BM'deki Suriye görüşmelerinde kördüğüm
Abone olBM Güvenlik Konseyi'nde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a 'şiddete son vermesi ve görevini bırakması' çağrısı yapan karar taslağı üzerindeki görüşmeler bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye konusunda
yapılan görüşmeler bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.
Arap Birliği tarafından hazırlanan ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa'nın desteklediği karar taslağı, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın görevini bırakması çağrısı yapıyor.
Tasarıyı Güvenlik Konseyi'ne sunan Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casım Bin Cabir El Tani, Beşar Esad'ın 'ölüm makinesinin' durdurulması için üye ülkeleri harekete geçmeye çağırdı.
Ancak Güvenlik konseyi'nin iki daimî üyesi Çin ve Rusya, karar taslağıyla getirilen planın Suriye'de 'rejim değişikliği' anlamına geldiğini belirterek karara karşı çıkıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov "Rusya'nın politikası
insanları istifaya çağırmak değildir. Hükümet güçlerinin sivillere
karşı güç kullanmasını elbette kınıyoruz. Ancak aynı şekilde
silahlı grupların hükümet güçlerine saldırmalarını da aynı şekilde
kınıyoruz" dedi.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri bakanı Hillary Clinton ise karar taslağının metni üzerindeki görüşmelerin devam edeceğini söyledi.
Clinton "Önümüzdeki günlerde, Cumhurbaşkanı Esad'a açık bir mesaj verecek karar metni üzerinde Güvenlik Konseyi'nde bir uzlaşma sağlamaya çalışacağız" dedi.
Çatışmalar sürüyor
Birleşmiş Milletler, geçen yıl Mart ayında başlayan şiddet olaylarında bugüne dek 5400 kişinin öldüğünü tahmin ediyor.
Güvenlik Konseyi'nde bir uzlaşma aranırken, Suriye'deki muhalif grupların yaptığı açıklamalara göre, pazartesi ve salı günleri meydana gelen şiddet olaylarında yaklaşık 150 kişi yaşamını yitirdi.
Ölenler arasında çocukların ve Suriye ordusundan kaçarak muhaliflere katılan beş askerin de olduğu belirtiliyor.
Başkent Şam'ın kuzeyindeki bazı kasabalarda da şiddetli patlamalar ve çatışmalar olduğu haberleri geliyor.
Muhalefetin güçlü olduğu kentlerden Humus'ta ise rafinerileri besleyen ana petrol boru hattında bir patlamanın ardından yangın çıktığı bildiriliyor.
Direnişçi gruplar, yangının hükümet güçlerinin açtığı ateş sonucunda başladığını iddia ediyor.