Bizim kadar duyarlı değiller
Abone olÇalışmaları ikiye bölen Büyükşehir Belediyesi, 1999 depreminden sonra işi sıkı tutuyor.
Depreme yönelik olarak yürütüğü çalışmaları bilim ve üniversite
çevreleri ile birlikte koordine ettiklerini söyleyen İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, "Üniversitelerle
birlikte çok ciddi bir çalışma sergiledik. Ve inceledik: Dünyada bu
işi en iyi kim yapıyor? En iyi sistem nerede? Bunu tespit ettik,
oradaki mantaliteyi daha da geliştirerek, İstanbul şartlarına
uyguladık. Yani şunu söylemek istiyorum Afet yönetimimiz, dünyanın
en modern anlayışı ile yapılıyor. İstanbul’un afet ve kriz
haritalarını çıkardık. Öyle üstünkörü de değil, ince ince, neresi
tıkanıyor, karda kışta hangi bölgelerde sorun oluyor? Bütün bunları
çıkardık ve servislerimiz tarafından değerlendirildi. Sadece deprem
değil, bütün kriz haritalarını çıkardık. Dikkat ettiyseniz,
geçtiğimiz kış, ondan önceki kış da, hiç ulaşım aksamadı,
tıkanmadı. Hatta gazeteler de; 'Amerika’nın yapamadığını Gürtuna
yaptı' diye yazdılar. Hakikaten, Washington'da kar yüzünden, Başkan
Bush bile havaalanından şehre gidemedi. Bu yıl son 25 yılın en ağır
kışlarından biri yaşandı. Bir saat bile yolları tıkatmadık. Biz
olaya bilimsel bakıyoruz. Araç gereç ekipmanlarımız dünyanın en
gelişmiş ekipmanlarından. Eleman yetiştirdik, altarnatif ulaşım
yollarını tespit ettik. Deprem için de böyle çalıştık" dedi.
Depremle ilgili her türlü çalışmayı yaptıklanı da kaydeden Gürtuna,
"Deprem anında ilk yıkılacak binaları, tıkanacak yolları tespit
ettik. Nerelerde yangın olabilir, bunları saptadık ve bunun
alternatifi olarak her köşeye vanalar koyuyoruz. Eğer yol tıkanırda
itfaiye araçları oraya giremezse, bu vanalar hemen açılıp, yangına
müdahale edilecek. Yani İstanbul’un hiçbir noktasında itfaiye aracı
giremedi diye yangın olmayacak. İstanbul halkı rahat olsun, bütün
bunların tedbirini aldık. Ekip yetiştirme noktasında binlerce insan
yetiştirdik. İstanbul’un beş önemli noktasına 'Afet müdahale Ana
Merkezleri' oluşturduk" diye konuştu. İstanbul'un zemin etütlerini
yaptıklarını belirten Gürtuna, önce genel olarak, sonra ilçe ilçe,
en son olarak da parsel ölçeğinde incelemeler yapıldığını ifade
etti. İstanbul’un deprem karşısında alacağı tavrı ve göstereceği
reaksiyonu saptadıklarını sözlerine ekleyen Gürtuna, "İstanbul’un
depremle ilgili MR’ını çektik. Hastalığını tesbit ettik. Depremi
tanıdık. Deprem tanınmıyordu. Ciddi bir araştırması bile olmayan,
sansasyon olsun diye çıkıp konuşan çok insan var. Amerika’dan tutun
Japonya’ya kadar üniversitelerle, bu iş için kurulmuş kurumlarla
işbirliği yapıyoruz. Geçtiğimiz Eylül ayında bu çalışmaların
raporlarını hazırladık. Üç ayrı deprem senaryosuna göre İstanbul’da
oluşabilecek tahribatı ve hasarı tesbit ettik" şeklinde konuştu.
Depremle ilgili çalışmaların 50-60 yıl önce yapılması gerektiğinin
altını çizen Gürtuna, "Kurumlarımızla, şahıslarımızla İstanbul’un
depreme hazır halde olması gerekirdi. Biz sıfırdan başladığımız
için hızlı gidiyoruz ama bunların yapılabilmesi için zamana ihtiyaç
var. Şu anda dünyada önemli yeri olan bir birikimi oluşturduk.
