Boğaz'da felakete davet

Abone ol

İstanbullu her gün boğazlarından geçen onlarca tankerin oluşturduğu ölümcül riskle iç içe yaşıyor.

İran'da kimyasal yüklü tren vagonlarının infilak etmesi yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği bir felakete yol açarken İstanbullu her gün bu kimyasal tehlikenin yarattığı ''ölümcül risk'' le iç içe yaşıyor. Boğazlar'dan gemi geçişinin ''petrolle'' nitelendirilmesi yaşanabilecek tehlikenin yalnızca bir boyutunu gösteriyor. Ancak İstanbul Boğazı'ndan her ay ''nükleer atık, amonyak, kimyasal madde, LPG, LNG'' gibi tehlikeli madde taşıyan en az 100 tanker geçiyor. Bir felaket senaryosuna göre İstanbul Boğazı'ndan geçen bin ton ''amonyak gazı'' yüklü bir geminin kaza yapması durumunda 3 kilometrelik alanda yaşam büyük tahribata uğrayacak, 25 kilometrelik alanda ise canlı yaşamı etkilenecek. İran'daki patlamaya yol açan vagonların yüzlerce kat büyüklüğündeki tankerlerin geçtiği İstanbul Boğazı'nda kaza olması durumunda acil eylem planını içeren yasa tasarısı ise halen TBMM'de bekletiliyor. Gemiler için ''dünyanın en riskli su yollarından biri'' olarak nitelendirilen, ancak son yıllarda adeta petrol boru hattına dönüşen İstanbul Boğazı'ndan geçen yıl taşınan tehlikeli yük miktarı, önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 10 artış göstererek 128 milyon 948 bin tona ulaşmıştı. 2003'te İstanbul Boğazı'ndan 46 bin 939 adet gemi geçerken bunların 8 bin 97'sini tehlikeli yük taşıyan tankerler oluşturdu. Geçen yıl her 10 tankerden biri kimyasal, yine her on tankerden biri LPG (likit petrol gazı) yüküyle Boğazlar'dan geçti. Günlük tanker geçişi sayısı ise 22'ydi. Bu tankerlerin yükünün yüzde 20'sini kimyasal ve yanıcı-patlayıcı maddeler oluşturdu. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün verdiği rakamlara göre her ay amonyak yüklü 200 metrenin üzerinde en az 15 tanker Türk Boğazları'ndan geçiyor. 150 metrenin üzerinde geçen kimsayal ve LNG yüklü gemi sayısı ise 25'i buluyor. 100 metrenin üzerinde geçen LPG yüklü gemi sayısı ise en az 50'yi buluyor. 16 yıl önce Panama bandıralı sıvılaştırılmış amonyak yüklü M/T Blue Star gemisinin, Ahırkapı açıklarında demirlemiş Gaziantep isimli hampetrol taşıyıcısı Türk tankeri ile çarpışmasında (28 Ekim 1988) İstanbul şanslı bir günündeydi. Kazanın ardından bin tonu aşkın öldürücü etkisi olan amonyak gazı rüzgârın tersten esmesi sayesinde yerleşim birimlerine doğru değil de Marmara Denizi'ne yönelmişti. Denizcilik Müsteşarlığı'nın verdiği bilgiye göre böyle bir kaza sonrasında havada metreküpte 1.3 gram amonyak olması ve yarım saatten az bir süre solunması halinde ölüme, bu oranın havada metreküpe 3.7-7.5'e çıkması halinde ise ani ölümlere yol açıyor. 1988 yılında 25 kilometre çapındaki bölgede toplu ölümlerin yaşanmasından ''şans eseri'' kurtulunmuştu, ancak Marmara Denizi'ndeki çevre kirliliği önlenememişti. Kaynak : Cumhuriyet

Günün Önemli Haberleri