Böbrek taşına dikkat
Abone olBöbrek taşı, Türkiye'de kronik hastalıklar arasında yer alıyor. Dünya Böbrek Günü'nde uzmanlar, bol bol su için uyarısı yapıyor.
İnsanlarda özellikle 40 ve 50 yaşından sonra görülme
ihtimali olan böbrek taşı rahatsızlığının, tedavisinin ihmal
edilmesi halinde böbrek yetmezliğine kadar varan sonuçlara neden
olduğu bildirildi. Uzmanlar, bol bol su içilmesini
öneriyor.
Böbrek hastalıkları ve bunun sonucunda oluşan kronik böbrek
yetmezliğine dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık oluşturmak,
bilinci artırmak için her yıl mart ayının ikinci haftası 'Dünya
Böbrek Günü' olarak kutlanıyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Mert Ali Karadağ,
günün önemine dikkat çekerek, özellikle 40'lı 50'li yaşlarda
görülme ihtimali daha fazla olan böbrek taşlarının ciddi sorun
oluşturacağına işaret etti.
Böbrek taşları böbreğin çıkış kanallarını tıkayarak, kanalın
gerisinde idrar birikmesine ve zamanla idrar üreten sağlıklı
böbreğin kaybına yol açtığını ifade etti.
Böbrek taşlarının toplumda sık görüldüğünü ve kronik hastalık
olarak kabul edildiklerini belirten Dr. Mert Ali Karadağ, böbrek
taşları ile ilgili şunları kaydetti: "Hastalığın temelinde birçok
metabolik faktör mevcuttur. Bu metabolik faktörler, idrarın
asit-baz dengesini değiştirerek kristal oluşumuna ve bunların
birbirlerine yapışarak daha büyük hale gelmelerine neden oluyor.
Metabolik değişikliklere yol açan en önemli etmen ise genetik
faktörlerdir. Vücudumuzdaki belirtileri iyi dinlememiz gerekiyor."
diyen Dr. Karadağ, böbreklerdeki rahatsızlıklarla olarak sağ veya
sol yanda devamlı ağrı hissi, kasıklara vuran ağrı ve idrarda yanma
hissi ile kanama gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini
vurguladı.
Karadağ şöyle devam etti:"Tüm bu belirtiler, böbrek veya üreter
(böbrek ile idrar torbasının birbirine bağlayan organ) taşlarının
habercisi olabiliyor. Bu belirtileri önemsiz saymak, zamanla geçer
demek düşebileceğimiz en önemli yanlışlardan biri. Belki de basit
olarak tedavi edilebilecek bir taşı yok sayarak, böbreğimizin
fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybına yol açabiliyoruz." dedi.
Alınacak bazı önlemleri sıralayan Dr. Karadağ, özellikle yeterli
miktarda su tüketmenin önemli olduğuna dikkat çekti.