Blinken: Karadeniz Tahıl Girişimi'nin süresini uzatmak elzem

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) 56. Dışişleri Bakanları Toplantısı dolayısıyla bulunduğu Cakarta'da düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının sadece Ukraynalılar değil bölgedeki diğer halklara da zarar vermeye devam ettiğini kaydeden Blinken, "Rusya'nın 18 Temmuz'da bir kez daha sonlandırmakla tehdit ettiği Karadeniz Tahıl Girişimi'ni genişletmek ve süresini uzatmak elzemdir." ifadesini kullandı.

Karadeniz Tahıl Girişimi'nin önemi

Blinken, aksi takdirde bölgedeki ve gelişmekte olan ülkelerin yüksek gıda fiyatları ve daha fazla gıda kıtlığı yaşayarak bedel ödemek zorunda kalacağı değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve Birleşmiş Milletlerin desteğiyle Karadeniz Tahıl Girişimi'nin Ukrayna'daki tahıl, buğday ve diğer ürünlerin Ukrayna'dan çıkıp dünya pazarına gitmesini sağladığına işaret eden Blinken, bu sayede gelişen ülkelere gıda temini yapılabildiğine vurgu yaptı.

Bakan Blinken ayrıca Ukrayna'nın egemenlik, toprak bütünlüğü ve bağımsızlık ilkelerine dayanan, adil ve kalıcı bir barışı desteklemeye hazır olduklarını söyledi.

Dışişleri Bakanı Fidan ile görüşme

Vilnius'taki NATO Zirvesi'nden NATO ittifakının daha güçlü, büyük ve daha birleşik çıktığını vurgulayan Blinken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsveç'in NATO'ya katılım protokolünü TBMM'ye sevk etmeye olan taahhüdünü müttefiklerin coşkuyla karşıladığını belirtti.

Blinken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de sürekli temas halinde olduğunu, Cakarta'da da görüştüklerini aktardı. İsveçli yetkililerle de temas halinde olduğunu anlatan Blinken, İsveç'in katılım sürecinin bir an önce tamamlanması için Türkiye'yi teşvik ettiklerini ifade etti.

ASEAN gündemi

ABD-ASEAN ilişkilerinde yeni bir dönem başlattıkları mesajını veren Blinken, bölgesel konular, ekonomi, enerji, siber ve deniz güvenliği ile iklim alanındaki işbirliklerinden bahsetti.

Blinken, ABD'nin ASEAN ülkelerinin en büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı olduğuna ve bu ülkelerde çok sayıda Amerikan şirketinin faaliyet gösterdiğine işaret etti