BM'de Suriye trafiği!

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, New York'taki BM genel merkezinde ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları ile bir araya geldi.

BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılmak üzere ABD'nin New York kentinde bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, toplantının ardından ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un ev sahipliğinde bir araya geldi.

BM genel merkezinde bir araya gelen liderlerin gündeminde Ortadoğu'daki son gelişmelerin yanı sıra Suriye ve ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerin ele alındığı bildirildi. Görüşmeye ayrıca, Ortadoğu temsilcisi Tony Blair ve diğer yetkililerin katıldığı bildirildi.

Toplantıda ayrıca liderlerin geçtiğimiz günlerde İsrail ile Filistin arasında artan şiddet olaylarını ele aldığı ve ortak fikir olarak taraflara itidal çağrısında bulunulduğu belirtildi.

CLİNTON: "ESAD REJİMİNİN SİLAHLARI SUSMALI"

Clinton, toplantısının ardından BM'de gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Suriye konusunda yapıcı bir görüşme yaptıklarını belirten Clinton, Lavrov'un Arap Birliği ile ''şiddetin durması, insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanması, Kofi Annan tarafından yürütülecek, Arap Birliği planı ve BM Genel Kurulu kararı kapsamındaki siyasi sürecin başlatılması'' konularında uzlaştıklarına dikkati çekti.

''Rusya ve Çin dahil tüm ulusların Suriye konusunda bir araya gelme zamanıdır. Esad rejiminin silahları susmalı, insani yardıma ve gerçek siyasi geçiş sürecine izin vermelidir. Suriye'de masum insanların ölümü sona ermeli, siyasi geçiş süreci başlamalıdır'' diye konuşan Clinton, ''Bu olmazsa Suriye'de kanlı iç savaş çıkacak ve bu da tüm bölge için tehlikeli sonuçlar doğuracaktır'' ifadesini kullandı.

Clinton, ''Artık harekete geçme zamanı. BMGK üyeleri olarak barışı ve güvenliği koruma yolunda sorumluluk alma zamanıdır'' dedi.

Clinton özetle şunları söyledi: ''Sayın Lavrov buradaki konuştuklarımızı Moskova'ya aktaracak. Hepimiz (Esad'la görüşen) Sayın Kofi Annan'ın neler diyeceğini bekliyoruz. Biz de bu arada 70'den fazla ülkenin oluşturduğu Suriye'nin dostları grubu olarak insani yardımın Suriye'ye ulaşması ve Esad rejimine yaptırım uygulamak için uğraşıyoruz. Kofi Annan'ın ve Arap Birliği'nin çabalarını destekliyoruz ama çabuk olunması gerektiğine inanıyoruz. BMGK'nın bir karar tasarısı kabul etmesini istiyoruz. Lavrov ile Arap Birliği'nin uzlaştıkları 5 noktanın hayata geçirilmesi için çok çalışılması gerekiyor. Esad rejiminin öncelikle kendi halkına karşı şiddeti durdurması gerekiyor, Esad hükümeti bunu yaptığında muhalefetin de tabii aynı şeyi yapmasını bekleyeceğiz. Ama Esad rejimi bunu yapmadan savunmasız halkın kendisini korumasına son vermesini bekleyemeyiz. Her şeyden önce Suriye rejiminin şiddete son vermesi gerek.''

LAVROV: "ÜLKELERİN CEZALANDIRILMASI YERİNE SURİYE HALKANIN ÇIKARLARI İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ"

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da BM'de yaptığı görüşmeler ışığında, BMGK üyelerinin bir karar tasarısı üzerinde pozisyonlarını yaklaştırma yolunda bir anlayış olduğunu gördüğünü belirtti. Lavrov, BMGK'da ülkelerin cezalandırılmaları ya da suçlanmaları yerine Suriye halkının çıkarları için harekete geçilmesi gerektiğini, bu kapsamda BMGK'nın daimi üyeleri arasında uzlaşma sağlanılması gerektiğini belirtti.

''BMGK'da ültimatom vermenin işe yaramayacağını'' ifade eden ve BMGK'nın batılı ülkelerini isim vermeden eleştiren Lavrov, Suriye hükümetiyle düzenli olarak temasta olduklarını da söyledi.

