Böbrek naklinde devrim!
Abone olAkdeniz Üniversitesi Hastanesi, böbrek nakli için ‘en az üç doku grubu uyuşması’ şartını kaldırınca hasta akınına uğradı. Geçen yıl 150 nakil bu hastanede yapıldı
Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, Amerika, Almanya ve
İsviçre gibi ülkeleri örnek alarak böbrek nakli için ‘en az üç doku
grubu uyuşması’ zorunluluğunu kaldırdı. Gelişmeden haberdar olan
hastalar soluğu Antalya’da alıyor. Son dört yılda 480 böbrek nakli
yapılırken, bunlardan 81’inin uyumu üçten az. Çalışmayan böbrek
sayısı 2, kaybedilen hasta sayısı ise bir. Hastanenin iddiasına
göre başarı oranı yüzde 98. Tıp dünyası, yöntemin böbrek nakli
bekleyen 11 bin hasta için çözüm yolu olup olmayacağını tartışıyor.
Akdeniz Üniversitesi’nin kullandığı yöntem, Kapadokya’da yapılan
bilimsel toplantıda birçok bilim adamından eleştiri aldı. Ege
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun’a göre doku uyumu
gözetilmeden gerçekleştirilen nakillerde böbreğin vücut tarafından
reddedilme riski yüksek. Hoşcoşkun, uyum aranmadan yapılan
nakillerin böbreğin ömrünü kısaltabildiğini söylüyor. Akdeniz
Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Alper
Demirbaş ise Türkiye’de en az üç doku uyumu aranmasının böbrek
hastalarını diyalize mahkum ettiğini söylüyor. Demirbaş, alıcı ve
vericideki doku uyumunun dikkat edilmesi gereken bir kriter
olduğunu kabul ediyor; ancak bunun zorunlulukmuş gibi dayatılmaması
gerektiğini belirtiyor. Türkiye’de her yıl 6 bin yeni böbrek
hastası ortaya çıkıyor. 25 merkezde yılda 450’ye yakın böbrek nakli
gerçekleştirilebiliyor. Naklin yapılabilmesi için aranan birtakım
kıstaslar var. Her şeyden önce verici ve alıcıların kanlarının
uyuşması şart. İnsanda üçü anneden, üçü babadan gelen 6 doku grubu
bulunuyor. Türkiye’de böbrek naklinin gerçekleştirilebilmesi için
bu doku gruplarından en az üçünün uyum şartı aranırken gelişmiş
ülkelerde böyle bir zorunluluk yok. Böbrek hastaları için diyaliz
makinesine bağlanmak, periton diyalizi ve böbrek nakli olmak üzere
üç tedavi şekli var. Diyalize mahkum olan 100 hastanın 50'si, 5
yılın sonunda ölüyor. An- cak uyum iki ve daha az olsa bi-le nakil
yapılan hastalardan sadece yüzde 5'i beş yılın sonunda yaşamını
yitiriyor. Nakil geçiren hastalar normal yaşamlarına devam
edebiliyor. Amerika Organ Nakli Ağı’nın rakamlarına göre, ülkede
1996-2001 yılları arasında 26 bin böbrek nakli gerçekleştirildi.
Bunlardan yüzde 40’ının doku uyumu üçten az. Amerika’da yayınlanan
‘Transplantasyon’ dergisinin Ağustos 2002 Ulusal Konsensus
Raporu’nda, ‘Böbrek naklinde kullanılan ilaçların kalitesiyle,
uygulanan yeni tekniklerin ameliyatlarda ilerleme kaydetmesi doku
uyumunun önemini azaltmaktadır.’ deniliyor. American Journal Of
Transplantation dergisi ise 2004 Nisan sayısında 33 bin 443 hasta
üzerinde gerçekleştirilen bilimsel bir araştırmanın sonucunu
açıklıyor: “Yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır ki doku uyumu bir
zorunluluk değildir.” Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ
Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper
Demirbaş, Türkiye’de ‘en az 3 doku uyumu’nun aranmasının böbrek
hastalarını diyalize mahkûm ettiğini söylüyor. Demirbaş, alıcı ve
vericideki doku uyumunun dikkat edilmesi gereken bir kriter
olduğunu kabul ediyor; ancak bunun zorunlulukmuş gibi dayatılmaması
gerektiğinin altını çiziyor: Doku uyumu 6’da 3’ün üzerinde olan
hastalarla 6’da 3’ün altındaki hastalar arasında beş yıl sonunda
sadece yüzde 10-12’lik bir fark oluşuyor. Doktor Demirbaş söz
konusu farkın hiç önemli olmadığını belirterek şunları kaydediyor:
“Uyum 3’ün altında olsa bile yakalanan başarı diyalize girmekten
çok daha iyi. Diyalize mahkum olan 100 hastanın 50’si, 5 yılın
sonunda ölüyor. Ancak uyum iki ve daha az olsa bile böbrek nakli
gerçekleştirilen hastalardan sadece yüzde 5’i beş yılın sonunda
yaşamını yitiriyor. Transplantasyon (böbrek nakli) geçiren hastalar
diğer bütün insanlar gibi yaşayabilirken, diyalize mahkum olanlar
büyük sıkıntılar yaşıyor.” Aynı hastanede 1 Ocak-5 Eylül 2004
tarihleri arasında 115 organ nakli gerçekleştirildi. Böbrek
bekleyen 11 bin hastanın 7 bininin çok kısa bir zamanda böbrek
nakli bu yolla gerçekleştirilebilecek. 30 bin böbrek hastasından 20
bine yakını evli ve bunların içinden 7 bininin eşleriyle kan uyumu
var. Mustafa Cingöz, doku uyumu gözetilmeden böbrek nakli
gerçekleştirilen en son hastalardan biri. Tam 4 yıl boyunca
diyalize mahkum bir hayat sürerken, Akdeniz Üniversitesi’nde 9
Eylül 2004’te yapılan bir ameliyatla hayata yeniden bağlandı.
Ressam İbrahim Yalçın Kayışçı’nın böbrek nakli üç yıl önce 1 doku
uyumuyla gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim
Üyesi ve Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Başkanı Prof. Dr. Cüneyt
Hoşcoşkun, doku uyumu gözetilmeden gerçekleştirilen
transplantasyonlarda böbreğin vücut tarafından reddedilme riskinin
daha yüksek olduğunu söylüyor. Anadolu Böbrek Vakfı Başkanı Prof.
Dr. Ayla San, böbrek nakli gibi hayati bir konuda aceleci
davranmamak gerektiğini söylüyor. Üçten az doku uyumunun sonuçlar
tam olarak gözlenmeden kabul edilmesinin uzun dönemde sakıncalar
doğurabileceğini belirten San, “Böyle bir konuda kesinlikle aceleci
davranmamalı, ölçülü hareket edilmelidir.” diyor. Prof. San, böbrek
nakli gibi hayati bir konuda aceleci davranmamak gerektiğine
inanıyor. Haber: Uğur Sağındık - Zeliş Yıldıral Kaynak: Zaman
Gazetesi