Boeing'ten Türkiye'ye ortaklık mesajı
Abone olTürkiye ile Boeing arasında "Barış Kartalı Havadan Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı (AEW&C)" programıyla başlayan stratejik ilişkinin geliştirmek istendiği belirtildi.
Uluslararası İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Türkiye Başkanı Greg
Pepin, Greg Pepin, Boeing’in Türkiye ile ilgili projeleri hakkında
AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002’de imzalanan Barış Kartalı
Projesi kapsamında 4 adet Havadan Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı’nı
(AEW&C) ve yer destek ekipmanlarını Türk milli sanayiyle
birlikte üreteceklerini anımsatarak, anlaşmaya göre buna 2 adet
uçağın daha eklenebileceğini söyledi. Pepin, programın, Türk
sanayine üretim, eğitim ve bakım desteğinin yanı sıra ofset
katkısıyla birlikte yaklaşık 900 milyon dolar getirisi olacağını
ifade etti. Programın, sadece Türk havacılığının ihtiyaçlarına
çözüm bulmaya değil, Türk sanayiyle birlikte çözüm üretmeye yönelik
bir çalışma olduğuna dikkati çeken Pepin, kurulan bu ortaklığın,
program tamamlandıktan sonra da yıllarca süreceğine inandığını
söyledi. Boeing’in, Türkiye ile ilişkilerinin gelişmesine büyük
önem verdiğini belirten Pepin, "Boeing ve Türkiye arasındaki
stratejik ilişkiyi geliştirmek, Türk sanayiyle kurulan
ortaklığımızı daha da büyütmek istiyoruz" diye konuştu. ABD
hükümeti ve Amerikan Hava Kuvvetleri’nin, "Barış Kartalı"na büyük
destek verdiklerini kaydeden Pepin, şunları söyledi: "Türkiye’nin
bu kabiliyete sahip olmasını, hem ABD hükümeti hem de Amerikan Hava
Kuvvetleri çok istiyor. Çünkü, iki ülkenin hava kuvvetleri, program
sayesinde daha iyi çalışma imkanı bulacak. NATO’nun da bu
kabiliyetlere sahip ülkelere ihtiyacı var. NATO’nun önemli bir
üyesi olan Türkiye, müttefikleriyle ilişkilerini daha da
geliştirecek. Türkiye, hem NATO hem de Amerika’nın ihtiyaç duyduğu
bir yeteneğe sahip olacak." "BİRLİKTE ÇALIŞILABİLİRLİK" Greg Pepin,
hangi ürün alınırsa alınsın, "birlikte çalışılabilirlik" imkanı
yoksa, bu ürünün ne Türkiye’nin, ne NATO’nun, ne de diğer
müttefiklerinin işine yaramayacağını dile getirerek, "Bu yüzden
birlikte çalışılabilirlik çok önemli. Bu, Türk ordusunun birçok
şeyi yapabilmesine olanak sağlayacak bir program" dedi. Barış
Kartalı’nın, savunma ihtiyaçlarına çözüm bulmaktan çok daha
fazlasını ifade ettiğini belirten Pepin, bu uçakların
sağlayacakları sistemlerin, arama-kurtarma faaliyetlerinde, deniz
kazalarının yer tespitinde ve çok büyük doğal afetlerin ardından
koordinasyonun sağlanmasında kullanılabileceğine işaret etti.
Pepin, Barış Kartalı programındaki 4 uçağa ek olarak 2 uçağın daha
alınması konusunun ise halen Türk Hava Kuvvetleri ile görüşme
aşamasında olduğunu belirtti. İLK UÇAĞIN ÜRETİMİ Greg Pepin ilk
uçağın üretiminin, Boeing’in Seattle’daki fabrikasında sürdüğünü,
burada, Türk Hava Kuvvetleri ve TAI’den yetkililerin de çalıştığını
anlatarak, 2., 3. ve 4. uçakların TAI tesislerinde Türk mühendis ve
teknisyenlerce modifiye edileceğini ifade etti. Pepin, şunları
kaydetti: "TAI tesisleri bu program için yetersizdi. Bu nedenle
orta büyüklükteki uçaklar için yeni bir hangar yapılmasına karar
verildi. TAI’nin yaptığı ve Kasım ayında tamamlanması planlanan
hangar, sadece Barış Kartalı için değil, aynı zamanda Türkiye’nin
de içinde yer aldığı geleceğin yük uçağı A-400M’in üretimi ve
bakımı gibi ihtiyaçların karşılanması için de kullanılabilecek.
