Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bize Yanlış
Öğrettiler!
“Kul Hakkı”nın, sadece karşımızdaki kişilerin
hakkını çiğnememek olduğunu söylediler.
Hâlbuki ilk emanet insanın kendi canıdır. Kişi kendi hakkını
çiğnediği zamanda hak yasasını ihlal etmiş ve böylece kul hakkını
çiğnemiş olur. Sonuçta karşıdaki kişinin de canı candır, kendi
canınızda candır. Üstelik ne sizin canınız sizindir ne de
karşınızdaki kişinin canı onundur. İkisi de Allah’ındır. Allah’ın
emaneti olarak yüklendiğimiz canlarımıza daha çok özen göstermeli,
bir pas pas gibi ezip geçmemeliyiz.
En basitinden, çoğumuzun ailelerinde, eve misafir geldiği zaman,
en özel yemek takımlarıyla en güzel yemekler onlara sunuldu.
Annelerimizin misafir gelirse diye derli toplu tuttuğu salonlara
girmek yasak oldu.:) Elbette misafirlerimize özen göstermek güzel
bir davranıştır. Bununla beraber, özel yemek takımlarında güzel
yemekler yemek, salonlarımızda oturmak bizim de hakkımız
olmalıydı.
"Alma-Verme" dengesini bozarak, “ Hak Yasasını”
çiğnemek her iki şekilde de kişinin kendi öz benliğine yaptığı bir
zulümdür. Elbette başkalarına destek olacağız, yardım edeceğiz
ancak bunun sınırı kendi hakkımızı çiğnememe, kendimize zarar
verecek davranışlarda bulunmama ölçüsünde olmalıdır.
Bu Durum İblisin İşine
Geldi!
Bu kadar saf ve sürekli karşı tarafı önceleyen insanı görünce iblis
iş başına geçti. Toplumumuzda insanımsı varlıklar çoğaldı ve bunlar
insanların iyi niyetlerini sömürmeye başladılar. Hep kendinden
vermeye alıştırılmış insanların her şeylerini bir güzel kendilerine
aldılar. İyiler “ayıp olur” diye seslerini çıkaramazken, kötüler
“salaklar, her şeylerini veriyorlar” diye içlerinden gülüştüler. Ne
yazık ki günümüzde, kötü niyetliler, iyi niyetlileri yalan
sözlerle, vaatlerle kandırmaya devam ederken, iyiler akıllanmayarak
kötülere hizmet etmeye devam ediyor.
Üç Grup İnsan
İnsanımsı varlıklar;
hayvani özelliklere sahip, aklını kullanmayan, iradesizce içgüdüsel
hareket eden ya da iradesini iblisin hizmetinde kullanan, hayvani
duygularla yiyip, içip ve şehvetinin peşinden gidenlerdir. Bu
dünyaya sınav için değil de sadece yaşamak için geldiklerini
düşünürler.
Bunların bir alt sınıfı ise, vicdansız oldukları halde, lafta
Allah’a hizmet ediyormuş gibi insanları boğazlayan, göz kırpmadan
adam öldüren, çocuklara, kadınlara tecavüz eden, yetim hakkını
hortumlayan, kadınlardaki Allah’ın armağanı olan rahim olma
sıfatını kıskandığı için kadınları hayvan gibi gören ve gösteren,
kadını mal gibi alıp satan, kirli, pis gösteren, her türlü
sapkınlığın zirvesindeki iblisin askerleridir. Bu yaratıklar
çeşitli acımasızlıkları yaparken, zevkten titrerler. İnsanların
haklarını gasp eden bu gurubun nefsine iblis kendi eviymiş gibi
girip çıkar.
Bu grubun aklı- fikri-vicdanı yok, ya iradesizler ya da iblisin
hizmetine sundukları iradeleri var.
