Böcek skandalı böyle gizlendi!
Abone olEmniyet Genel Müdürlüğü'ndeki böcek skandalının, sahte tutanakla örtbas edildiği ortaya çıktı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nü karıştıran böcek skandalının,
sonradan değiştirilen bir tutanakla kapatıldığı ortaya
çıktı.
Emniyet'in Dikmen'deki ana hizmet binasında yaşanan 'dinleme'
skandalı ve sonrasında yaşananlar şöyle gelişti: - 17 Şubat 2011'de
dönemin Deniz Limanları Şube Müdürü Mustafa Aral'ın eski odasındaki
internet ve polnet hatlarının geçtiği kablo kutusunda bir pil bloku
ile iki adet şüpheli cihaza rastlandı.
İSTİHBARATÇILAR İNCELEDİ
Şüpheli cihazlar, aynı gün saat 21.05'te düzenlenen 'teslim
tutanağı' ile Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'ndan gelen iki görevliye
teslim edildi.
Akşam'ın haberine göre, bulunan cihazlara ilişkin tespitlerin yer
aldığı tutanakta, şu ifadeler yer aldı: 'Daire başkanımız
ve sıralı amirlerle yapılan telefon görüşmesi sonucu, Sayın Emniyet
Genel Müdürümüzün şifahi talimatı olduğu söylenilerek söz konusu
cihazın ve eklerinin Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'nda görevli
personele teslim edilmesi istenmiştir. Saat 20.30 sıralarında
İstihbarat Daire Başkanlığı'nca görevlendirildiğini söyleyen,
isimlerini vermeyen teknik şubeden iki görevli, yaptıkları ön
incelemede bataryaya bağlı entegre görünümündeki cihazın ses kayıt
cihazı olduğunu, aldığı kayıtları 200 - 250 m uzağa taşıyabilen bir
aktarıcı olduğunu, kesintisiz güç kaynağına bağlı diğer cihazın da
ayrı bir ses kayıt cihazı olduğunu ifade
etmiştir.'
BEŞ POLİSİN İMZASI VAR
Söz konusu teslim tesellüm tutanağına Mustafa Aral ve yaşananlara
şahit beş polis imza attı. Ancak bu tutanağın daha sonra
değiştirildiği ortaya çıktı.
Aynı tarih ve saatle düzenlenen ikinci tutanakta, Emniyet Genel
Müdürü'nün şifahi talimatını ve cihazları inceleyen
istihbaratçıların tespitlerini içeren yukarıdaki cümlelere yer
verilmedi. Sadece bulunan cihazlar tarif edildi ve şöyle denildi.
'Cihaz, gereği yapılmak üzere kesintisiz güç kaynağından
sıralı amirlerin emirleri doğrultusunda sökülerek Bilgi İşlem
teknik personeline teslim edilmiştir.' İkinci teslim
tutanağından, Mustafa Aral dışında ilk tutanakta imzası bulunan beş
polisin imzası yer aldı.
BİLİRKİŞİ, ÜÇ RÜTBELİ POLİS
Olayla ilgili başlatılan idari soruşturma dosyasına ilk değil,
ikinci teslim tutanağı konuldu. Cihazların teknik incelemesi ise
Adli Tıp Kurumu ya da Kriminal Jandarma Laboratuvarı yerine polis
bilirkişilere yaptırıldı. Rütbeli üç polisten oluşan bilirkişi
heyeti, '37 mm x 15 mm boyutlarındaki X cihazın kablosuz ses
aktarabilecek aparat olduğu, 46 mm x 30 mm boyutundaki X cihazın
cep telefonu şarj adaptörünün içi olduğu, bununla birlikte 4 adet
şarjlı olmayan pillerden pil bloku oluşturulduğu, bahsi geçen X
cihazı ve aparatlarının ses ve görüntü kaydı yapamayacağı,
ortamdaki sesi 10 - 20 metre uzağa iletebileceği' yönünde rapor
yazdı.
MÜŞTEKİ DEĞİL İFADE SAHİBİ OLDU
Savcı da 'suç işlendiğine ilişkin somut bir durum
yok' dedi. Bu arada olayı soruşturan müfettiş, eski
makam odasında böcek bulunan Emniyet Müdürü Mustafa Aral'ın
ifadesini 'müşteki' değil 'ifade sahibi' sıfatıyla aldı. Emniyet
Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca hazırlanan soruşturma
dosyası, 17 Mart 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderildi. Başsavcılık da dosyayı 31 Mart 2011'de Memur Suçları
Soruşturma Bürosu'na sevk etti. Dosya, memur suçlarına bakmakla
görevli Savcı Abdullah Bulgen'e verildi.
SAVCI 'KAYIT YOK' DEDİ
Savcı Bulgen, kendisine ulaştıktan dört gün sonra, yani 4 Nisan
2011'de 'kovuşturmaya yer olmadığı'na karar vererek dosyayı
kapattı. Kararda, şöyle denildi: 'Uzman bilirkişilerce
yapılan incelemede, görüntü ve ses kaydetme özelliğinin olmadığı,
pillerinin şarj edilebilir özelliği olmayan her yerden temini
mümkün olan parçalardan meydana gelmiş kısa süreli en fazla 10 - 20
metre kadar bir mesafeye ses iletibilecek yapıda olduğu, binanın
yapısı ve dışarıdan binaya sesin aktarılıp dinlenebilecek mesafede
yer bulunmadığı, bu nedenle dışarıdan da bir dinlemenin mümkün
olamayacağı, dinleme yapılıp yapılmadığı hususunda bir açıklığın da
anlaşılmadığı, bulunan odanın kullanıcılarının bu süreç içinde
devamlı değişip söz konusu hatlara bir müdahale edenin görülmediği,
suç ve suç işlendiğine dair herhangi bir somut durumun elde
edilmediği evrak kapsamından anlaşılmıştır.'