Bizimle baş edemediklerinden oluyor!
Abone olArınç, yapılan operasyonlar ve iftiralar için bu yorumu yaptı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti'nin kimseyle kavga
edecek, husumet duyacak bir siyasi parti olmadığını belirterek,
"Seçimlerle ve siyasi güçle biz bunlarla baş
edemiyoruz.Bunlara iftira atalım, tuzaklar kuralım, bunları
lekeleyelim, itibarsızlaştıralım' dediklerini
söyledi.
Bursa'nın Karacabey ilçesinde AK Parti teşkilatının düzenlediği
programa katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, mahalli idare
seçimlerinde adayların ölçülü insanlar olması gerektiğini
belirterek, kötü insanlarla kazanmaktansa iyi insanlarla kaybetmeyi
tercih ettiklerini dile getirdi. AK Parti'nin 11 yıldan beri halkın
destek ve güveniyle iktidarına devam ettiğini dile getiren Arınç,
AK Parti'nin 2001 yılında kurulduğunu ifade ederek, 15 ay sonra tek
başına iktidara geldiklerini belirtti. Güçlü iktidarın Türkiye'ye
çok şeyler kazandırdığını dile getiren Arınç, AK Parti'nin 3 genel,
2 belediye ve 2 referandum seçiminden başarıyla çıktığını, bunun
temelinde AK Parti'ye olan güvenin olduğunu dile getirdi.
"YOLSUZLUK YAPANIN HESABINI
SORARIZ"
"Son zamanlarda dedikodular konuşuluyor, şunlar konuşuluyor. Bütün
bu konuşulanlar 30 Mart akşamı bitecek. 31 Mart'ta bunların
hiçbirisini duymayacaksınız" diyen Arınç, yolsuzluk iddialarına
ilişkin, "Bunların hepsi seçime yönelik çıkartılan
dedikodulardır. Bu iktidarın ayağını nasıl tökezleteceğiz, diye bir
yerlerde bir şeyler düşünenler, bir tezgâh yapıp karşımıza
geldiler. Tutmaz biz 11 yıldır ne imtihanların içerisinden geçtik
geldik. Ne cuntalar, ne darbe hazırlıkları ne şunlar bunlar. Hiç
endişe etmeyin. Bu kadar yolsuzluk lafı ediliyor, buna karşı da
dedikodu mu diyeceksiniz? Hayır, bir yerde yolsuzluk varsa, onun
hesabını soracak olan da biziz Allah'ın izniyle. 11 yıldan beri
Türkiye'de mafya ve çete gibi oluşumların 55 tanesini yok ettik.
Türkiye, mafyanın cirit attığı bir yerken geçmişte, bizim
dönemimizde hiçbirisi nefes alamaz hale geldi. Birisinin hırsızlık
ve yolsuzluk yaptığını bilsek, duysak, onu en güzel şekilde
adaletin önüne koyar, hesabını sorarız. Çünkü bizim varlık
sebebimiz yolsuzlukla mücadele etmektir" dedi.
"Türkiye'de insanların inancına karışılıyordu. İnsanların
kıyafetlerine karışılıyordu. Türk-Kürt mü olduklarına bakılıyordu"
diyen Arınç, "Üniversitelerdeki genç kızlarımızın kıyafetlerine
karışılıyordu. İnsanların hangi kitabı okuduklarını, nasıl ibadet
ve zikir yaptıklarını yasaklamak istiyorlardı. 11 sene öncesine
kadar bütün ayrımcılıkları ortadan kaldırdık. Herkesin inancını
rahatlıkla ifade etmesinin önünü açtık. Herkesin kılık kıyafette
serbest olabileceğini söyledik. Hamdolsun ki okullarımızda da,
üniversitelerde de artık kamuda kadınların kıyafetlerine karışılmaz
noktaya geldik. TBMM'de dâhil olmak üzere. Bunlar az şeyler değil.
Vazifemizi iyi yaptık" diye konuştu.