Kurban psikolojisindeki
insanlar; yaşam sorumluluklarını eline almayan,
kula kulluk eden, sorumluluktan kaçmak için güdülmek isteyen,
kendisini sürekli zavallı bulan, kendisini haksızlığa uğramış bulup
sürekli söylenip, suçlayan, yargılayıp, eleştiren, devamlı
yaşamdaki başarısızlıkları için bahaneler üreten, harekete geçmesi
gereken durumda sıvışıp yok olan, kendi kendine yaşattığı olumsuz
deneyimler için Allah’ı, insanları, ana-babasını, toplumu suçlayan
kişilerdir. Kendisinin güçsüz ve çaresiz olduğuna, işi geldiği için
inanan, sürü zihniyetiyle hareket eden, “el âlem ne der” diyerek
yaşayan, konfor alanları tehlikeye girecek diye sessiz kalan,
korkular içerisinde yaşayan bu gurubun nefsine iblis her an
kaçabilir.
Bu gruptakiler akıllarını kullanmıyorlar ama çok fikir üretiyorlar.
Vicdanları var ama iradelerini
kullanmıyorlar.
Halife insanlar; kendi
yaşam sorumluluklarını eline alan, Allah’ın kendine verdiği güçlü
özelliklerin farkında olup güzel iş ve oluşlar üretmek için
kullanan, her zaman çözüm odaklı düşünen, iradesini kullanan,
galeyana gelmeden akıllıca ve sağduyulu hareket eden, yerinde ve öz
konuşan, sistemi analiz eden, başına gelen her şeyin kendi tekâmülü
için olduğunun farkında olan, dünyadan ziyade yatırımını ahirete
yapan, yardımlar yapan, hayırlara vesile olan, mala-mülke önem
vermeyen, ilime ve bilgiye önem veren, cesur yürekli kişilerdir. Bu
kişiler, Allah’tan başka hiçbir varlığa rağbet etmezler, yaptığı
eylemler için “el âlem ne der ?” demezler. Onun yerine her
eylemlerini “Allah ne der ?” diye düşünerek yaparlar. Bu nedenle bu
grubun nefsine iblis giriş yapamaz.
Bu gurubun kullandıkları akılları, çelik gibi iradeleri var.
Sağlam fikirleri ve sağduyulu vicdanları var. Hepsinden önemlisi bu
kişiler, Allah’ın halifesi olduğunun farkındalığıyla onurlu bir
yaşam sürüyorlar.
8 Davranış Modeli
İnsanımsıların Davranış
Modelleri
Şuhh ederek “Benimki benim olsun, onunkide
benim olsun ve onda olmasın, sadece benim olsun. ”
Bulh ederek “Bende var olanlar sadece benim olsun,
başkalarında olmasın”
Hased ederek “ Bende yoksa, onda da
asla olmasın, hatta ondan alınıp bana verilsin” diyenler.
İçlerinde en kötüleri Şuhh edenlerdir. Bunlar aç gözlülükle asla
doymak bilmeksizin insanların hatta yetimlerin hakkını yerler,
insanların özgürlüğünü kısıtlar onları ya maddi ya manevi köle
konumuna getirirler ve bu şekilde insanların canını yakarlar.
Müzemmil suresinde 12 ve 13. ayetlerde böyle davrananların nasıl
bir akibetle karşılaşacağı çok net verilmiştir.
İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ
Muhakkak ki bizim katımızda ağır zincirlerli prangalar ve alevli
ateş vardır.
(Özgürlüğünü aldıkları kişilerin karşılığında prangalar, acı
verdikleri insanların karşılığında ise yakıcı bir azap)
Ve taâmen zâ gussatin ve azâben elîm
ve yerken boğazı tıkayan bir yemek, canlar yakan bir azap
vardır.
(Gözleri doymaksızın yedikleri, insanların ve yetimlerin hakkı
karşılığında, boğazlarından geçmeyecek, karınlarını doyurmayacak
dikenli yemekler)
Böylelerinden korunmak için, "Rabbim, kıskandığı zaman hasedçinin hasedinden sana sığınırım" diyerek Felak suresini okumamız bizi koruyacaktık. Ayrıca " Ya Mani Ya Muheymin" esmasını da okuyarak Rabbin korumasına sığınabilirsiniz.
