Böbrek taşı ağrısı çeken insan, modern tıbbın mümkün kıldığı tüm imkanları göz ardı ederek farklı tedavi yollarına başvurur. Hatta bazı insanlar kimseye danışmadan taşların kendiliğinden düşmesini bekler. Böbrek taşı en sık görülen böbrek rahatsızlıklarından birisidir. Erkeklerin yüzde 10'u, kadınlarında yüzde 3'ü hayatının bir döneminde böbrek taşı sorununu yaşar. BÖBREK TAŞI OLUŞUMUNUN NEDENLERİ Böbrek taşını genetik yatkınlıktan sonra beslenme şekli etkiler. Ayrıca böbrekteki idrar çıkış deliğinin doğuştan dar olması gibi yapısal durumlar, idrar akımında duraksamalara yol açabileceği için taş oluşumuna neden olabilir. Kronik ishal ve kabızlık gibi bağırsak hastalıklarına sahip kişilerde böbrek taşı görülme oranı yüksektir. Böbrek taşları en çok 30'lu yaşlarda ortaya çıkar ve erkeklerde kadınlara kıyasla 2-3 kat daha fazla görülür. TEKRAR EDEBİLİR Bir kere böbrek taşı sorunu yaşandığı zaman tekrar etme olasılığı %50'dir. Taş bulunan sistem tamamen değişse bile hastalığın doğası gereği tekrar taş üretebilir. Bu nedenle taşları temizlemenin önemi kadar, hastanın 3 yıl aynı ağrı ve sancılarla karşı karşıya kalmasını önlemektir. Böbreklerden mesaneye kadar olan idrar yolu çapı 1-2 mm'dir. Bu oran 3-4 mm'ye kadar genişletilebilir. Oluşan taş 4 mm'den küçükse ağrı kesici ve idrar yolu genişletici tedaviler ile taş kendiliğinden düşürülebilir. Tedaviye yardımcı olarak; sıcak su uygulamaları, bol su içilmesi ve hareket edilmesi önerilir. Tüm bunlara rağmen taş yüzeyi çıkıntılıysa ve üreter denilen böbrek konusunda doğuştan bir darlık söz konusuysa taşın düşme ihtimali çok düşüktür. Böbrek tıkanması takiben 1 hafta sonra böbrek idrar üretmeyi azalttığı için hastaların ağrıları azalır. Kişilerde bunu kullandıkları garip yöntemlere bağlar. Ağrı dindiği için doktora gitmeyen kişilerin, tedavi geciktiği için böbrek fonksiyonel kayba neden olur. Böbrekler, kanı filtreleyen ve metabolizma atıklarının vücuttan atılmasını sağlayan organdır. Vücudun sıvı elektrolit dengesini ve asit baz dengesini düzene sokar. Bu kadar önemli bir organın zarar görmesi ve işlevini yitirmesi insan sağlığını epey olumsuz etkiler. Günlük yaşantımızda yaptığımız bazı hatalar ile zarar gören böbrekler, kan basıncını ve kan hacmini düzenler, gerekli hormonları ve enzimleri üretir. Böbreklerinizi korumanız hayati bir önem taşır. EN TEHLİKELİSİ 'TUZ' Eğer fazla protein tüketilirse, vücut fazla amonyak üretir. Böbrekler ise bunu nötrleyebilmek için fazla çalışır ve yavaş yavaş gücünü kaybeder. Tuz, böbrekleri yoran en büyük etkendir. Çok fazla tuz tüketimi, böbreklere vücut elektrolitlerini ve kan basıncını düzenlemek için fazla baskı uygulanır. İDRAR RENGİNE DİKKAT EDİN Böbreklerin bitirmesini önleyecek diğer önemli alışkanlık ise su içmektir. Vücut fazla su kaybettiği zaman, böbrekler çalışmayı durdurur. Böbrekler düzgün çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar. Günde yaklaşık 10 bardak su içerek bunu sağlayabilirsiniz. Yeterince su tüketip tüketmediğinizi idrar renginizden anlayabilirsiniz. Sağlıklı idrarın rengi sarıdır. Eğer yeteri kadar su içiyorsanız idrarınız açık sarı olur. SİGARA VE ALKOL Sigara, damarların daralmasına ve sertleşmesine sebep olur. Bu durum ise böbrekler dahil bütün vücuda kan dağılımını olumsuz etkiler. Alkol tüketimi, kandaki ürik asit seviyesinin artmasına sebep olarak böbrek borularının tıkanmasına ve taş oluşmasına yol açar. Ağrı kesici ya da ilaçların kötüye kullanımı böbreklere zarar verebilecek olumsuz etkilere sahiptir. Diyabet veya kan basıncı için yazılan reçeteli ilaçlar doğru doz ve şekilde alınmadıkça böbrek yetmezliğine sebebiyet verir. Yapılan bir araştırma sonucuna göre B6 vitamini eksik olduğu takdirde böbrek taşı riski artıyor. Antep fıstığı, nohut, balık, nişastalı sebzeler ve ayçiçeği tohumları B6 vitamini açısından zengin besinlerdir.