"DAĞLARA ÖZGÜRLÜK
GELDİ"
Toplumsal barışı kurmak, terörle mücadele etmek için güzel projeler
uyguladıklarının altını çizen Arınç, "Her şehit cenazesinde, her
gazinin feryadında gözyaşı döküyorduk. Çok şükür 12-13 aydır şehit
cenazeleri gelmez, askerimizin ayakları mayın patlaması ile kopmaz
hale geldi. Çok şükür bunlar az şeyler midir? Bir karakol basıldı,
15 askerimiz şehit oldu. Her sabah bunun korkusuyla uyanan, hatta
endişe duyan bir hükümet üyesi olarak, bu endişeleri bilen insanlar
13-14 aydır hamdolsun dağlara bile özgürlük geldiğini, insanların
sokaklara çıktığını, silah seslerinin sustuğunu görüyor. Biz
seviniyoruz. Belki az da olsa birileri üzülüyordur. Ama ben 76
milyonun da çok şükür bu acı haberleri duymadığı için büyük bir
sevinç duyduğunu görüyorum" dedi.
"Türkiye'de herkes inancını ifade edebilir. İbadetini istediği gibi
yapabilir. Öyle olması lazım. Herkesi zorlamıyoruz ki sen şu inanca
mensup olacaksın diye" ifadelerini kullanan Arınç, Türkiye'de
ateist olan, inancı olmayan insanların da olduğunu söyledi. Artık
yeni özgür bir Türkiye olduğunu dile getiren Arınç, geçtiğimiz
günlerde cemaatlerle ilgili sarf ettiği söylemlerin bazı kesimler
tarafından yanlış anlaşıldığını belirtti. Arınç, "Geçen bir yerde
konuşma yaparken Türkiye'de cemaatler var dedim. Sadece bir cemaat
değil, onlarca cemaatler var demiştim. Bunların hepsini tanırız,
hepsiyle dost olmaya çalışırız. Çünkü onlar güzel ve dindar
insanlardır. Memleketin ve milletin hayrını isteyen insanlardır.
Sadece bir cemaat söz konusu olduğu için onlara dönerek sözler
söylemiyorum" diye konuştu.
"HEPSİNE TEŞEKKÜR ETMEK
LAZIM"
Süleyman Efendi'nin talebelerinin yıllarca kurs hizmetleri
yaptığını, ama hep tehlikeli olarak görüldüğünü hatırlatan Arınç,
"Kur'an kursları basılmıştır, davalar açılmıştır. Biz bunları
biliyoruz. Her zaman onları savunmaya başladık. Bir başkası başka
türlü suçlanmıştır. Türkiye'de onlarca iman hizmeti yapan
topluluklar var. Dolayısıyla 11 yıldan beri sahip olduğumuz
özgürlüğün neye bağlı olduğunu bilmemiz lazım. Geçmiş siyasi
iktidarların tehlike gördüğü, kapatmaya gayret ettiği hizmetleri,
bizim dönemimizde açmış, büyütmüş, genişletmişlerse demek ki bu
siyasi iktidarın inanç özgürlüğüne tanıdığı haklar bu gelişmeleri
sağlamıştır. Bütün bu hizmetleri kimse kendine mal etmesin. Onlarca
topluluk var. Hepsine teşekkür etmemiz lazım" şeklinde konuştu.
"ALLAH BİZİ SİZDEN, SİZİ BİZDEN
AYIRMASIN"
"Biz kimseyle kavga edecek, husumet duyacak bir siyasi
parti değiliz" diyen Arınç, şu ya da bu sebeple içeriden
ve dışarıdan 'Bu hükümette çok oldu. Artık gitmesi lazım.
Seçimlerde bununla boy ölçüşemiyoruz. Her seçimde bizi alt
ediyorlar. Biz ne zaman iktidara geleceğiz?' diye hesap yapanların
olduğunu kaydetti. Arınç, "Seçimlerle ve siyasi güçle biz
bunlarla baş edemiyoruz. Bunlara iftira atalım, tuzaklar kuralım,
bunları lekeleyelim, itibarsızlaştıralım' deniliyor. Son
yapılan işler böyle işlerdir. Biz bunu biliyoruz. Gereğini
yapıyoruz ve mücadele ediyoruz. Bu kötü niyetlilere, içeride ve
dışarıdaki iş birlikçilerine biz hükümet olarak gerekli cevabı
veriyoruz. Onlarla da hesaplaşırız. Ama milyonlarca insan bizim
dostumuzdur. Bu hizmetleri yürüten gayretli insanlarla husumetimiz
yoktur. Biz varsak, onlar da var olacaktır. Allah bizi sizden, sizi
bizden ayırmasın diyoruz. Kimse yanlış anlamasın" dedi.
