin de bu gerekleri yerine getirmekte zorluk
çekmeyecek bir ülke olarak, tüm bu bölgelere yönelmek ve o
bölgelerden birtakım yatırımları çekmek ve o bölgelerdeki
yatırımlarda yerini almak durumunda olduğunu belirtti. Kandemir,
"Zirve ile özellikle Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya ülkeleri ile
Türkiye arasındaki stratejik işbirliği sürecine sürat ve etkinlik
kazandırabilmesi amaçlanıyor" dedi.
Nüzhet Kandemir, "Güneşin yeniden doğudan doğduğuna işaret olarak,
IMF İcra Kurulunda 3 sandalyenin, doğudan kendini güneş gibi parlak
gösteren ülkeler arasından bölüştürülecek ve bu adaylar arasında en
başta Türkiye’nin bulunduğu uluslararası alanda kabul gören bir
husus" dedi.