Boateng'ten Beşiktaş itirafı: 2 yıldır görüşüyordum
Abone olBeşiktaş'ın Ganalı yıldızı Kevin-Prince Boateng, siyah-beyazlı takım ile 2 yıldır görüşme halinde olduğunu dile getirerek, "Türkiye ve Beşiktaş’ı her zaman için öncelik olarak görüyor ve buraya gelmek istiyordum" dedi.
Siyah-beyazlı takımın 32 yaşındaki yıldızı Kevin-Prince Boateng,
kulüp dergisine açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'a geldikten sonra biraz şaşkınlık yaşadığını belirten Boateng, "Beşiktaş’ın büyüklüğünü herkes biliyor ama içine girmeyince bazı şeyleri göremiyorsunuz. İçeri girdikten sonra ise buradaki profesyonellik seviyesinin çok yüksek olduğunu, yapısının sağlam temellere dayandığını gördüm. Bu durum aynı zamanda insanların omzunda kuvvetli bir baskının ve yapılacak çok iş olduğunu da gösteriyor" diye konuştu.
"Beşiktaş ile 2 yıldır görüşüyordum"
Transferinden önce Beşiktaş ile 2 yıldır görüşme halinde olduğunu
dile getiren yıldız futbolcu, "Türkiye ve Beşiktaş’ı her zaman için
öncelik olarak görüyor ve buraya gelmek istiyordum. Berlin’de
beraber büyüdüğüm birçok Türk ve Beşiktaş taraftarı arkadaşım
vardı. Transferimin ardından hemen hemen hepsi mesaj yolladı,
‘nihayet eve gidiyorsun’ dediler ve çok mutlu oldular. Doğrusunu
söylemek gerekirse teklif geldikten sonra çok düşünmedim.
Menajerime ‘teklifi kabul edelim, bir yolunu bul ve gidelim’ dedim.
Neticesinde de buraya gelme kararını verdik" şeklinde konuştu.
"Umarım ki ligin sonunda bu emeklerimizin karşılığını
göreceğiz"
Boateng, şu ana kadar her şeyin olumlu gittiğini söyleyerek,
"Biliyorsunuz Barcelona, Milan gibi dünyanın birçok büyük takımında
oynadım ve bu tecrübeme dayanarak Ümraniye Nevzat Demir
Tesisleri’nin gördüklerim içerisinde en iyilerinden olduğunu
rahatlıkla söyleyebilirim. Takımdaki ortam da harika, kaliteli
oyunculardan kurulu iyi bir takıma sahibiz. Geride kalan beş-altı
aylık sürecin futbolcular açısından zor geçtiğini öğrendim ve bu
durum bazı futbolcular üzerinde baskı ve gerginlik oluşturmuş ama
Beşiktaş gibi kulüplerde bunun normal olduğunu kabul etmemiz
gerekiyor çünkü hedef her zaman en yükseği. Puan tablosunda ilk üç
sıranın dışına çıkıldığı andan itibaren futbolcuların üzerinde
baskı oluşmaya başlıyor ama bunu tersine çevirebilme imkanı da
bizim elimizde. Geride bıraktığım kısa sürede futbolcular arasında
olumlu bir hava gördüm, performansımızı yukarı çekebilmemiz için
bizimle sürekli ve doğru iletişim kuran bir teknik direktörümüz
var. Çok sıkı çalışıyoruz ve umarım ki ligin sonunda bu
emeklerimizin karşılığını göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"Ligin sonuna kadar desteklemelerini
istiyorum"
Beşiktaş taraftarları ile ilgili görüşlerini de paylaşan Boateng,
"Onların ne kadar çılgın olduğunu herkes gibi ben de biliyorum.
Birçok arkadaşım Beşiktaş taraftarını dünyanın en iyisi olduklarını
defalarca anlatmıştı ve hala da anlatıyorlar. Onların benimle
ilgili yüksek beklentilere sahip olduklarının farkındayım ama benim
de onlardan beklentim var ve bu da bize destek olmaları ile ilgili.
Onları tanıyorum, oluşturdukları atmosferi biliyorum ve bu desteği
ligin sonuna kadar bizimle paylaşmalarını istiyorum" dedi.
21. haftada Gazişehir FK karşısında Beşiktaş'taki ilk golünü atmasının ardından yaşadığı duyguları da paylaşan başarılı futbolcu, "Benim için gerçekten de unutulmaz bir andı. Öncelikle şunu belirtmemde fayda var, burada bulunduğum ve Beşiktaş’ta oynadığım için kendimi çok özel ve şanslı hissediyorum. Bütün dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir taraftar kitlesi önünde ilk maçımda ilk golümü atmam tarifsiz bir mutluluk yaşattı" açıklamasını yaptı.
