Blair görevi devretmiyor
Abone olGeçtiğimiz hafta geçirdiği kalp krizinin ardından görevi bırakması beklenen Blair. "Daha yapacağım çok iş var" dedi...
Aylık basın toplantısında soruları yanıtlayan Blair, ''yerini kime bırakabileceği'' sorusu üzerine isim vermeyi reddetti. Blair, en yakın rakibi olan Maliye Bakanı Gordon Brown için ise ''Bu reformları yaparken Gordon ile çalışmayı sürdüreceğim'' dedi. Ülkesinin en büyük sorununun giderek artan şiddet ve suç olduğunu kaydeden Blair, bunun önüne geçebilmek için zor tercihler yapabileceklerini bildirdi. Suçun ve şiddetin 19. yüzyıldan kalmış yasalarla çözülemeyeceğini vurgulayan Blair, polise daha geniş yetkiler tanıyacaklarını, uyuşturucu kullananların kefaletle serbest bırakılmasının önüne geçeceklerini ifade etti. Blair, daha çok hapishane yapmak zorunda kalabileceklerini de belirterek, ''Bir diğer çözüm yolu olarak da suçun işlenme oranını azaltmaya çalışacağız. Bunun için örneğin daha çok uyuşturucu bağımlısının tedavisine yardımcı olacağız'' diye konuştu. Blair, bugün İspanya'da başlayan Irak'a yardım konferansıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, İspanya'ya konferansa ev sahipliği yaptığı için teşekkür etti. Irak'ın yeniden yapılanmasına yardımların esirgenmemesini dileyen Blair, bunun, bölgenin istikrarı ve barışı açısından taşıdığı önemi vurguladı. Avrupa'nın savunma politikasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Blair, İngiltere'nin ABD ve Avrupa ile bağlarını sağlam tutmaya verdiği önemi yineledi. Blair, Avrupa'nın kendi savunma politikasını oluşturmasının NATO ile uyumun kaybedilmesi anlamına gelmeyeceğini söyledi. ''Bizim Avrupa Ordusu fikriyle NATO veya ABD'ye rakip ya da alternatif olmak gibi bir derdimiz yok. Biz sadece Bosna'da olduğu gibi ABD'nin olayın dışında kalmak istediği hallerde savunma kapasitemiz olmasını istiyoruz'' diyen Blair, Avrupa ile de, ABD ile de ilişkilerini güçlendirmeyi sürdüreceğini ifade etti. Blair, Irak'taki ABD kuvvetlerinin 2004 ortasında azaltılacağının hatırlatılması ve ''Sizin de böyle bir planınız var mı'' diye sorulması üzerine de şunları söyledi: ''Ben bu tür iddialar içiren raporları görmedim. Ama şunu söyleyebilirim ki, İngiltere de, ABD de Irak'ta gerektiğinden bir dakika bile fazla kalmayı düşünmüyor. Bizler bu ülkede kalmamız gerektiği kadar kalacağız ve işimiz bittiği anda burayı terk edeceğiz. Bizler Irak'ın Irak halkı tarafından yönetilmesini, Irak'ın kendi halkından oluşmuş bir orduya sahip olmasını, bu ülkenin zengin ve istikrarlı bir ülke olmasını istiyoruz. Yoksa bizim Irak'ta kalmaktan doğacak bir stratejik çıkarımız da, bu yönde bir beklentimiz de yok. ''Blair, Irak'ın kitle imha silahlarına ilişkin bir soru üzerine, burada incelemelerde bulunan silah denetçilerinin büyük bir ''gizleme ağına'' rastladıklarını savunurken, kitle imha silahları konusundaki çalışmaların süreceğini ifade etti. Blair, Ortadoğu barış süreciyle ilgili yol haritasının ise sadece ileri gidebilecek bir süreç olduğunu vurguladı. Bütün dünyada sorunların çözümünün önündeki en büyük engelin terörizm olduğunu kaydeden Blair, ''Terörizmle mücadele konusunda hiçbir şekilde gevşeyemeyiz'' dedi. Blair, bu arada Filistinlilerden her bir intihar saldırısını durdurmalarının beklenemeyeceğini de vurgularken, ''Ama terörizmle uyuşmamız da beklenemez'' diye konuştu. İngiltere Başbakanı, Ortadoğu'da basit ve kolay uygulanabilen bir güvenlik planının uygulamaya sokulması gerektiğini vurguladı. Blair, polisteki ırkçılığın boyutlarını ortaya koyan belgesel programı da ''dehşet verici'' olarak nitelerken, ''Ancak bu görüntüler bütün teşkilatı bağlamaz. Polisimizin büyük kısmı, ırk ayrımı yapmadan bütün toplumu korumak için önemli görev yapıyor'' dedi.