Bize de normal insanlar gibi davranın!
Abone olKaradeniz'den İstanbul'a balıkçılık için gelen gençlerin en büyük şikâyetlerinden biri para biriktirmelerine rağmen meslekleri yüzünden evlenemiyor olmaları..
Babalar, 8 aylık balık sezonu boyunca memleketlerinden
ayrı kalan ve teknelerde hayatlarını geçiren genç balıkçılara kız
vermek istemiyor. Balıkçıların sigortasız çalışıyor olmaları da
evlilikleri önündeki bir diğer engel.
Yıllardır balıkçılıkla geçimini sağlayan 27 yaşındaki Uğur Şener
isteyip de evlenemeyenlerden. Ordu'dan İstanbul'a gelen Şener,
"Benim görüştüğüm ve evlenmeyi istediğim bir kız var. Ancak
bu durumu kimseye açamıyorum. Kızın da gönlü var ancak ailesinin
evlenmemize müsaade etmeyeceğini bildiğim için gidip isteyemiyorum.
Düzenli bir hayatım ve sigortam yok çünkü." diyor.
İlkokul mezunu 30 yaşındaki Mehmet Ulu da işi yüzünden evlenememiş.
Ulu, "Nişanlım, gurbette olduğum için nişanı attı. 8 ayda
ancak bir hafta memlekete gidebiliyordum, o da 'seni bekleyemem'
dedi ve ayrıldık. Eğitim durumum elvermediği için başka işte de
çalışamıyorum." diye konuşuyor.
Ulu, kendilerini üzen durumlardan bir diğerinin ise dışarı
çıktıklarında insanların kendilerine karşı tavrı olduğunu söylüyor.
Mehmet Ulu, "Dışarı çıkıp otobüse bindiğimizde ya da bir
markete girdiğimizde insanlar bize balık koktuğumuz için adeta
tiksinerek bakıyor. Bizim tuttuğumuz balıkları afiyetle yiyen
insanlar, dışarıda bize ikinci sınıf adam muamelesi
yapıyor." yorumunda bulunuyor.
Evli ve bir çocuk babası 46 yaşındaki Mustafa Mutlu ise 41 yaşında
evlenebildiğini söylüyor. "4 yaşında bir kızım var ancak
daha doğru dürüst göremedim onu." şeklinde konuşan Mutlu, eşinin bu
durumdan çoğu zaman şikâyetçi olduğunu vurguluyor. Mutlu,
balıkçılarda ortalama evlilik yaşının 30'u bulduğuna dikkat çekiyor
ve ekliyor: "20 sene önce balıkçıya kız veriyorlardı. Ancak şimdi
devir değişti. Balıkçıyım deyince kimse kız vermeye
yanaşmıyor."
Lise mezunu 23 yaşındaki Murat Akbaş ise 5 kişilik bir ailenin tek
erkek çocuğu. Akbaş, ailesinin geçimini de kendisinin üstlendiğini
söylüyor. Akbaş, "Buradaki evli balıkçıların yüzde 80'i de
kendi köylerinden evlidir. Bunun nedeni de tanıdık ve akrabaların
da balıkçı olmaları ve halden anlamaları. Yoksa kimse 8 ay
memlekette olmayan birine kız vermez." ifadelerini
kullanıyor.