Deprem hafızamızı oluşturduk, deprem bilgi bankamızı oluşturduk.
İstanbul’un 14 yerine deprem ölçme cihazları yerleştirdik.
Sismograf ağı oluşturduk. Bunlar, başka bir kurumda yok" dedi.
Büyükşehir'in gelirinin kesildiğini, bu yüzden deprem çalışmaları
konusunda zorluk yaşadıklarına dikkat çeken Gürtuna, bu konuda da
şunları söyledi: "Maalesef paramız kesildi. Bu çalışmalara daha çok
kaynak aktarmak isterdik. Bizim desteklenmemiz gerekirken para
kesildi. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Şunu unutmamak lazım,
İstanbul’da 15 milyona yakın insan yaşıyor, 15 milyon insanın
hayatı söz konusu. Bunu düşündüğünüz zaman zaten uykularınız
kaçıyor. Bu çalışmaları yapmak için benim kanuni bir sorumluluğum
yok. Bunlar aslında Bayındırlık Bakanlığı'nın, Afet İşleri'nin,
Sivil Savunma'nın yapması gereken işler. Ancak bu işleri yıllardır
kimse yapmamış. Bu durumda bizim 'Bana ne' diyememiz' mümkün mü?
Bunu asla diyemeyiz. İkincisi, İstanbul ekonomisi Türkiye'nin yüzde
50'sidir. İthalatta, ihracatta bu oran daha fazladır. Girişim ve
iletişim noktasında da yüzde 90’ı ağırlığa sahip, ayrıca kültürel
değerler ve turizm açısından da önemli bir şehir. İstanbul çöktüğü
anda Türkiye çökmüştür, artık Türkiye kolay kolay ayağa kalkamaz.
Böyle bir deprem, savaştan çok daha büyük tahribat yapar" Depreme
hazırlıkta neler yapılıyor? Olası İstanbul depremine karşı
hazırlıklarını sürdüren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul
Valiliği İl Kriz Merkezi ile koordinasyon içerisinde çalışan Afet
Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) kurdu. AKOM'un çalışmaları 6 başlık
altında toplanıyor. Bunlar; "Bilimsel ve Teknik Çalışmalar",
"Makine ve Ekipmana Yönelik Çalışmalar", "İnsan Gücüne Yönelik
Çalışmalar", "İletişim ve Bilgi Teknolojisine Yönelik Çalışmalar",
"Yapı Güvenliğine Yönelik Çalışmalar" ve diğer çalışmalar.. AKOM
yürüttüğü her türlü çalışmayı, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı
müdürlükler ile İSKİ, İGDAŞ gibi kurumlarla koordineli olarak
yapıyor. Deprem ve doğal afetlerle ilgili bilimsel ve teknik birçok
projesi olan ve bunların büyük bölümünü hayata geçiren AKOM,
TÜBİTAK ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesiyle birlikte
İstanbul'un deprem aktivesini izlemeye başladı. Ayrıca Japon
İşbirliği Projesi çerçevesinde kentin 6 ayrı noktasına deprem
izleme istasyonları kurdu. Yaptığı her türlü çalışmada bilim ve
üniversite çevreleri ile koordinasyon kuran AKOM, İSKİ ve İGDAŞ ,
Karayolları, Ulaşım A.Ş. gibi kuruluşların yapmış olduğu birçok
çalışmanın özellikle sondaj bilgileri ve laboratuvar deney
sonuçları bir havuzda toplanarak değerlendiriliyor. Şu ana kadar
yaklaşık iki bin noktada yapılmış 41 bin metre sondaj ve
laboratuvar bilgileri değerlendirilmeye alındı. AKOM'un yine
TÜBİTAK ile birlikte Marmara Bölgesi'nde bulunan mevcut fay üzerine
16 tane hidrolik istasyonda, kaynak sularının fiziksel ve kimyasal
değişimi, sıcaklık miktarı ile birlikte radon gazı eğişimi günlük
olarak izleniyor. İstanbul'un Deprem Master Planı hazırlanıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin depreme yönelik çalışmaları AKOM
ile sınırlı kalmıyor. Ortadoğu, İstanbul Teknik, Yıldız Teknik ve
Boğaziçi Üniversiteleri ile birlikte 2002 yılının Eylül ayından
itibaren İstanbul'un Deprem Master Planı hazırlanıyor. Master plan
çalışmaları çerçevesinde İstanbul'un bina envanteri çıkartılıyor.