Kurban Psikolojisindeki İnsanların
Davranış Modelleri
İsar ederek “Benim olacağına, onun olsun”
Cüd ederek “Benim yok ama onda olsun”
Fakr ederek “Onda yok, bende de olmasın” diyerek
kendi hakkını ihlal edenler.
Genelde annelerimiz bu şekildeki ifadeleriyle kendi haklarını ihlal ederler ve bize de yaşamlarımızda kendi hakkımızı ihlal etme örnekleri, modelleri olurlar. Hatta çocukları hastalanan anneler " yavrum hasta olacağına ben hasta olayım" şeklinde ifadelerde bulunurlar. Neden bir ödün vermeleri gerekir ki? Ne çocuğum hasta olsun, ne de ben hasta olayım. Ya da benzer ifade "ben yaşayamadım, çocuğum yaşasın" halbuki doğru ifade şöyle olmalıdır " ben de yaşayayım, çocuğum da yaşasın". Kadınların daha çok fedakarlık yapmaları kodu daha küçücük yaşlarda kendilerine verilmektedir. Bu başlı başına başka bir yazı konusudur, belki başka bir zamana...
Başta şunu anlayalım; kulluk görevi halifelik görevidir. İnsan
Allah’ın halifesi olarak atandığını unutmamalı, iradesini ortaya
koyarak Allah’ın istediği salih kullardan olmalıdır. Salih kul
nedir? Kula kulluk etmeyen, sadece Allah’a yüzünü dönerek ibadet
eden, kötülüklerden ve kötülere hizmet etmekten uzak duran, kurban
psikolojisinde olmayan, kendi hakkını çiğnemeyen, çiğnetmeyen,
yetimleri besleyen, doğru söyleyen, dürüst davranan, kendi için ve
başkaları için adaleti gözeten, hak yasasını çiğnemeyen
kişidir.
Kurban psikolojisinden çıkmak için "El Melik", "El Aziz", "El
Kaviyy"esmalarını zikretmenizi öneririm.
Halife İnsanların Davranış
Modelleri
Gıpta ederek “Onda var olan çok güzel, ondaki gibi
benim de olsun”
Sehavet ederek “ Bendeki güzellikler, onda da
olsun ” diyerek kibirsizce yüce gönüllülük gösterenler.
Gıpta da kıskançlık yoktur, aksine takdir etme ve örnek alma
vardır. İçinde kibir barındırmadığı için de güzel bir davranıştır.
Davranışların en güzeli ise Sehavet etmektir. Güzel olanı başkaları
içinde de istemek, kendi faydalandığından başkalarının da
faydalanmasını istemek yüce gönüllü insanların ve gerçek
halifelerin davranış modelidir.
"Ey Rabb'imiz, bize dünyada da güzellik ver, âhırette de
güzellik ver. Ve bizleri yakıcı azaba düşmekten koru."
(Bak.201) (İnanan insanların duaları)
"Rabbenâ âtinâ fid dunyâ hasenetev ve fil âhırati hasenetev
ve gınâ azâben nâr"
Herkese selam olsun:)
İletişim: 0216-4051989
Not: Allah'ın her saati özeldir ve Esmalar kalpten geçtiği gibi sayısızca da zikredilebilir. Bununla beraber,Esmalar kendi saatlerinde ve adetleri kadar zikredilirse, ilgili planetlerden gelen şualar daha güçlü olduğu için etkisi çok daha yüksek olacaktır. Bu bir öneridir, seçim sizindir. Esmaların sayıları ve saatleri hakkındaki bilgiler burada anlatılamayacak kadar uzun olduğu için dileyenler, her baskısının yazara düşen geliri, hayır kuruluşlarına bağışlanan " Esmaların Gizli Hazinesi" kitabından faydalanabililer.