"Gerçekten çok üzüldüm ve sinirlerim
bozuldu"
Trabzonspor ile Vodafone Park'ta 2-2 sona eren maçın ardından bir
süre yedek kulübesinde oturduğunun hatırlatılması üzerine Boateng,
"Sakinleşmeye ihtiyacım vardı ve bu sebeple maçın ardından bir süre
yedek kulübesinde oturdum. Gerçekten çok üzüldüm ve sinirlerim
bozuldu. Patlamamak ve sakinleşebilmek için orada kaldım. Bu kadar
kısa zamanda bu bağ nasıl oluştu? Şöyle anlatayım; taraftarlarımız
gibi ben de pozitif anlamda çılgınım. Bu duyguyu ve yoğunluğu
karşılıklı olarak hissedebiliyoruz, birbirimizi anlayabiliyoruz.
İtalyanca’da ‘duyguları teninde hissetmek’ diye bir söz vardır ve
gerçekten de bu duyguyu tenimde hissedebiliyorum. Bu sayede de bu
kadar kısa bir zamanda bu yakınlığı kurmuş oldum" diye konuştu.
"Oyuna böyle yaklaşımları olan bir teknik direktör ile
çalışmak çok güzel"
Teknik Direktör Sergen Yalçın ile aralarındaki diyaloğu ve
yorumlarını da paylaşan Boateng, şunları söyledi:
"Sergen Yalçın, oynamak açısından hazır olup olmadığımı sormuştu.
Zaman ilerledikçe birbirimizi daha iyi anlayacağız ama temel olarak
‘Senin neler yapabileceğini biliyorum. Elinden gelenin en iyisini
yapmaya çalış ve sen bunu yaptığında takımın başarısına çok büyük
katkın olacak’ dedi. Her geçen gün birbirimizi daha iyi tanıyor ve
anlıyoruz. Ofansif futbolu tercih eden bir teknik direktör ve bu
tercihi benim de futbol anlayışıma uyduğu için mutluyum. Maçlardan
önce rakiplerimizi analiz ediyoruz ama esas önemli olan ise Sergen
Yalçın’ın bize aşıladığı mantalite. Rakip ne yaparsa yapsın,
rakibin oyun şekli ne olursa olsun, rakibin uyguladığı taktikler ne
olursa olsun önemli olan bizim nasıl oynadığımız. Çünkü Türkiye’nin
en iyi ve en büyük takımı biziz ve oyuna biz hükmetmeliyiz, bize bu
duyguyu aşılamaya çalışıyor ki bu bence çok önemli. Çünkü sahada
korkması gereken bir taraf varsa bu rakibimiz olmalı, biz cesaretli
bir şekilde kendi oyunumuzu dikte etmeliyiz diyor. Oyuna böyle
yaklaşımları olan bir teknik direktör ile çalışmak çok güzel."
"Bir sonraki röportajı Türkçe yapabiliriz"
Ganalı yıldız, "Berlin’de büyüdüğüm için küçükken çok iyi bir
şekilde Türkçe konuşuyordum. Şu anda o kadar iyi konuşamasam da
birçok konuşmayı anlayabiliyorum ve tekrar ettikçe de çok çabuk
öğrenirim. Bir sonraki röportajı da muhtemelen Türkçe yapabiliriz
diye tahmin ediyorum" dedi.
"Futbol benim hayatım"
"Futbol benim hayatım" diyen Boateng, "Bugünkü halime gelebilmemi
tamamen futbola borçluyum. Futbol sayesinde farklı kültürleri
tanımayı ve anlamayı öğrendim. Yine futbol sayesinde birçok farklı
dil öğrendim. Futbol kesinlikle on bire on bir oynanan bir oyundan
fazlası. Futbol kesinlikle bir insanın hayatını değiştirebilir,
daha iyi bir noktaya getirebilir. Küçükken kendi kendime,
çocuklarımın geleceğini futboldan kazanacaklarım üzerine
kuracağımın sözünü vermiştim. Her gün vücudumu ortaya koyarak,
vücudumu kullanarak bu işi yapmaya çalışıyorum. Bana tekme
atabilirsiniz, canımı sıkacak sözler söyleyebilirsiniz ama ne
olursa olsun futbol sayesinde çocuklarım için sağlam bir gelecek
inşa etmeye çalışıyorum. Kendime çocukken bu sözü verdim ve bunu
yerine getirmeye çalışıyorum" açıklamasında bulundu.