Bize imkan verin Mars'a gidelim

İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçen ve bir ilke imza atan down sendromlu milli yüzücü Caner Ekin, "Bize imkan verin Mars'a gidelim." dedi. 

Caner Ekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü nedeniyle tüm özel arkadaşlarının gününü kutlayarak, herkese sporun içinde yer almaları tavsiyesinde bulundu. 

Sporunda içinde 30 yıldır yer aldığını belirten 35 yaşındaki Caner, "Spor sayesinde kendime olan güvenim arttı. Artık çok daha sağlıklı bir vücudum var. Tüm özel çocuklara spor yapmalarını tavsiye ediyorum. Bize imkan verin Mars'a gidelim." ifadelerini kullandı. 

Yüzmede hedeflerinin bitmediğini ve sürekli yeni hedefler belirlediğini dile getiren Caner, "Yeni hedefim Manş Denizi'ni geçmek. İstanbul Boğazı'nı geçeceğime de kimse inanmamıştı. Bunu gerçekleştirerek büyük bir başarı elde ettim. Yüzmedeki hedeflerim bitmedi, bitmeyecek. Şampiyonum ve öyle de kalacağım." diye konuştu. 

OSMAN AKDEMİR: EN BÜYÜK YARDIMCIMIZ SPOR 

Caner Ekin'in 16 yıldır antrenörlüğünü yapan ve projelerini üreten antrenör Osman Akdemir ise sporun özel çocukların hayatında her zaman çok önemli olduğunu söyledi. 

Özel çocukların handikapı bulunmayan çocuklara göre çok daha hareketsiz olduklarını vurgulayan Akdemir, "Özel çocuklarımız, birçok nedenden dolayı sosyal hayatın içinde olamıyor. Ailelerin özel çocuklarını sosyal hayata çıkarmaması veya down sendromlular hakkında bilgisi olmayan insanların enteresan tepkileri bunda büyük rol oynuyor. Spor sayesinde özel sporcularımızın öz güvenleri yerine geliyor ve toplum içinde kendilerine daha rahat yer bulabiliyorlar." diye konuştu. 

Akdemir, Caner Ekin'in eğitim hayatına 26 yıl önce Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfında (ZİÇEV) başladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Özellikle takım sporu yapan çocuklarımızdaki büyük değişimi gözlemleyebiliyoruz. Sosyalleşmenin yanı sıra kazanılan başarılar ve alınan kupalar, öz güven konusunda çocukların en büyük yardımcısı. Tüm bunlar belki de yıllarca alacağı eğitimlerden daha fazla katkı sağlıyor. Bağımsız yaşam becerilerinin kazanılması noktasında en büyük yardımcımız spor."