Bunun yanı sıra binaların deprem güvenliği açısından tasnifi, imar
planı, altyapının rehabilitasyonu, yeni yerleşim alanlarının
tespiti, güçlendirilmesi gereken yapıların tespiti, sanayi ve
ticaret merkezlerinin ko-numu, deprem için çok yönlü plan
yapılması, idari ve hukuki mevzuatın iyileştirilmesi gibi
çalışmalar da yürütülüyor. 2003'ün Eylül ayına kadar tamamlanması
hedeflenen Deprem Master Planı, acil işbirliği yapılması için
hükümete sunulacak. Deprem Master Planı'nın dışında yapılan
çalışmalar ise şöyle; İSKİ ve İtfaiye Daire Başkanlığı'nın 5 bin
civarına çıkarmayı planladığı kent genelindeki hidrant (yangın
musluğu) sayısı 4 bin 200'e ulaştırılarak faal hale getirildi. 57
ayrı noktaya helikopter pisti yapıldı. Afet ya da olağanüstü
durumlarda kullanılmak üzere 210 portatif sahra tuvaleti alındı.
Ulaşım Koordinasyon Merkezi'ne kameralar tarafından tespit edilen
kavşak görüntüleri, demo amaçlı olarak AKOM'a aktarılıyor.
Verilerin Felaketten Kurtarılması Projesi tamamlandı. AKOM'un
bilişim altyapısının tamamlanmasından sonra yedek sistemleri de
taşımak suretiyle sistem tam olarak devreye girmiş olacak. 6 toplu
cenaze taşıma aracı, 10 seyyar gasilhane aracı, 5 ambulans ve 3
kapalı kasa soğutuculu araç alınarak arama kurtarma filosuna dahil
edildi. Avrupa yakasında Gaziosmanpaşa İtfaiye Binası, Anadolu
yakasında da Zeynep Kamil Hastanesi bahçesine olmak üzere Sağlık
Daire Başkanlığı ve Cankurtarma Müdürlüğü tarfından afet anında
kullanılmak üzere tıbbi malzeme depoları oluşturuldu. Deprem raporu
açıklandı Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zemin ve
İnceleme Müdürlüğü bünyesinde kurulan ekip ile olası bir depremde
kenti hangi tehlikelerin beklediği yönünde bir araştırma başlatttı.
Araştırma geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Büyükşehir Belediyesi
Zemin ve İnceleme Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapora göre
İstanbul'daki 374 kamu binası yıkılacak, 783 kamu binası zarar
görecek, 135 okul binası yerle bir olacak. Raporun hazırlanmasında
15'i jandarma olmak üzere 25 mühendis görev yaptı. Ortaklaşa
sürdürülen Mikro Bölgeleme Dahil Afet Önleme, Azaltma Planı'nı ise
12'si Türk 4'ü Japon olmak üzere toplam 16 bilimadamı yönlendirdi.
7.5-7.7 büyüklüğünde deprem senaryoları yazıldı. Buna göre 135 bin
ağır yaralı olacak, can kaybının ise 60-90 bin kişi arasında
olacağı tahmin ediliyor. İstanbul'daki 642 mahalle incelendi ve
bunların 54'ü deprem sonucunda felaket hasarlı olacak. 140 milyon
ton enkaz çıkacak. Bu enkazın 2.6 milyon tonundan dolayı yollar
tıkanacak. Olası İstanbul depreminde en az 350 bin çadır kurulacak.
Bunun için ise 1.170 hektar arazi gerekiyor.