BM Irak tasarısını kabul etti
Abone olBM Güvenlik Konseyi, Irak konusunda ABD, İngiltere, İspanya ve Kamerun tarafından hazırlanan karar tasarısını kabul etti.
Tasarıda, 14 Ekim günü Bağdat'taki Türk Büyükelçiliğine, daha
önce de İmam Ali Camii ve Ürdün Elçiliğine yapılan saldırıların
Irak halkına, BM ve uluslararası topluma yönelik olduğuna dikkat
çekildi. Kabul edilen tasarının en dikkat çekici maddesini, Irak
Geçici Yönetim Konseyi'nin 15 Aralık'a kadar Güvenlik Konseyi'ne,
Irak'taki demokrasi süreciyle ilgili olarak bir takvim hazırlayıp
sunması oluşturuyor. Buna, yeni Irak anayasasının kaleme alınması
ve seçimlerin yapılması dahil. Irak Geçici Yönetim Konseyi söz
konusu takvimi koalisyon yetkilileri ve imkan olursa BM
temsilcisiyle işbirliği halinde hazırlayacak. Tasarıyla Irak'ta,
ABD komutası altında çok uluslu bir güç kurulmasına da izin
veriliyor. Söz konusu güç, Irak'ta güvenlik ve istikrarın
sağlanması amacıyla görev yapacak. Tasarıda üye ülkelere söz konusu
güce asker katkısında bulunmaları çağrısı yapıldı. Tasarı, üyelerin
Irak'ın imarı için bağışta bulunmaları konusundaki bir daveti de
içeriyor. Çok uluslu gücün görev süresi en çok 1 yıl olarak
belirlendi. Konsey, gücün göreve devam edip etmeyeceğini bir yıl
sonra yapacağı gözden geçirme toplantısında kararlaştıracak. Ancak
Irak'ta demokrasiye geçiş süreci daha önce tamamlandığı takdirde
çok uluslu gücün görevi sona erecek. Bunun tek istisnası,
uluslararası alanda tanınacak yeni Irak hükümetinin, gücün göreve
devam etmesi yolunda talepte bulunması olacak. Güvenlik Konseyi, bu
durumda ortaya çıkacak ihtiyacı değerlendirme taahhüdünde bulundu.
Irak'ta kanun, düzen ve güvenliği sağlayacak bir polis gücü
oluşturulmasının önemine de işaret edilen karar tasarısında, üye
ülkelerin, teröristlerin Irak'a sızmalarına, silah ve para
sokmalarına engel olmaları istendi. Tasarıda, otorite olarak
adlandırılan koalisyon güçlerinin hükümet yetkilerini, pratik
açıdan mümkün olan en kısa sürede Irak halkına devretmesi çağrısı
da yer aldı. Kabul edilen tasarı, BM'nin Irak'taki rolüne de
açıklık getirdi ve bu rolün insani yardım, ekonominin
iyileştirilmesi, ülkenin imarı ve kalkınması, iş başına geçecek
temsili hükümet açısından gerekli ulusal ve uluslararası
kuruluşların oluşturulmasını içerdiğini vurguladı.