"GEMİ BATMAZ
İNŞALLAH"
Ekonomiyi her zaman güçlü tuttuklarını dile getiren Arınç,
"Hamdolsun, öyle rüzgârlar geldi ki başka hükümetler döneminde olsa
küt diye devrilirdi. Unutmayın, 2000-2001'de yaşanan ekonomik
krizde Ahmet Necdet Sezer'in şöyle bir kitapçığı Ecevit'e biraz
hızlı fırlatmasından dolayı çıkmış dediler. Daha sonra 'bu
cumhurbaşkanı bana edepsizlik yaptı' dedi. Dolar 600 bin
liraydı, bir günde 1 milyon 600 bin liraya fırladı. Enflasyon
fırladı. Gecelik repo faizleri yüzde 10 binleri buldu. O felaketli
günleri hepinizin yaşadığını, bizzat bundan zarar gördüğünüzü
biliyorum. Çok şükür öyle bir ekonomik denge kurduk ki ne
Avrupa'daki ve ABD'deki global kriz vurdu. İhracatımızı artırdık.
Üretimimizi de artırdık. Şimdi iç ve dış itibarımızı bozmaya
kalkanlar avuçlarını yaladılar. Evet, 100 milyardan fazla para
kaybı, borsada hisse senetleriyle yaşandı ama her şey toparlanıyor.
Denizdeki dalgaların boyu ne kadar yüksek olursa olsun kaptan
ehliyetliyse hiç korkmayın. Gemi batmaz inşallah. Türkiye'nin
ekonomisi böyle" diye konuştu.
"HER GÜN İSTESEK 5 MİLYAR DOLAR ÇIKARIR
BOZDURURUZ"
"O eskidendi. Asker kaşını çattı, eyvah borsa düştü. Cumhurbaşkanı
kızdı, eyvah enflasyon yükseldi" devrinin bittiğini kaydeden
Arınç, "O geçti o günler. Çok şükür iyi ki geçti. Yoksa
Türkiye kırılgan ekonomi ile kalsaydı, biz ne olurduk arkadaşlar. 5
Nisan kararları, ocak kararları. Türkiye, iç kavgalar sebebiyle
ekonomik kriz gördü. Üretim ve sanayileşme yok. Ondan sonra içeride
bir kavga kopuyor. Biz 2009 yılında dış kaynaklı bir ekonomik kriz
gördük. Hamdolsun Türkiye teğet geçti. Niçin hazinemiz doluydu
çünkü. Biz hazineyi 20 milyar dolardan aldık, 85 milyar dolara
çıkardık. Her gün istesek 5 milyar dolar çıkarır bozdururuz.
Paramız var. Bu kadar güçlüyüz biz. 200 milyar dolar gayri safi
milli hâsılayı 1 trilyon dolara gidiyoruz" açıklamalarında
bulundu.
"ESKİ GÜNLERE DÖNMEYE İZİN
VERMEYECEĞİZ"
"Millet gördüğü rahatlığı, inşallah geleceğe olan güveni
hiçbir şekilde kaybetmeyecek" diyen Arınç, şöyle devam
etti:
"Şimdi önümüz mahalli seçimlerde AK Parti'nin alacağı başarıya
bağlı. Çünkü ondan sonra cumhurbaşkanlığı seçimi var. Eğer istikrar
bozulursa Türkiye'de, istikrarın bozulacağına dair işaretler
görünürse Allah korusun ekonomi bundan mutlaka etkilenir. Çiftçi
kesimi de etkilenir, sanayi de etkilenir. Çünkü bu gitsin de yerine
şu gelsin diyecek başka bir iktidar alternatifi yok. Keşke olsaydı
da, 'o giderse de şu gelir' diyebilseydik. Ne hükümet idare
edebilecek başarıları var, ne hükümetten ne anladıklarını
biliyoruz. Allah korusun Türkiye bir kaosa gider. Türkiye'de
birileri elini ovuşturur ve tekrar eski günlere dönmenin hayalini
kuranlar sevinirler. Böyle bir şeye izin vermeyeceğiz."