Olan biteni kim anlıyor?
Ben anlayamıyorum.
Hani derin devlet yargılanıyordu, hani askeri vesayete karşı bir
savaş vardı, hani kokuşmuş yapılar temizleniyordu? Demokrasi
yolu açılmış, darbe dönemi bitmişti.
“Yeni Türkiye”nin mesajı bu değil miydi?
2011 genel seçimlerinde, mitinglerde kitlelere anlatılan başka bir
şey miydi? Ak parti’nin “Yeni Türkiye” paradigması
bu denklem üzerine kurulmamış mıydı?
Ne oldu?
***
Hani cemaat yeni bir dünya kuruyordu, sevgi dili egemendi,
adaletsiz-haksızlık yapmak, kumpas kurmak bu dinin esaslarına
aykırıydı. Ne değişti?
Amaca giden her yol, ne ara meşru oldu bizim fıkıh
anlayışımızda. Ben anlayamadım.
Ergenekon , Balyoz, Temiz kramponlar davası derken; günlerce
yapılan haberlere, yaratılan heyecana, “Birileri mağdur
oluyor, hukuk ihlalleri var!” veryansınlarını kulak arkası
etmelere, iyi bir iş yapıyor olmanın gururuna ne oldu? Ben
anlamıyorsam, lütfen siz söyleyin.
***
Biz… evinden işe-okuluna giden, ekmek derdi olan, yaşama
tutunmaya çalışan masum vatandaşları deliye döndürdüler.
Hayatımız, akla-nizama komplo teorisi gibi gelen
gerçekliklerle esir alındı. Kime, neye, ne şekilde inanacağımızı
şaşırdık. Bir gün önce kabul ettiğimiz
“gerçekliklere”, bir gün sonra yalan demeye
başladık. İnkâr eder olduk.
Hukuk inandırıcılığını yitirdi. Ve hatta şimdiye dek yaşanan tüm
olumsuzlukların en kötüsü de bu oldu.
İşte bundan dolayı cemaat iktidarı kavgasını boş verin derim
artık. Kim kimi dinlemiş, kim kime kazık atmış. Bunları
umursamayın. Olan olmuş bi kere… Çünkü bu kavga içinde hepimiz asıl
meseleyi kaçırıyoruz.
Hukuk can çekişiyor dostlar. Hepimize lazım olan, gereksinim
duyduğumuz, bizi koruyacak toplumsal normlar çocuk oyuncağı gibi
oradan oraya savruluyor. Mülkün temeli olan adalet,
savaşın-kavganın birincil aracı haline geldi.
Şimdi bir daha kim inanacak bu denli büyük davalara, ülke
temizleniyor, spor kirli ellerden kurtulacak, darbeler önlenecek
vaatlerine? İmkân var mı, kim ikna olacak?
Bir daha kimse kolay kolay bu işlere kalkışabilir mi ve dahası o
cesareti bulabilir mi kendinde?
“Pardon, bilmiyormuşum. Fark etmemişiz…”
demenin en yaygın söylem olduğu, kurdun kuzuyla gezdiği bir siyaset
meydanında; kim inanacak bunlara…
İnanın, Kadir bile inanmaz artık.
***
Güven, yüz yıllar boyu verilen mücadelelerle kurulur. Ama ne
yazık ki biz onu, menfaatler-çıkarlar uğruna harcadık. Adalet -
saygın mahkemeler, yeryüzünde sığınacağımız en değerli
güvencemizdi. Ve biz onun kalbini, feci biçimde derinden
yaraladık.
Bu nedenle Kurtlar Vadisinin entrikalarla dolu bir bölümüne
dönmüş şu halimizi boş verin ve gerçek dünyaya dönüp hukuku
korumaya, onu derleyip toparlamaya odaklanın. Enerjinizi bunun için
harcayın.
Çünkü emin olun bir sonraki bölümde, içine düştüğümüz bu kötü
durumdan bizi sadece o kurtarır.