Ertuğrul Özkök'ün Menderes dönemindeki yılbaşı
kutlamalarını öve öve anlatmasını eleştirip, "Madem bu
kadar iyiydi, o zaman niye astırdınız?" diye sordum.
"Ben mi astırdım
kardeşim" diye sorduktan sonra
saydırmış:
"Ben bir kere bile Adnan Menderes’i savunan bir yazı
yazmamışım. Bin kere yazdım. Televizyonlarda yüz kere söyledim.
Kardeşim ben Demokrat Partili bir ailede doğdum. Adnan Menderes’in
idam edildiği gece evimizde sabaha kadar Kuran okundu. Türkiye’deki
bütün kötülüklerin 27 Mayıs darbesiyle başladığını kim bilir kaç
kere yazdım!"
Kısaca, "Sen bunları görmedin mi, okumadın mı?"
demeye getiriyor.
"Kardeşim" deme nezaketi gösterdiği için,
ağabeyime saygı içinde cevap vereyim:
Ertuğrul abi...
Gazetede yazdıklarınıza, televizyonda anlattıklarınıza
rastlamadım. Laf olsun diye söylemiyorum. Söylediklerinizden
de yazdıklarınızdan da gerçekten haberim olmadı.
Tıpkı sizin, Yasin Börü'nün PKK'lılar tarafından vahşice
katledilmesinden haberdar olmadığınız gibi, benim de sizin
yazdıklarınızdan haberim olmadı.
Sanırım bu konuda beni en iyi siz anlarsınız!
Zaten dikkat ederseniz, yazıda şahsınıza yönelik bir saygısızlık
falan yok.
Bir zamanlar iri puntolarla attığınız "Tayyip'e şok
ceza" manşetindeki gibi size isminizle seslenme
nezaketsizliği göstermedim! "Vay
şerefsiz" diyerek hakaret etmedim, "Muhtar
bile olamaz" diyerek aşağılamaya çalışmadım.
Ancak yazınızın sonunda bana haksızlık yaptığınızı söyleyeyim.
"Sen suyun başındaki kurt misali beni yemeyi kafaya
koymuşsun. Eh ne yapalım. Ye bari..." demişsiniz ya
hani...
Estağfurullah üstadım, ne haddime!..
Biz kim, adam yemek kim!
Siz ki sırf Tansu Çiller'le hesaplaşma uğruna Refahyol
hükümetini yemiş birisiniz.
Siz ki Ahmet Kaya gibi bir sanatçıyı ardı ardına attığınız
manşetlerle yiyip bitirmiş birisiniz.
Siz ki "411 el kaosa kalktı" manşeti atarak
başörtülü insanların hakkını yemiş birisiniz.
Adam yeme konusunda ben sizin elinize su dahi dökemem!
Bu meseleyi burada noktalayayım en iyisi..
Bu arada...
Kaza sonucu ayağınızı kırdığınızı yazmıştınız. Daha önceki
yazılarınızda okumuma rağmen geçmiş olsun diyemedim. Tüm saygımla
ve tüm samimiyetimle geçmiş olsun diliyorum.
Alçıdan ve vidalardan dolayı ayağınızı slim pantolona sokamadığınız
için "Haşema"ya mecbur kaldığınızı
söylemişsiniz.
Aman abi, kurban olayım!
"Laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor" diyenlere
malzeme vermeyelim!
Birileri "Mollalar İran'a" demeden çıkarsanız daha
iyi olur! Çözüm arıyorsanız, haddim olmadan sunayım:
İskoç Eteği!..