BM raporuna mağdur bakışı
Abone olBM raporunun, İsrailli askerlerin ölümlerden sorumlu olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Türkiye'nin İsrail'le yaptırımlarla karşılık verdiği
BM'nin Mavi Marmara raporuyla ilgili, özgürlük filosunda bulunan
yolcuların avukatları 'farklı' bir bakış açısı ortaya
koydu.
'Her ne kadar hukuken yok olsa dahi...' ifadesini
kullanan avukat Ramazan Arıtürk, raporun,, 'İsrailli askerlerin
aşırı derecede ve orantısız güç kullandığını ve sorumlu olduğunu
kabul ettiğini' vurguladı.
Açıklamada, saldırıları gerçekleştiren askerlerin bazılarının
kimlik bilgilerinin şu an itibariyle avukatların elinde bulunduğu,
her türlü ulusal ve uluslararası hukuki ve cezai takibatın
müvekkiller adına yapıldığı ifade edildi.
BM komisyonun Mavi Marmara raporuyla ilgili, İsrail'e yönelik
yaptırım kararlarını açıklayan Dışişleri Bakanı Ahmet davutoğlu,
mağdurların hukuk arayışında da her türlü desteğin verileceğini
söylemişti.
Özgürlük filosunda bulunan yolcuların avukatı Ramazan Arıtürk'ten, bu süreçle ilgili bir açıklama ve rapora farklı bir bakış açısı geldi.
ASKERLERİ SORUMLU TUTTU
İsrail askerlerinin saldırısı sonrası oluşan hukuki sürecin
uluslararası hukuk boyutunun filo yolcularının avukatlarınca takip
edildiğinin kaydedildiği yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
"31 Mayıs saldırılarını yapanların işlediği hukuka
aykırılıklar o kadar haksız ve ortada ki, mezkur rapor, her ne
kadar hukuken yok olsa ve komisyon üyelerinin bazılarının
tarafsızlığı şaibeli olsa dahi, bu haliyle bile İsrailli askerlerin
aşırı derecede ve orantısız güç kullandığını ve sorumlu olduğunu
kabul etmiştir''
Açıklamada, saldırıları gerçekleştiren askerlerin bazılarının kimlik bilgilerinin şu an itibariyle avukatların elinde bulunduğu ve aleyhlerine, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi dahil olmak üzere, her türlü ulusal ve uluslararası hukuki ve cezai takibatın müvekkiller adına yapıldığı vurgulandı.
RAPOR GEÇERSİZDİR
Açıklamada, şöyle denildi:
"Komisyonun raporunu yayımlaması için 4 üyenin oy birliği gerekir.
Oy birliği olmazsa rapor hiçbir zaman resmi hale gelmez ve
geçersizdir. Bu anlamda Palmer Raporu, komisyon tarafından
hazırlanmış olmasına rağmen Türkiye tarafından kabul edilmediği
için hiçbir hukuki geçerliliği yoktur.
Ayrıca, komisyon kurulduğu an mağdurların avukatları olarak, komisyon üyesi Alvaro Uribe hakkındaki çekincelerimizi BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a ve kamuoyuna yazılı olarak bildirmiştik. Zira, Uribe kamuoyunda da açık seçik olarak bilinen bir İsrail dostudur. Bu anlamda tarafsızlığı ve ne derecede bağımsız olduğu tartışmalıdır."