''Suriye'de ateşkesin şart olduğunu'' belirten Lavrov, Rusya'nın Kofi Annan'a destek verdiğini de belirtti. ''Ancak her şeyi Rusya'dan beklemek olmaz, hangi ülke olursa olsun tek ülkenin girişimleriyle dünyanın sorunları çözülemez'' diye konuşan Lavrov, ''Gerçekçi olmalı, BMGK olarak akan önce kanı durdurmalıyız, adaletin sağlanması biraz bekleyebilir'' değerlendirmesinde bulundu.

BAN Kİ-MOON GÜVENLİK KONSEYİ'NDE KONUŞTU

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM Güvenlik Konseyi'nin dönem başkanı İngiltere'nin girişimiyle düzenlenen Arap Baharı'nın ardından Ortadoğu'da değişim konusunun ele alındığı toplantıda da bir konuşma yaptı.

Arap Baharının hem Ortadoğu bölgesini hem de dünyayı değiştirdiğini belirten Ban, "Tunus'ta demokratikleşme devam ediyor. Libya diktatörlük yıllarını geride bıraktı. Yemen'de yeni seçilen bir devlet başkanı var. Bölgede, en başta kadınların ve gençlerin özgürlük ve insan hakları çağrıları devam ediyor'' dedi. Ancak bölgede hayatını kaybeden insanların sayısının fazla olduğunu söyleyen Ban, Suriye'de demokrasi çağrılarıyla başlayan sürecin tehlikeli bir şiddet sarmalına dönüştüğünü ve hem Suriye'yi hem de bölgeyi istikrarsızlığa ve belirsizliğe ittiğini belirtti.

Suriye'de hükümetin kendi halkını koruma yükümlülüğünü yerine getiremediğini vurgulayan Ban, Esad rejiminin bazı kentlerde vatandaşlarını, askeri operasyonların ve orantısız güç kullanımının kurbanı haline getirdiğini belirtti.

Ban şöyle konuştu: "Bu utanç verici askeri operasyonlar devam ediyor, kadın ve çocuklar da dahil ölümler devam ediyor. BMGK'ya BM'nin insani yardım faaliyetlerinin desteklediği için teşekkür ederiz. Yardımcım Valeri Amos'un çabaları devam ediyor. Suriye'deki askeri operasyonları soruşturan uluslararası soruşturma komisyonu, Suriye hükümetinin ülkede insanlığa karşı suça kadar varan yaygın ve sistematik insan hakları ihlalleri yaptığı sonucuna vardı. Ancak ülkede ihtilaf ve silahlanma devam ediyor. Uluslararası toplumun şiddeti durdurması gerek. Bildiğiniz gibi özel temsilcimiz Sayın Kofi Annan hafta sonunda Suriye'yi ziyaret etti ve iki kez Devlet Başkanı Beşşar Esad, muhalefetin bir bölümü ve dini liderlerle görüştü. Sayın Annan, Esad'la kapsamlı görüşmelerde bulundu ve ona somut önerilerde bulundu."

Konsey'den Annan'ın çabalarını desteklemesini isteyen Ban, son dönemde Rusya ve Çin'in Suriye'ye ilişkin yaptıkları girişimleri de takdir ettiğini bildirdi.

Ban, ''Bu kritik aşamada BMGK'nın tek sesle konuşması çok önemli. Umarım Konsey güçlü bir iradeyi yansıtan bir karar tasarısı üzerinde uzlaşmaya varır'' diye konuştu.

GAZZE - İSRAİL - İRAN

Genel Sekreter Ban, son günlerde Gazze ve İsrail arasında gerilimin yükselmesinden derin endişe duyduğunu da ifade ederek ''Gazze'den İsrail'e atılan roketler kabul edilemez ve derhal sona erdirilmeli. İsrail'e de itidal çağrısında bulunuyorum'' dedi.

Ban, bölgede İran'ın nükleer programına duyulan endişeden kaynaklanan gerilimin de diplomatik yollarla sona ermesi gerektiğini belirtti.