Böbrek naklinde başarı
Abone olAkdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde, doku uyumu olmayan vericilerden alınan böbrek naklinde yüzde 100 başarıya ulaşıldığı bildirildi.
AÜ Hastanesi'nde, kan grubu uyumuyla, doku uyumu aranmaksızın
gerçekleştirilen böbrek nakli sayısı 8'e ulaştı. Eşinden aldığı,
doku uyumu olmayan böbreğin 13 Mayıs'ta nakliyle sağlığına kavuşan
emekli öğretmen Yılmaz Işık (60) ile ev hanımı eşi Nezahat Işık
(54), A.Ü. Hastanesi Transplantasyon Medikal Direktörü Doç. Dr.
Murat Tuncer ile gazetecilerin karşısına çıktılar. anlattılar. Doç.
Dr. Tuncer, Organ Nakli Merkezi'nde Işık çiftiyle birlikte
düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de ilk kez, doku uyumu
aranmadan böbrek nakli yapılması projesinin Akdeniz
Üniversitesi'nde başlatıldığını ve bugüne kadar 7'si eşlerinden,
1'i de yeğeninden alınan böbrek nakledilen 8 hastanın, sağlıklı
şekilde yaşamlarını sürdürdüklerini bildirdi. Doç. Dr. Tuncer,
Türkiye'nin dört bir yanından böbrek hastalarının, sorunlarına çare
bulabilmek için A.Ü. Hastanesi'ne akın ettiklerini belirterek, şu
bilgileri verdi: ''Bir yılı aşkındır sürdürdüğümüz projeyle, kan
grubu uyan ve doku uyumu sıfır olan vericiden aldığımız böbrekleri
hastalara naklediyoruz. Bugüne kadar bu projenin başarısı merak
ediliyordu. Gördük ki, doku uyumu olmadan böbrek nakli projemiz
başarıyla sürüyor. Doku uyumu olmadan böbrek nakli bütün dünyada
yapılıyor. Kongrelerde, diğer üniversitelerdeki meslektaşlarımıza
bu projenin önemini anlatıyoruz. Sanırım kısa süre sonra diğer
üniversitelerde de bu çalışma başlar. Çünkü ABD'de böbrek
nakillerinin yüzde 95'i doku uyumu aranmadan yapılıyor.'' ''YAŞAM
SÜRESİ UZUYOR'' Murat Tuncer, hemodiyaliz hastalarına, böbrek
naklinden elde edilen yararın, yalnızca ''iğne acısından, haftada
12 gün diyaliz makinesine bağlanmanın zorluğundan kurtulmak olarak
anlatıldığına işaret ederek, ''Ama asıl önemli olan, böbrek nakli
yapılan hastanın ömrünün uzamasıdır. Bu söylenmediği için de hasta,
hemodiyaliz makinesine bağlanmaya katlanmayı tercih edip, nakilden
kaçınıyor'' diye konuştu. Her yıl diyaliz hastalarının yüzde 8 ile
10'unun öldüklerine de dikkati çeken Tuncer, ''Hastaları daha uzun
yaşatmak için böbrek nakli yapmayı istiyoruz. Yoksa kadavradan
böbrek almak için 3-4 yıl bekleyen hastaların bir çoğu, zaten bu
sürede ölüyor'' dedi. ''6 BİN HASTANIN HAYATI KURTARILABİLİR''
Türkiye'de 30 bin böbrek hastası bulunduğunu da ifade eden Tuncer,
yeni projenin kamuoyuna yeterince duyurulması durumunda 6 bin
hastanın hayatlarının kurtarılabileceğini vurguladı. Doç. Dr.
Tuncer, şöyle devam etti: ''Türkiye'de şu anda yılda 500 böbrek
nakli yapılıyor. 6 bin böbrek hastası ve yakını, yeni projeden
habersiz. Her yıl 6 bin hastadan 600'ünü yok yere kaybediyoruz.
Bunların hepsini yaşatmak mümkün. Bu işlemi tüm Türkiye'ye yaymamız
gerekiyor. Genelde anneler böbreklerini verirlerdi. Şimdi eşler de
veriyor. Biz daha çok kadınların kocalarına böbreklerini vereceğini
sanıyorduk. Ancak erkekler bizi utandırdı. Eşlerine böbreklerini
verenlerin oranı, kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit.''
Emekli Öğretmen Yılmaz Işık da 4 yıldan beri böbrek hastası
olduğunu, yaşadığı İstanbul'da Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
hastanelerinde hemodiyalize girdiğini söyledi. Diyalize girdiği
süre içinde bir çok diyaliz hastasını kaybettiğini ifade eden Işık,
şunları söyledi: ''Uzun süredir böbrek bekliyordum. Maalesef
kadavradan böbrek yeterince gelmiyor. Eşimin testleri yapıldı. Kan
grubu uymasına rağmen, doku uyumu sıfırdı. Çapa ve Cerrahpaşa
üniversitelerindeki bilim adamlarının da önerileriyle, Antalya'ya
böbrek nakli için geldim. Ameliyatın üzerinden 20 güne yakın zaman
geçti. Şimdi gayet sağlıklı ve mutluyum. Hayatım, yemem, içmem
değişti. Halsizliğim ortadan kalktı. Tedavi olduğum sürede
yanıbaşımda 40-50 hasta ölmüştü. Doku uyumu aranmadan böbrek nakli
yapılabilseydi, bu hastaların en az yarısı kurtulabilirdi.'' Eşine
bir böbreğini veren Nezahat Işık da eşinin hastalığı sırasında çok
sıkıntılar çektiğini anlatarak, böbreğinin nakledilmesiyle eşinin
sağlığına kavuşmasından mutluluk duyduğunu, kendi sağlığının da
gayet iyi olduğunu söyledi.