TAI’nin bu programla birlikte her iki uçağı da yapabileceği bir
hangarı olacak. Bu da programın nasıl bir fırsat getirdiğinin,
neler kazandırdığının güzel bir örneği." UZAY ÇALIŞMALARI
Boeing’in, Harpoon ve Slam-Er gibi akıllı füzeler, Apache gibi
taarruz helikopterleri ve çeşitli genel maksat helikopterleri
geliştirdiğini belirten Pepin, ayrıca, şirketin uzaydaki uyduların
yüzde 50’sinden fazlasını ürettiğini, bu konuda yüksek bir
teknolojiye sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin de kullandığı C-130
kargo ve KC-135 tanker uçaklarının ABD için modifikasyonlarını
başarıyla yaptıklarını ifade eden Pepin, sivil havacılıkta da 737
ve 777 modelleriyle hizmet verdiklerini ve geleceğin uzun menzilli
yolcu uçağı 787’yi geliştirdiklerini kaydetti. Pepin, Türk Hava
Kuvvetleri’nin uzaya çevrilen vizyonuna uygun olarak, Barış Kartalı
Programı’nın ofset anlaşması çerçevesinde Boeing ile Türk Hava
Kuvvetleri’nin, uzay çalışmalarında neler yapılabileceğini
belirlemeye yönelik görüşmelerde bulunduğunu da söyledi. Greg
Pepin, "Türkiye’nin havacılıkla ilgili tüm ihtiyaçlarına çözümler
bulabilir ve ortak olabiliriz" dedi. "HAVELSAN, FÜZE SAVUNMASINDA
BİZİMLE GELİŞECEK" Türkiye ve Boeing açısından büyük önem taşıyan
Barış Kartalı programı için yerli ortak ararken, çok profesyonel ve
yetenekli firmalarla karşılaştıklarını belirten Pepin, "Bu ileri
teknolojiyi hiçbir problem olmadan Türkiye’ye getirebiliyoruz.
Türkiye’de çok kabiliyetli bir sanayi bulduk ve bir takım
oluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi. Barış Kartalı programıyla
başlayan ortaklıkları başka alanlara da taşıdıklarını ifade eden
Pepin, NATO’nun "Füze Kalkanı Projesi"nde Havelsan’ın, Boeing’in
kurduğu takımın bir parçası olduğunu belirtti. Havelsan’da bu
program dışında Boeing’in ihtiyacı olan farklı bir yeteneği
yakaladıklarını ifade eden Pepin, şöyle konuştu: "Boeing’in ABD’de
yürüttüğü füze savunma sistemleri konusundaki çalışmaların yanında,
Havelsan’ın da bu konuda çok büyük bir gücünün olduğunu gördük.
Barış Kartalı’ndan ayrı olarak Havelsan’ın füze savunmasındaki
birikimini görmemiz ilişkilerimizi daha da geliştirdi. Boeing’in,
Havelsan ile füze savunması konusunda bir ortaklığı var. Biz, füze
savunma sistemleri konusunda gelişirken, Havelsan da bizimle
birlikte gelişecek." Havelsan ile füze programı çerçevesinde 2 yıl
önce imzaladıkları anlaşmayı "iyi bir ortak olması nedeniyle"
uzatarak, NATO ile ilgili projeye dahil ettiklerini belirten Pepin,
"Barış Kartalı, Boeing ile Türkiye arasında birçok fırsat ve
ortaklığın da kapısını açtı" dedi. BARIŞ KARTALI Türk Hava
Kuvvetleri için biri ABD’de, üçü ise TAI tesislerinde modifiye
edilecek 737-700 Havadan Erken Uyarı ve Kontrol uçakları, 21.
yüzyılın teknolojisine uygun avyonik ve navigasyon sistemleri ile
uçuş kabinine sahip olacak. 41 bin feet uçuş yüksekliği ve 3000
milin üzerindeki menziliyle minimum bakım süresine ihtiyaç duyan
uçak, üzerine kurulu "çok amaçlı elektronik tarama radarıyla" aynı
anda havadaki ve denizdeki hedeflerin izini sürebiliyor. Programın
900 milyon dolarlık kısmını TAI, Aselsan, Havelsan, Selex, Mikes ve
THY’nin yer aldığı yerli kuruluşlar gerçekleştirecek. Programa göre
TAI, uçak modifikasyonu, görev sistemi entegrasyonu ve kontrolü,
idame eğitimi, lojistik desteği ve BCAG’e yapılan ihraçtan sorumlu
olacak. Aselsan da VHF/UHF telsizleri ile GPS EGI’yi üretecek.
Havelsan ise görev bilgisayarı yazılımı geliştirilmesi, test
geliştirilmesi ve desteği ile yer segmenti yazılım geliştirilmesi,
teknisyen eğitimi ve sistem mühendisliği desteğini karşılayacak.
Selex firması HF telsizlerini üretirken, Mikes de ESM entegrasyonu
için teknik destek sağlayacak. THY ise mürettebat eğitimi verecek.
İlk uçağın modifikasyonu ABD’de 11 Nisan 2005’te başlarken, uçağın
çok amaçlı elektronik tarama radarının kurulumu, Eylül ayı içinde
tamamlandı. Seattle’daki Sistem Entegrasyon Laboratuarı 8
Ağustos’ta, Ankara’daki ise 23 Ağustos’ta aktif hale getirildi.
Barış Kartalı’nın modifikasyonlarının gerçekleştirileceği TAI
tesislerindeki hangarın inşası ise Kasım ayında tamamlanacak.
Konya’da Haziran 2005’te inşası başlayan Yer Destek Merkezi’nin de
Ağustos 2006’ta tamamlanması planlanıyor. Türkiye’deki ilk uçak
modifikasyonunun ise Mart 2006’da başlaması öngörülüyor. İlk
737-700 AEW&C uçağının Temmuz 2007’de, ikincisinin Ekim
2007’de, üçüncüsünün Şubat 2008, dördüncüsünün de Haziran 2008’de
Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi planlanıyor.