BM: Uyuşturucu haberlerine dikkat!
Abone olBirleşmiş Milletler, uyuşturucu madde kullanımının artmasının sözlü ve yazılı basın tarafından abartılı yansıtıldığı bildirerek gençlerin olumsuz etkilendiği iddia edildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucuyla Mücadele Eski Avrupa
Başkanı Edip Aktaş, uyuşturucu kullanan gençlerin çokluğunu
vurgulayan haberlerin, madde kullanımının doğal olduğu izlenimi
verdiğini söyledi. Aktaş, uyuşturucu madde kullanımının artmasının
sözlü ve yazılı basın tarafından abartılı yansıtıldığını savunarak,
bunun da gençleri olumsuz etkilediğini belirtti. Çıkan haberlerin
çoğunlukla kullanım oranları üzerine olduğunu ifade eden Aktaş, "5
gençten biri uyuşturucu kullanıyor, şu kadar çocuk sigara, içki
içiyor gibi haberler, maddenin kullanılmasını doğal olduğu
izlenimini veriyor" dedi. Aktaş, örneğin 12 yaşında madde
kullanmaya başlayan bir çocuğun genelleme içine alınarak,
akranlarının da aynı alışkanlığa sahip gibi yansıtılmasının doğru
olmadığını ve haber ilkelerine ters düştüğünü vurgulayarak, şunları
kaydetti: "Medya haberi nerede, ne zaman, ne kadar vermesi
gerektiğini bilmeli. Aktardığı olayın bireyleri olumlu ve olumsuz
yönlerde hangi durumlarda etkileyeceğini tartmalı ve ona göre
yazmalı. Eğer haber olumsuzluk taşıyorsa, okuyucu veya izleyicinin
yanlışlar yapmasına sevk ediyorsa, haberdeki rakamsal veriler doğru
bile olsa yönlendirici etkisi nedeniyle bize göre hatalıdır." Edip
Aktaş, "uyuşturucu maddeler okulların önünde satılıyor" benzeri
başlıklı haberlerin de tacirlere yol gösterdiğini ve satışların bu
gibi yerlerde artmasına neden olduğunu söyledi. Aktaş, özellikle
çocuk ve gençleri etkileyecek haberlerin daha titiz hazırlanmasını
önererek, şöyle devam etti: "Medya bu tarz haberlerden vazgeçerken,
uyuşturucunun zararlarını öğreten ve bu batağa düşmüş kişilerin
dramını anlatan haberlere daha geniş yer vermeli. Ayrıca uyuşturucu
ile mücadeleyi anlatan konferans ve programlar da medyada hak
ettiği yeri bulmalı. Geniş kitlelerin destek ve katılımını sağlamak
amacıyla toplum tarafından sevilen ve takdir edilen kişilerle belli
aralıklarla kampanyalar yapılmalı. Risk gruplarına yönelik
yapılacak projelerde doğru mesajın verildiğinden emin olunması da
gerekir. Devletin ise yapılacak çalışmaları en etkin şekilde
koordine etmesi, sağlık örgütleri ile emniyet mensuplarının da
üzerlerine düşen sorumluluğu etkin şekilde yerine getirmesi
gerekir."